Belediyeler borç batağında mı? / Niyazi Koç yazdı
Yerel seçimler yani Belediye Başkanlığı seçimlerinin üzerinde neredeyse üç yıla yakın bir zaman geçti. Ne yazık ki; ortada gözle görülen elle tutulan herhangi bir yatırım söz konusu değil.
Belediyeler; hep şeffaf yönetim, hep birlikte yöneteceğiz diyerek kulağa hoş gelen, göze çarpan devasa reklamlar yaparak bugünlere geldi.
Belediye başkanları, geldiğimiz üç yılda; belediyenin ne kadar borcu var, gelir durumu nedir, ne kadar personel alınmış, ne kadar personel gideri var bu bilgileri kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Salgın dönemi, sel felaketi ve Kozan’da ve Aladağ’da meydana gelen yangınlar da belediyelerin üzerinde ekstra bir kambur oldu, harcamalar bu alanlara yoğunlaştı.
Önceki dönemde, yarım kalan yatırımlar hızla bitirilmelidir.
İktidar da bu konuda belediyelere yardımcı olmalıdır.
Ucuz ve popülist tavırlara gerek yok, çünkü Adanalı hizmet bekliyor.
Belediyeler, bazı harcamalarda mutlak şekilde tasarrufa gitmelidir.
Özellikle, büro döşemeleri ve lüks araç kullanımından ve gereksiz reklam harcamalarından kaçınmalıdır.
Hani derler; Mahkeme Kadıya mülk değildir.
Başkanlık koltukları da kimseye miras kalmamıştır.
Yine bu dönemde, belediye gelirlerinde artış mı var, düşüş mü var? Bu durum da vatandaşla paylaşılmalıdır.
Borçlanarak hizmet yapmak, nereye kadar gider ki?
Özellikle Büyükşehir Belediyesi’nin Çatalan’dan kalan borç durumu nedir?
Metro denilen kamburdan Adana nasıl kurtulacak, bu konuda belirsizlik devam ediyor.
İktidar vekilleri ve Meclis üyeleri, Büyükşehir’i değil de Adana halkını cezalandırdıklarının farkında mı, o da belli değil.
Gelelim ilçe belediyelerine… Oralarda büyük ve göze çarpan hizmetler yerine, günlük rutin hizmetlerle, sabun köpüğü faaliyetlerle gün doldurmaktadırlar.
Belediye başkanları göreve geldiklerinde ne kadar borç devralmışlar, ne kadar borçlanmışlar, bu mali bilgileri kamuoyuyla paylaşmalıdır.
Vatandaşın bunları bilme hakkı vardır sanırım.
Makamlar ağlama duvarı değildir.
Çözüm üretme ve uygulama yerleridir.
Yoksa her gün yerel medyadakiler övseler ne olur, övmeseler ne olur.
Sonuçta; sandık gelecek ve halk seçimini yapacaktır.