Ekonomide yeniden IMF mi? /Editör’den
Seçimler sonrası yeni Bakanlar atandı özellikle de Ekonominin başına Mehmet Şimşek’in atanması
sonrasında dövizdeki baskının kalkması,Merkez Bankasının başına ABD’den birinin getirilmesi ve
yapılan yeni atamalar yeniden sıcak para ekonomisine mi dönülüyor sorusunu gündeme
getirmektedir.
Ekonomide işlerin iyi gitmediği ortada üstelik uygulanan seçim ekonomisi de sorunları daha da
büyütmüştür.Bundan sonra nasıl politikalar uygulanacak.İşin esası da budur zaten.
ABD derin devletinin kuruluşu olan CFR-Dış İlişkiler Konseyi Türkiye ekonomisi ile ilgili bir rapor
yayımladı.Raporun ana esasları şöyle:
Türkiye’nin mali kriz riski yüksek. Ana nedeni ise dış finansman ihtiyacı.Cari açık 2021 de 20 miyar
dolardan az iken bu yıl 60 milyar dolara ulaşacak gibi.İthalat artışı ihracat artışından çok fazla.Bu
açığın kapanma şansı yok .
Şu an en önemli sorun dış kredi bulabilmektir.Politika faizi ile enflasyon rakamları arasında
uçurum var.Yabancı yatırımcılar endişeli. Körfez ülkelerinden gelen destek de yeterli değil.Dış
finansman bulmak ciddi bir sorun haline gelmiştir.
Seçim döneminde dış açık rezervler kullanılarak aşıldı.Döviz rezervleri azalıyorken ödemeler
dengesi veriler ortada.6 milyarlık dolar girişine rağmen açık kapatılamaz durumda.
Bu dönemde 10 milyar dolarlık dış borçlanma yapılmasına rağmen rezervler 30 milyar dolar
azaldı.Şu anki rezerv durumu ise 48 milyar döviz 50 milyar dolarlıkta altın var.Bunun tamamı da
kullanılabilir değil.
Bu rapora göre Türkiye’nin ciddi bir ekonomik sorun ile karşı karşıya olduğu gerçeğini kabul ederek
acil önlemler alınması mecburidir.
Önce döviz serbest bırakıldı.Nerede duracağı belli değil.Hemen arkasından zamlar yağmaya
başladı. Petrol ürünlerine ardından da iğneden ipliğe zamlar gelmeye başladı.
Çaykur ürünlerine bile yüzde 43’lere varan zamlar yapılması,meyve suyundan gazlı içeceklere
yapılan zamlar vatandaşı çileden çıkarmış durumda.
Önümüzdeki günlerde büyümenin yavaşlaması ardından gelecek işsizlik sorunu.
Sonuçta ekonomik krizin faturası yine vatandaşa kesiliyor.
Ekonomide durum bu iken,Türkiye sıcak para peşinde iken verilecek krediler karşılığında parayı
verenler ne isteyecek.Çünkü yabancılar verilen her paranın karşılığını ister.
Bakınız NATO’da İsveç’in üyeliği için bastırıyorlar,Suriye’de korsan bir PKK devletçiliği kurmak
istiyorlar.
Sıcak paranın başında oturanlar ile talepleri yapanlar aynı merkezden yönetiliyor .
Sıcak para ekonomisinin Türkiye’yi getirdiği durum ortada iken yeniden sıcak para ekonomisini
uygulamış olanların yeniden işbaşına getirilmesi hangi mantığın veya çıkmazın sonucudur.
Türkiye sıcak para peşinde koşacağına mevcut kaynakların üretime yönlendirilmesi ve “ÜRETİM
DEVRİMİ” programı uygulanması olmazsa olmazdır.