2025 bütçesi: Faiz giderlerindeki artış yüzde 50 / İsmet Özçelik yazdı
2025 yılı bütçesi…
Meclis’te görüşülmeye başlandı.
Ama heyecan yok.
Eskiden bütçe görüşmeleri anlamlıydı.
Partiler yoğun hazırlıklar yapardı.
Önemli tartışmalar yaşanırdı.
Son yıllarda iyice sıradanlaştı.
“Kural yerine gelsin” havası var.
Bu nedenle ilgi de zayıf.
MUHALEFET
Muhalefet de işe asılmıyor.
Onlar kendi dertlerinde.
Aslında bütçe gelecek yılın aynası.
Veriler neler olacağını gösteriyor.
Boş vermişlik havası hakim.
Milletvekilleri okumuyor, araştırmıyor.
Parti yönetimlerini tatmin ettin mi iş tamam.
Bütçeymiş, yasaymış kimin umurunda.
Meclisteki partiler de aynı.
ABD ve AB’den iktidar beklentisindeler.
Durum bu olunca…
Çalışmaya da gerek duymuyorlar.
BÜTÇE
Gelelim bütçenin ayrıntılarına…
Görünen durum özetle şöyle:
Personelde kemer sıkılacak.
Yatırımların bütçedeki payı düşüyor.
Vergiler artırılıyor.
Emekçilerle ilgili hiçbir umut yok.
RANTİYEYE KAYNAK
Bütçede en dikkat çeken…
Faiz giderlerindeki yükseliş.
Yüzde 50,3 öngörülüyor.
Hani faiz her kötülüğün anasıydı.
Kötülüğün anasının payı büyüyor.
Özetlersek; emekçinin adı yok.
Ama sermaye için işler iyi.
EMEKÇİNİN KEMERİ
2025 bütçesini konunun uzmanı Prof. Dr. Aziz Konukman’la Sputnik Radyo’da konuştuk:
Onun değerlendirmesi de aynı.
Özetle şunları söyledi:
“Bütçede kemer sıkmanın işaretleri var.
Öne çıkan kalem personel.
Belli ki çalışanlara darbe vurulacak.
Yatırımlar da tırpanlanıyor.
6,4 puan düşmüş.
Bu vatandaşa hizmette azalma demek.
Ama faiz için durum farklı.
Onun payı yüzde 50’den fazla artıyor.
Özetle söylenen şu:
‘Ben sermayeden yana bir bütçeyim.”
Konukman “kaynak yok” gerekçesine tepkili.
“‘Kaynak yok’ denen şey palavradan ibaret. Kaynak var, yapılan sınıfsal bir tercih.” diyor.
BÜTÇENİN SAHİBİ MECLİS OLMALI
Hoca’nın eleştirileri bitmiyor.
Yeni sisteme de tepkili.
“Bütçenin siyasi sahibi Cumhurbaşkanı.
Oysa ki bütçenin sahibi Meclis olmalı.
Hesabı da Meclis’e verilmeli.”
—
TÜSİAD
TÜSİAD Türkiye’de büyük iş insanlarının örgütü.
Eskiden çok güçlülerdi.
Toplantıları görkemli geçerdi.
Resepsiyonlarına üst düzey katılım olurdu.
Bakanlar Kurulunun tamamına yakını gelirdi.
Ama son yıllarda eski havası yok.
Çarşamba akşamı resepsiyonları vardı.
Katılım yüksekti.
Ancak hükümetten bir kişi bile gelmedi.
Eskiden iktidarlar yoğun ilgi gösterirdi.
Şimdi muhalefet yanlarında.
CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek…
Hepsi oradaydı.
İlginç bir değişim…
EKONOMİ
İş insanlarıyla sohbet ettik.
Bütçe ile ilgileri yok.
Ekonomiyi sordum.
Hemen hemen hepsinin değerlendirmesi şu:
“Çeşitli krizler yaşadık.
Ama böyle bir dönem yaşamadık.
İşler iyi gitmiyor.
Sanayide çarklar çok yavaşladı.
Bir sürü sorunumuz var.
Ama anlatacak muhatap bulamıyoruz.
Alınan kararlar derde çare değil.
Birçok firma küçülüyor.
Bunun ülkemize maliyeti yüksek olacak.”
Bir dokun bin ah işit durumu…
İlgililere duyurulur.