Taliban üzerine sorulara yanıtlar / Doğu Perinçek yazdı
Okuyucumuz Yurtsever Evren, Taliban ve El Kaide üzerine sorular sormuş. Kamuoyunda tartışılan konular. Yanıtları yayımlıyoruz.
1. Taliban Atatürk düşmanı değil mi?
Yanıt: Bugün dünyada ya da herhangi bir coğrafyada saflaşmayı belirlemede ölçütümüz; emperyalizme karşı tavır, yoksa Atatürk’e tavır değil. Yeryüzündeki baş çelişme, Atatürk eksenli olarak belirlenmiyor, Lenin ya da Mao eksenli olarak da belirlenmiyor. Dünyadaki baş çelişme, ABD hegemonyacılığı ile dünya devletleri, milletleri ve halkları arasındaki çelişme. Bu açıdan baktığımız zaman Taliban, bugün ABD emperyalizmine karşı mücadelenin ön cephesinde. Taliban, Afgan milletinin ABD emperyalizmine karşı silahlı savaşına önderlik etti ve savaşı kazandı. Bugün de ABD emperyalizmine karşı cephe tutmaya devam ediyor. Nitekim aynı cephede Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, İran, Türkiye, Orta Asya devletleri gibi ABD’ye karşı saf tutan devletler ve halklar var. Taliban onlarla birlikte hareket ediyor. Biz Türkiye’nin öncüleri olarak Taliban’ın bu cephede daha tutarlı ve daha karalı bir uygulama içinde olması için çalışmalıyız. ABD emperyalizmine karşı savaşan Taliban’ın Atatürk’ten farklı bir ideolojiye sahip olduğunu herkes biliyor. Ancak niçin Atatürk’e düşman olsun, nereden çıkarttınız, bildiriniz biz de öğrenelim. İdeolojik birlik ile dünya ölçeğindeki cepheleşme örtüşmez. Bunlar, farklı düzlemler. Bu düzlemleri ayırmazsanız, yalnız kendi ideolojinizden olanlarla birlikte olursunuz ve hiçbir mücadeleyi de kazanamazsınız. Ayrıca şunu da saptamalıyız: Emperyalizme karşı savaşan mazlumlar, Atatürk’ten farklı ideolojilere sahip olabilir, ancak Atatürk’e düşman olmaz, tam tersine Atatürk’ten esinlenir. Taliban, Atatürk’ü anlamamışsa, bu onun hatasıdır ve ABD emperyalizmine karşı mücadele çizgisinde ilerleyecekse Atatürk’ü anlayacaktır. Nitekim İran İslam Cumhuriyeti de benzer bir süreç yaşadı. Bizimle görüşmelerden sonra Nutuk’u Farsça olarak basma kararı aldılar ve yayımladılar.
Siz dünyaya emperyalizme karşı mücadele penceresinden değil Laiklik penceresinden baktığınız için, önyargıları dile getiriyorsunuz. Laiklik cephesinde emperyalizmin sahte laikleriyle buluşabilirsiniz ancak emperyalizme karşı savaşan birçok devlet ve milletle karşı karşıya düşersiniz.
2. Taliban’ı CIA kurmadı mı?
Yanıt: Nerden çıkartıyorunuz? Taliban’ı CIA kurmadı. Taliban’ın kuruluşunda Pakistan İstihbarat Örgütü’nün etkisi olduğu yönünde bilgiler var. O sırada Afganistan, Sovyet sosyal emperyalizmine karşı kurtuluş savaşı veriyordu. Bu nedenle Pakistan başta olmak üzere birçok devlet ve bu arada ABD Taliban’ın mücadelesine olumlu baktı. Ancak Taliban’ın kuruluşu CIA eliyle değil. Siz El Kaide ile Taliban’ı karıştırıyorsunuz. El Kaide’yi CIA kurdu. DEAŞ El Kadie’nin içinden çıktı. Ancak Taliban, başka bir kökenden geliyor. Asıl önemli olan, son yirmi yılda Taliban’ın hangi mücadeleyi verdiğine bakmak gerekir. Taliban, ABD emperyalizmine karşı mücadelenin ön cephesinde. Hangi güç emperyalizme karşı mücadele ediyorsa, Türkiye’nin bağımsızlığına da katkıda bulunuyor. Nitekim Türkiye’deki saflaşmada ABD işbirlikçileri Taliban düşmanı. Millî olan güçler ise, Afgan milletinin ve Taliban’ın ABD emperyalizmine karşı mücadelesinin kazanımlarından kuvvet alıyor. Size bu cepheden bakmayı öneriyoruz.
3. Hem Turan Dursun ve İlhan Arsel gibi ateistlerin kitaplarını yayınlayıp hem de “Taliban Atatürk gibi başardı” demek tezat değil mi?
Yanıt: Bu sizin çelişkiniz. Dünyaya Tanrısızlık ekseninden bakarsanız ve başka hiçbir pencereniz yoksa, böyle sözümona “tezatlar” icat edebilirsiniz. Taliban, Afganistan’da Atatürk’ün kurtuluş savaşında yaptığını yaptı. Ama siz Afganistan’da Atatürk ararsanız boşuna uğraşırsınız. Atatürk olmak ile Atatürk gibi kurtuluş savaşı yapmak farklı eylemler. Her ülkenin kendi koşulları, kendi birikimi, kendi önderleri var. Dünyaya Atatürk ihraç edemezsiniz. Dünyaya Turan Dursun veya İlhan Arsel de ihraç edemezsiniz. Dünyanın hiçbir ülkesinde Atatürk bulamazsınız. Çünkü Atatürk bir tek Türk milletinin imparatorluk ve devrim birikimi içinden çıkabilirdi ve oradan çıktı. Türk milleti olmasa Atatürk olmazdı. Ancak Atatürk olmadığı zaman da Türk milleti vardı ve var. Atatürk’ün kendisi de Türk milletinin birikimi içinden çıktığını vurguluyordu. Her ülkenin kendine özgü toplumsal ekonomik yapısı, tarihsel birikimi ve kendi bağrından çıkarttığı önderleri var. Sizin tavrınız Atatürk’le de çelişiyor. Atatürk, tarihe bilimsel bakıyordu, hatta Kemalist Devrimin öncü kadroları Tarihsel Materyalizmi benimsediklerini de vurguladılar. O nedenle Atatürk, her toplumun kendi tarihsel birikimi zemininde önderlikler çıkartabileceği görüşündeydi. Sizin tarihin ve dolayısıyla hayatın dışında olan görüşleriniz Atatürk ile taban tabana zıt. Böyle ilkel ve tarihin dışında kalan uydurmalar ile Atatürk arasında hiçbir ilişki kuramazsınız.
4. Emperyalist Amerika’ya karşı Hitler ve Humeyni de savaştı. Hitler ve Humeyni de “antiemperyalist” miydi?
Yanıt: Emperyalistler arası savaşlar ile Mazlum milletlerin emperyalizme karşı mücadelesini birbirine karıştırıyorsunuz. Hitler’in kendisi en gerici emperyalist idi. Hitler’e karşı savaş, o tarihsel süreçte emperyalizmin en gerici, en ırkçı, en yobaz gücüne karşı savaştı. Humeyni ve Taliban’ın konumları, Hitler’e hiç benzemiyor. Çünkü emperyalizme karşı konumlandılar. Gerçek bu. Gerçeği hiç kimse safsatalar üreterek değiştiremez. Şunu da eklemeliyim: İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve İtalya emperyalistlerine karşı savaşan ABD, İngiltere ve Fransa da emperyalist idiler ancak emperyalizme karşı mücadelede olumlu rol oynadılar. Çünkü Dünya halklarının dostu konumundaydılar. Çeşitli stratejik dönemlerde emperyalistler arasında da farklar görüyoruz. Örneğin yukardaki örnekte gördüğümüz gibi Alman Nazi emperyalizmi, İtalyan Faşist emperyalizmi ve Japon faşist emperyalizmi, dünya devletleri ve halklarının baş düşmanıydılar. Onlara karşı savaşan İngiliz, Fransız, ABD emperyalistleri dünya demokrasi cephesinde yer aldılar, Sovyetler Birliği’nin ve dünya halklarının yanında savaştılar. Bugün de Avrupalı emperyalist devletler, ABD hegemonyacılığına karşı tavır aldıkları her durumda, dünya devletleri ve milletleri ile aynı cepheyi paylaşıyorlar. Burada öğretici olan çok şey var. Her yerde Atatürk var mı diye bakarak devrimci bir strateji kuramazsınız. Emperyalizme karşı dünya cephesini, Atatürklerle kurmuyorsunuz, laiklerle de kurmuyorsunuz. Atatürk’ün kendisi de hayatı boyunca Atatürklerle ittifak etmedi. Birinci Dünya Savaşında Alman emperyalizmiyle ittifakı savundu ve savaştı. İstiklal Savaşında Sovyet Rusya ve Afganistan ile birlikteydi. Bu ülkelerin başlarında Atatürkler yoktu. Ama Atatürk ile aynı cephede yer alanlar vardı.
5. El-Kaide örgütü Taliban’a biatlı yani bağlı. Nitekim El-Kaide Lideri Eymen El-Zevahiri, Taliban Lideri Haybatullah Akundzade’ye biat etti. Taliban’ı resmen tanımak El-Kaide’yi de resmen tanımak anlamına gelmiyor mu?
Yanıt: Taliban ile El Kaide bambaşka örgütler. El-Kaide Lideri Eymen El-Zevahiri’nin Taliban Lideri Haybatullah Akundzade’ye biat etmesi de bu iki örgütün farklı olduğunu kanıtlıyor. Taliban, nasıl El Kaide’ye bağlı olabilir? Taliban El Kaide’ye ve onun içinden çıkan DEAŞ’a karşı savaşıyor, onları Afganistan’dan temizliyor. Bu örgütlerin geçmişini bilmesek bile, mantıklı olabiliriz. Taliban, El Kaide içinden çıkmadı. Ancak Taliban içindeki Hakanî Grubunun El Kaide bağlantısı oldu. ABD emperyalizmine karşı mücadele dönemindeki birliktelikler, başarının da gerekleridir. Taliban ile El Kaide arasında inançta ve siyasette de önemli farklar var. Taliban’ın amacı, Afganistan’da İslamî emirlik kurmak. El Kaide ise Dünyada cihad peşinde. El Kaide’nin içinden çıkan DEAŞ da küresel cihat iddiasında, bu kapsamda Irak ve Şam’da devlet kurmayı amaçlıyor. El Kaide ve DEAŞ, Şiileri düşman görüyor. Taliban ise Şiileri düşman görmüyor. 1997-2001 yılları arasında Taliban, Şiileri düşman görüyordu ve Şii Hazaralara karşı ağır şiddet uyguladı. Ancak daha sonra içindeki Şii düşmanı grupları temizledi. Bu gruplar El Kaide ve DEAŞ’a katıldı. Bugün Taliban, Şiileri düşman görmediğini ilan ediyor ve ötekileştirmiyor. Nitekim, Muharrem ayında Hazaraların Aşure Törenlerine katıldı. Taliban ile El Kaide arasındaki ayrılıklar düşmanlık düzeyindedir. Lütfen kulaktan dolma iddialarla önyargılar üretmeyelim.
6. İleriki zamanda, IŞİD herhangi bir ülkedeki ABD/NATO askerlerini mağlup edip iktidara gelirse “IŞİD Atatürk gibi başardı” diyecek misiniz?
Yanıt: Bakın bu da safsata. Bilim ve Devrimci Siyaset, olmayanlarla ilgilenmez, olanlarla ilgilenir. Varsayımlar üzerine bilim ve siyaset yapılmaz. Ama şunu da öğrenmeliyiz: Atatürk’ün kendisi emperyalizme karşı savaşan örgütlerin iktidara geldiği koşullarda o örgütlerin zaferini alkışladı. Aydınlık’ta son günlerde yayımlanan Genel Sekreterimiz Özgür Bursalı’nın Atatürk ve Batı konulu yazılarını ve Şule Perinçek’in Afganistan ve Atatürk konulu yazılarını okumanızı öneririm. Doğu Perinçek’in Asya Çağının Öncüleri kitabının Atatürk bölümünü de incelemenizi öneriyorum. (Kaynak: Aydınlık Gazetesi)