Sağdan bak “Şinanay”, soldan bak “Hopaşinanay” / Süleyman Canbolat yazdı
Belediyelerin çoğu el değiştirdi…
Gidenler, gelenlere “kallavi borçlar” bıraktı…
Ne olacak?
Bu borçlar nasıl ve hangi şekilde ödenecek?
Böylesi ağır yükün altına giren başkanların yüzünü kim, yada kimler güldürecek?
Daha netleşmeyen, netleştirilemeyen, üzerinde çalışılan bolca “soru işaretli” zennubelikler var…
Sebep olanlara bakıyorsunuz, sular seller kadar rahatlar…
Bu sıkıntıları önlerinde bulanlara yöneliyorsunuz;
“Değme benim gamlı yaşlı gönlüme türküsü’nü” en içten, en dokunaklı biçimde söylüyor…
Sakal – bıyık meselesi, yâ da hoca- cemaat örneğinde olduğu gibi.
Sağdan bak “ŞİNANAY,”
Soldan bak;
“HOPAŞİNANAY.”
……..
Böylesi “feci bir durum” varken orta yerde, çokbilmiş birileri (!) kazanamayacağını bile bile, kinle – nefretle davrandı, kaybettirmek adına, “siyasi düşündü, nankörce hareket etti, ahde vefanın ne demek oldugunu unuttu(!)” gider ayak çalışanlarına “okkalı” bir ZAM yaptı ve çekti gitti…
O ZAM bugünün şartlarında asla ve katta ödenemez… Ödenirse şayet; Belediye sefilleri oynar, bırakın hizmet vermeyi, yatırım yapmayı; ne çay alabilir, ne de şeker!!!!
Yüzdeyi yazmıyorum;
-Çünkü utanıyorum,
-Çünkü ufalıyorum,
-Çünkü daralıyorum.
Bu muhteremlerin(!) kimler olduğunu, neyi nasıl düşündüklerini, kimlere hizmet ettiklerini bilmeyen yoktur sanırım…
Bu efendiler(!) hiçbirşey olmamış gibi bu güzel memlekette gezinirken,
-Utanmayacaksa,
-Sıkılmayacaksa,
-Hayâ duymayacaksa;
“Örtte ölem aneyyyy” türküsü “Tatlıses misali” söylenmez de ne yapılır?
……..
Vakit kaybetmeden kurslara yazılıp, “Tatlıses gırtlağından” o türküyü seslendiren “ilk kişi” olmak istiyorum…
Benim düşündüğümü düşünen CANLAR peşimden gelebilir…
Peşime takılanlardan TELİF alınmayacağı sözünü aldım…
Merak buyurmayın.!!!