Amerika kaybederken!..

Son yüzyılın acı gerçeği ABD’nin zayıf devletler üzerinde rejimleri değiştirme jimnastiği yaptığı bir dönemdir

.Önceleri Güney Amerikadan başlayarak yaptığı rejim değişikleri unutulmamıştır.

ABD’nin  Meksika’da ,Bolivya’da ,Arjantin’de,Nikaragua’ da yaptıkları unutulmamıştır.

Türkiye’de darbeler ,Yugoslavya ‘da ,Irak’ta ve Libya’da ki işgaller hepimizin gözü önünde oldu.

Libya’da rejim değiştirilirken  Kaddafinin nasıl linç edilerek katlediği unutulmadı.

Amerika için rejim değiştirme sırası Rusya’ya gelmişti.Amerika  Ukrayna’ya ele geçirerek  Moskova içlerine kadar girmeyi hedeflemişti.

Bu kadar saldırganlık bu kadar işgal süreci elbette kendi karşıtınıda doğuracaktı.

Nitekim Rusya ve Çin arasındaki ittifak bu saldırğanlığı durdurmak içindi.

Rusya’nın Suriye’deki varlığı bizdeki Amerikasever yorumculara göre ,Rusya’nın Suriye’deki varlığı Türkiye’yi kuşatmak değil  Amerikanın saldırganlığına bir cevaptır

.Asıl gerçek ise  Rusya’nın ve Çin’in  Amerikan saldırğanlığına karşı  ittifakıdır.

Dünyamız artık 1980’ların dünyası değildir.O yıllarda  Sovvetler Birliği dağılmıştı.Şimdi ise derlenip toparlanmış bir Rusya var ve onu yanında  gelişen güçlü ekonomisi ve askeri gücü ile ÇİN.

İşte bu iki ülkenin ittifakı Amerikanın  her ülkede istediği gibi rejim değiştirme gücüne  bir set oluşturmaktadır.Bu tespite nasıl ulaşıldı peki.İki ülkede   bu Amerikan planı ters tepmiştir.

Bu iki ülkeden biri  Ukrayna  diğeride Suriye’dir.Amerika bu iki ülkede kaybetmiştir.

Amerikanın kaybettiği  diğer bir alanda ticari faaliyetlerdir.Amerika Avrupa ülkelerine özelliklede Almanya’ya Rusya ile ticaret yapmasını yasaklama  yolunda ciddi zaaflara uğramaktadır.

Avrupa’nın iki noktada ABD ile çelişmesi hızlanmaktadır.Bu duruma  emperyalist ülkelerin  çelişkisi artmaktadır..Diğeri ise Amerikanın müdahalesi ile  kaosa sürüklenen  ülkelerden  Avrupa’ya  mülteci akının   hızlanması..

Bizde ise  Dünya’daki bu gelişmeleri ve değişimi iyice okuyamayan ve stratejik derinliklerde  boğulan  iktidar Amerika ilebirlikte hareket etti.Amerikan insiyafinden yana tercihini kullandı.

Dünya dengeleri değişir ve dönüşürken ABD geri çekilmek zorunda  kalıyor.

Yalnız  Türk Silahlı Kuvvetlerinin  24 Temmuzda başlayan ve halen devam eden  terörle mücadele politikası  Türkiye’nin savunma  stratejisini  yeniden oluşturmaya başlamıştır.

Son söz;  kaderini ABD ile birleştirenler  aynı bozgunu paylaşacaklardır.

Çünkü mazlum milletler emperyalizmi bir gün  mahvu-perişan edecektir.

Mazlum  milletlerin ayağa kalktığı ve dünya ekonomisine  de yön vererek  dünya siyasetine  ağırlığını koyduğu ve başta ABD olmak üzere emperyalistleri dize getireceği günler yakındır.