Sağlıklı beslenme takıntısı tehlikeli olabilir!
Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, sağlıklı beslenmenin takıntı haline gelmesinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
Saka, yemekle kurulan ilişkinin, insanın doğduğu andan itibaren hem kendisiyle hem de başkalarıyla iletişiminde önemli bir rol oynadığını belirtti. Bebeklik döneminden itibaren, fiziksel ve duygusal beslenme sürecinin kişinin kendisi, diğerleri ve dünyayla bir bağ kurmasını sağladığını ve bu bağın ruhsal gelişimin temelini oluşturduğunu aktaran Saka, yeme bozuklukları denildiğinde genellikle anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğunun akla geldiğini belirtti. Ancak, son yıllarda sağlıklı beslenme takıntısı olarak bilinen ortoreksiya nervoza da bu bozukluklar arasında yerini almaya başladığını anlatan Saka, şunları kaydetti:
“Ortoreksiya nervoza, kişinin sağlıklı beslenmeye aşırı derecede odaklanmasıdır. Bu kişiler sadece organik gıdalarla beslenmeye çalışır, içeriğini bilmedikleri yiyeceklerden kaçınır ve kendi hazırladıkları dışında başka yiyecek tüketmez. Bu kişilerde mükemmeliyetçilik, zihinsel katılık, yoğun kaygı ve suçluluk gibi özelliklerin, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) tanısı almış kişilerle benzerlik gösterir. Ortoreksiya nervozanın nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, fizyolojik, psikolojik, çevresel ve sosyal faktörlerin etkili olduğu düşünülüyor. Ortoreksiya nervoza, kişinin hayatını hem fiziksel hem de psikolojik açıdan olumsuz etkileyen bir durumdur.”
Saka, ortoreksiya nervozanın farkında olmak ve uzman desteği almanın bu sorunun üstesinden gelmek için önemli olduğunu sözlerine ekledi.