Neoliberalizmi vizyon zannediyorlar!
CHP’nin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısı kamuoyunun tüm kesimleri tarafından tartışılıyor. ABD ve AB’ye hitap eden toplantıda, neoliberal ekonomi politikalarıyla Türkiye’nin sorunlarına çözüm aranacağı ilan edilmişti. Vitrine çıkarılan isimler özgeçmişleri ve Batıcı yaklaşımlarıyla gündem oldu.
FİKİRLER DE UYGULAYICILAR DA İTHAL
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Başdanışmanı Av. Ceyhan Mumcu ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı eski Müdürü, ekonomist Bartu Soral toplantıyı Aydınlık’a değerlendirdi. Yakın zamanda CHP’den istifa eden Aslı Baykal da sosyal medya hesabından Atatürk’ün “Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir.” sözleriyle etkinliği yorumladı. Önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kızı olan Aslı Baykal, bir gün önce de “Kılıçdaroğlu seçime ABD’li danışman Jeremy Rifkin ile gidiyor. Kazayla kazanırsa, seçimden sonra kapitülasyonları da ilan eder.” demişti.
Av. Ceyhan Mumcu, CHP’nin vizyonundan Amerika’nın çıktığını söyledi. CHP’nin Türkiye’nin gelecek yüzyılını planlayamayacağını savundu. Vatan Partisi’nin kurultayı ile CHP toplantısını kıyaslayan Mumcu şunları kaydetti:
“Öncelikle Vatan Partisi’ne ve kurultayına teşekkür ediyorum. Türkiye’ye gerçekçi çözüm önerilerini en sade şekilde sundular. CHP’nin vizyon toplantısında anlatılanları ise ciddiye alamadım. Karışık akademik mesajların satır aralarından aklıma mizahi bir mani geldi: ‘Gel, gel vizyona gel. Amerika burada. IMF burada. Açılım burada.’ Televizyon ve gazetelerde ‘devrim’ gibi sunulmuş ama mizah yapılmış sanırım. Geçtiğimiz günlerde sekreterim ‘Nefes alma hakkımız var’ deyince annesi de ‘Ne hakkı kızım güneş ve oksijen bütün insanlara eşit olarak dağıtılıyor.’ demiş. Türkiye bilmiyor mu güneşin ve oksijenin ne olduğunu? ‘Ekolojik kapitalizm’ falan diye de yeni kavramlar türetiyorlar. Bu toplantıya kadar fikirler ithaldi, uygulayıcıları yerliydi. Bu toplantı itibariyle uygulayıcılar da ithal oldu. Öyle bir çaresizlik.”
‘CHP BAŞARISIZLIĞA ADAY’
Mumcu, CHP’nin yeni ekonomi kurmayı olarak tanıtılan Daron Acemoğlu’nun 2015’teki ‘Açılım biterse ekonomi bozulur’ sözlerini hatırlattı. CHP’nin AK Parti’nin başarısız ekonomi politikalarını tekrar uygulamaya aday olduğunu belirtti:
“Bu toplantı ne vaat ediyor bize? ‘PKK tasfiye edilirse büyük ekonomik kriz olur’ diyen parlak fikirli ekonomist, bize ne vaat edebilirse onu vaat ediyor. Türkiye’de hoca mı yok? ‘Partiler üstü’ falan gibi büyük bir iddia ama tamamen Amerika’dan taraf. CHP, AK Parti’nin 10 yıl önceki hatalarını tekrarlamaya aday oldu. CHP’nin arkada kalan 10 yılına bakınca gelecek yüzyılı planlayamayacağını düşünüyorum.”
‘SÖMÜRÜ SİSTEMİNİ SAVUNUYORLAR’
Ekonomist ise Bartu Soral, CHP’nin öne sürdüğü modelin bugünkü ekonomik krizlerin sorumlusu olduğunu aktardı. “Kürsüdeki kişilerin kariyerlerine ve savunduklarına baktığımızda dünyayı 1990’dan beri esir alan neoliberal küreselleşme fikirlerini görüyoruz.” diyen Soral sözlerine şöyle devam etti:
“Bu fikirler geri kalmış ülkelerin hızla kalkınacağı iddiasında olan ama özünde gelişmiş sermayenin bu ülkeleri daha da sömürdüğü bir sistemi savunuyor. Bu sistemi hâlâ kalkınma diye, kazandıracak diye, insanları refaha erdirecek diye sunmalarını eleştiriyoruz. CHP’ye ve bu fikirleri destekleyenlere, uzmanlar ve akademisyenler dahil soruyorum: Savunduğunuz sistemin dünyaya ne faydası oldu? Bu fikirlerin merkez noktalarından Davos bile ‘Neoliberal küreselleşme bitti’ diyor. Bunu insanlığın hayrına değil, yeni kurulacak düzeni yine kendi lehine çevirebilmek için söylüyor ama o bile söylüyor.”
KARŞILIĞI OLMAYAN PARA VE ZENGİNLİK
Soral, CHP’nin iddia ettiği vizyonun yıkıcı sonuçları olacağını belirterek şunları söyledi:
“Bir, gelişmiş ülkelerin dünyadan aldığı pay, gelişmekte ve gelişmemiş olan ülkelere göre orantısız yükseldi. Gelişmiş ülkelerde dahi ülke içindeki dağılım bozuldu. Dünyadaki servetin yüzde 50’si dünya nüfusunun yüzde 1’inin eline geçti. İki, sosyal devlet çöktü. Çünkü bu sistem bir avuç rantiyeciyi yüceltti. Eğitim ve sağlık hizmetleri önce ücretli hale, ardından yüksek ücretli hale geldi. Kaliteleri düştü. Üç, finansal işlemlerle büyüme diye bir model ortaya çıktı. Reel sektörle finans sektörü birbirinden koptu. 2018 itibariyle dünyada dış ticaret hacmi 74 trilyon dolarken, aynı sene finansal işlemler hacmi 1.27 katrilyon dolar oldu. Yani karşılığı olmayan, kağıt üzerindeki finansal işlemlerle büyük bir zenginlik yaratıldı. Bu zenginliğin büyük kısmını da para sahipleri aldı. Hepsi bu sistemin sonuçları. Bu sonuçları kafadan atmıyoruz. Dünya Bankası ve IMF duyurdu.”
‘BU FİLMİ SEYRETTİK’
Soral, “Batının ve ABD’nin hane halkı borcu çok yüksek. Avrupa’da kullanılabilir gelirin yüzde 90’ı borç. ABD’de de kazanılabilir gelirin yüzde 170’i borç. Bu mu vizyon? Bu dünya bitti artık.” ifadelerini kullandı. Batı’nın her anlamda çöküşte olduğunu hatırlattı:
“Batı ile doğu arasındaki kavga artık su yüzüne çıktı. Doğu, 2022’de reel ekonominin üretim gücü olduğunu, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların önemli olduğunu, teknolojik atılımlar için gerekli değerli minerallerin kendisinde bulunduğunu, karşılıksız para basan batıya öğretmeye başladı. Yeni bir dünya kuruluyor. Neoliberal küreselleşmeyi savunanlar, vizyon zannedenler eskide kalıyor. Dünya yeni bir model tartışıyor, bu arkadaşlar hâlâ eski sistemi Türkiye’nin önüne vizyon olarak koyuyorlar. Biz bu sistemi 1980’den beri Turgut Özal, Tansu Çiller, Kemal Derviş, Ali Babacan gibi yöneticilerle uyguluyoruz zaten. Biz bu filmi seyrettik. Batı toplumu çöküyor. Bu çöküşün ardında sosyal ilişkilerin çöküşü; kadın, erkek, aile değerlerinin ortadan kalkıp sapkın kimliklerin doğuşu var. İkinci olarak da Batı’nın sanal ekonomik anlayışları var. Sömürü düzeni ve finansal oyunlarla üretimden kopmak var.”
MAVİ VATAN, ENERJİ VE SAVUNMA SANAYİ
Bartu Soral son olarak “doğru model”in altını çizerek tamamladı:
“Bugün dünyanın esas ihtiyacı olan sistem ulusal kalkınma programı içinde milli ve yerli üretimi geliştiren, teknoloji ve eğitime büyük yatırım yapan, planlı, düzenin kesinlikle piyasa aktörlerine bırakılmadığı, kamunun denetleyip düzenlediği karma ekonomik sistemdir. İşte vizyon budur. Ülkedeki ana muhalefetin düştüğü durum acınası. Çağ dışı bir vizyonları var. Yeni bir dünya doğuyor, yeni şeyler söylenmeli. Bu durum maalesef Türkiye’nin eksikliği. Bugün yeni dünyayı mavi vatan şekillendiriyor. Türkiye’nin mavi vatandaki hakları ve kaynaklarını savunacak bir sisteme ihtiyacımız var. Savunma sanayisinde güçlü olmak yeni dünyayı şekillendirecek. Enerji merkezi olabilmek yeni dünyayı şekillendirecek. Sanal değil, gerçek değerlerle üretenler yeni dünyayı şekillendirecek.” (Kaynak: Aydınlık)