Göçmen Evlerine ne oldu? / Editör’den
Bir zamanlar “Göçmen Evleri” diye bilinen alanlarda sonraları devasa binalar ve cadde manzaralı işyerleri ve konutlar yapıldı.
Yapımı ise şaibeler ile dolu bir süreçti.
Burası hakkında çok sayıda mahkemelik durum olmasına, o dönemde buralar hem Çukurova Belediyesi Meclisi’nde hem de Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanarak sonuçlandı.
“Göçmen Evleri” olarak bilinen bu alan, önceki dönem CHP milletvekili Ali Demirçalı tarafından tapu sahiplerinden tek tek alındıktan sonra buraların yoğunluğu artırıldı.
O dönem buralara inşaat yapım izni verilmesine kimler ön ayak olmuştur, Çukurova Belediyesi’nde ve Büyükşehir Belediyesi’nde kimler bu işlere yol vermiştir?
Araştırılması ve ortaya çıkarılması gerekmez mi?
Ali Demirçalı’ya ait “ASAL Yapı” adlı şirket tarafından yapılan binaya da Suit Life denilerek üç yıl önce oturuma açıldı.
Ne güzel değil mi, nasıl bir tezgâh, nasıl bir danışıklı durum değil mi?
Önce oradaki gariban vatandaşlardan tek tek tapuları üç beş paraya satın al, sonra da trilyonluk rant elde et.
Ne güzel sosyal demokratlık, ne güzel halkçılık değil mi?
Önce Çukurova Belediyesi’nde işler halledildi, sonra da Büyükşehir’de.
Ne güzel dünya değil mi, garibanın bir şekilde evine çök, sonra trilyonluk rant elde et, sonra da milliyetçiliği, sosyal demokratlığı kimseye bırakma!
Şimdi gelelim bakalım, orada kimler yan yana, kimlerin ofisleri yan yana.
Biasso Mimarlık; önceki dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’nün kızı Asena Sözlü’nün ofisi.
CHP’li kimliği ile bilinen Orhan Bayram’ın ofisi.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in kızı Melike Çetin Aykal’a ait güzellik salonu.
Türkiye’nin en genç AK Parti milletvekili adayı Mehmet Gazioğlu’nun ofisi.
Müteahhit Dernekleri Federasyonu DAİMFED Başkanı Mustafa Karslıoğlu’nun ofisi.
Bütün bunların yan yana gelmesi ne büyük tesadüf değil mi?
Bu yapının belediyelerce yasal hale getirilmiş olması meşru mudur?
Daha önce buralarda oturan gariban göçmen vatandaşların eline üç beş kuruş vererek buralara çökme hangi vicdan sonucudur acaba?
Çukurova bölgesinde Ali Arslanlıoğlu döneminin tekrar tekrar araştırıldığı zaman neler neler çıkacak, kimler uykusuz geceler geçirecek şimdiden belli değil mi?