‘Aydın’lar ne yapmalıydı?
Türk toplumunda en çok tartışılan konuların başında ‘’AYDIN’lar ne yaptı ne yapmalıydı.Türk Aydınlarının en büyük özelliği toplumdan kopuk olmaları ve kendi bohem dünyalarında yaşıyor olmalarıdır.
Türk ‘’AYDIN’’nın en büyük özelliği aydın olmanın rantını yemeleridir. Hep bedel ödemişlerdir! Ve bu bedelin de karşılığı da sözüm ona aydın olmanın RANT’ıdır.
Ülkemiz aydınlarının önemli bir kısmı şimdilerde ‘’BATI’’nın etki ajanı rolünde olup büyük ihanetim girdabında çırpınıyorlar.
Atatük döneminde Türkçeye çevrilen ve defalarca baskısı yapılan çok okunan ve tavsiye edilen
Grigori Petrov’ın ünlü kitabı BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE aydın nasıl olmalıdır konusuna;
‘’Aydın sınıftan olmak devlet giysisi giymek veya boynunda kolalı yakalık,başında şapka olmak demek değildir.Aydın olma demek halkın beyni olmak demektir.Halk sizleri öğrenim görüp yüksek maaş alasınız,akşamları lüks restoranlarda yemek yiyesiniz,okuma salonu denilen yerlerde iskambil veya domino oynayasınız diye yetiştirmedi.O durumda aydın olamazsınız olsanız olsanız aydın müsveddesi olursunuz.
Halkın aklını,iradesini,enerjisini ve vicdanını uyandırmaktır sizin göreviniz…Halkı …Köylüleri,işcileri toplumun alt kesimlerini eğitmeli,onlara nasıl daha rahat yaşayacaklarını ve ülkede yaşam düzeyinin nasıl yükseltebileceklerini öğretmelisiniz.
Halkı doğruluğa,düzene,disipline alıştırın.Halkın vicdan duygusunu geliştirin.Halkın hakları olduğu kadar başkalarının da hakkına saygı göstermeyi öğretin.
En önemlisi de yaşam tarzınız ile halka örnek olun.’’
Atatürk döneminde okullarda ders kitabı olarak da okutulan bu kitabın herkes tarafından defalarca okunmasını tavsiye ederiz.