Kurban Bayramı mı, turizm bayramı mı? / Editör’den
Tatiller ülkesi Türkiye’miz uzun bir bayram dönemini arkada bırakırken alışkanlıkların değiştiği geleneksel bayram alışkanlıklarının tersyüz edildiği uzun bir bayram tatili daha sona eriyor.
Bayramlar dayanışma,birlik,bereberlik,barışma günleri olmaktan çıkarılıp tatil yapmaya dönüşünce ortaya bambaşka görüntüler çıkıyor tabii ki.
Geçtiğimiz Kurban Bayramını nasıl bir Turizm Bayramına dönüşmüş olduğunu hep birlikte yaşadık.
Bir çoklarımız yollara düştü kimileri tatil beldelerine giderken kimileride köyüne gitmeyi tercih etti.
Bayram öncesi ve sonrası koca ülkede sanki büyük iç göç varmış görüntüsü ile sanki yeni bir kavimler göçü yaşıyorduk.
Tatil beldeleri tam kapasite ile dolup taşarken fırsatçılarda bu fırsatı kaçırmadı tabii ki.Tatil beldelerindeki astronomik fiyatlar gazete haberlerinde yer alırken kimse koca bir toplumun tatil yapma tarzı da nedense eleştirilmiyor.
İnsanlar uzun tatilde dinlenmek yerine yorgunlukları tercih ettiler.
Tatil demek deniz,güneş,yemek ,içmek kalabalıklar halinde dolaşmak oldu.
Bayram demek iç Turizmin canlanması ve toplumun yer değiştirmesi olarak kabullenmiş olundu.
Eş dost ziyaretleri,birlikteliklerin yerini sahillerde dolaşmak aldı.
İnsanlar araba denilen teneke kutulara binerek kavimler göçünün öznesi haline gelirken iç piyasanın canlanması,harcamaların artması halbuki borçlanmalar artıyor büyük bir kaynak transferi gerçekleşiyor farkında bile değiller ne yazık ki.
Kısacası insan sormadan edemiyor Kurban bayramı mı yoksa Turizm bayramı mı diye sormadan edemiyor.