Dolar 34,4690
Euro 36,3690
Altın 2.962,53
BİST 9.277,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 17°C
Hafif Yağmurlu
Adana
17°C
Hafif Yağmurlu
Cum 22°C
Cts 14°C
Paz 13°C
Pts 14°C

Türkiye ekonomisinde kriz var mı?

Türkiye ekonomisinde kriz var mı?
29 Nisan 2024 10:03
A+
A-

Küreselleşme saldırısı,özelleştirme  yağması,üretim ekonomisi yerine sıcak paraya dayalı tüketim ekonomisin,in uygulanması sonucu Türkiye  ekonomisi  kronik şekilde kalp  hastası olan bir hastaya benzemektedir.Sürekli olarak dil altı hapı alan ve krizini bu şekilde geçiren bir hasta konumundadır.

Uzmanlar teknik  anlamda zaten ekonominin krizde olduğunu belirtirken ağır şekilde kalp krizi geçiren bir hastaya benzetmektedir.Beklenen ve yatağa düşürecek bir hastalık yani  durumun ağırlaşmasından kaygı duyulmaktadır.

Üretimde değil de  tüketimden,borçlanarak büyümeden kumardan kazanılan bir ekonomi olur mu?20.Yüzyıla  kadar batı hem üretim hem de  sömürgecilik  yaparak zenginleşti.

Şimdilerde ise  üretimden daha çok borsa ve  bankalarla oynanan kumardan para kazanma yolu tercih ediliyor.

Uluslararası finans kurumlarının bize hediye ettiği model de ‘liberal kapitalizm’dir.Artık finans-kapitalin üretim ile bir ilişkisi kalmamıştır. Dünyada üretim ile kalkınan ülke Çin’dir.

Paralar elektronik kanallarda dolaşıyor iken bizlerde  kapitalistleri zengin etmek için birer  tüketim robotu haline getirildik.Bizler üretmeyi unuttuk.Bizlere siz üretmeyin tüketin ve keyfinize bakın dediler.Borç verdiler ve bize verdikleri borç ile  yine bizlere mal ve hizmet sattılar.Bizlerde tüketmeyi zenginleşmek ,kalkınma sandık.

Ekonomiyi değerlendirmek için gösterğeler,büyüme,ödemeler dengesi,bütçe açığı,borçlar,özellikle dış borçlar   değerlendirilmelidir.Büyüme rakamlarına baktığımız zaman AKP iktidarı boyunca büyüme rakamı ortalama yüzde 5’dir.

Büyümenin temeli tüketim değil üretim olmalıdır,  fakat bizler  tüketerek de büyümeyi beceremiyoruz bu rakamlara bakınca.Bu kadar büyüyen tüketim rakamlarına karşın büyüme yine de beklenenin altında.

Diğer bir can yakıcı sorunda  cari açık’tır.Bu cari açığın finansmanı nasıl sağlanacaktır,nasıl sağlanmaktadır.Cari açığı sermaye yatırımları finanse ediyorsanız sorun yok  ama kaynağı belirsiz para kapatıyorsanız sorun var demektedir.Cari açığın sağlam kaynaklar ile finanse edilmemesi durumu da kriz’in diğer bir işaretidir.

Net dış borcumuz 500 milyar doların üstündedir.Bu rakam da GSYH ‘na oranı yüzde 30’dır.Kısa vadeli borçlar,cari açık ekonominin acil olarak  yeni finasman  kaynaklarına ihtiyaç  vardır.

Ya bulamazsak yada beklediğimiz rakamlar gelmese ya da çok pahalıya borçlanırsak,bölgesel savaşlar ülke riskini arttırırsa yeni borçlanmalarda zorlanırsak soruları  kaygı yaratmaktadır.Bu sorularda kriz kaygısını daha da artırmaktadır.

Açlık sınırının hızla yükseldiği  yoksulluk sınırının elli bin lira civarında  olduğu asgari  ücretinde  17bin lira olduğu  ve insanların günlük yaşamını bile kredi kartları ile  devam ettirmeye çalışıldığı bir ülkede  kriz’in tam ortasında değil miyiz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.