Adalet 65 canla mezara gömüldü!
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana’daki Tutar Apartmanı 65 cana mezar oldu. Deprem öncesinde apartmanın zemin ve birinci katında kolonlar kesilmişti. Şikayet edip tepki gösterenlere ise silah çekildi, tehdit edildi.
Orada can verenler, bir felaket ya doğa olayından değil, kasıtlı bir ihmal, kusur ve şikayetlerin yok sayılmasının kurbanı oldu. Yakınlarını kaybeden kim varsa hepsi bunu söylüyor ve yıkımla ilgili takipsizlik kararı verilmesine tepkililer. Orada A, B ve D blok hasarsız ama sadece C blok yıkıldı.
Çukurova İlçesi Barış Manço Bulvarındaki Tutar Apartmanında can veren 65 kişinin yakınları, olayla ilgili bir hukuk mücadelesi başlattı fakat buna takipsizlik kararı verilmesi vicdanları kanattı. Onlar hukuk mücadelesinden vazgeçmiyor ve sonuna kadar olayın takipçisi olmakta kararlılar.
Apartman sakinlerinin kolon kesildiği ve taşıyıcı sisteme zarar verildiği gerekçesiyle Çukurova Belediyesine yaptığı başvurunun sistemde görünmemesi, kiriş ve kolon kesme iddiaları ile ilgili şüphelilerin iddianame dışında bırakılması da ayrıca tepkilere neden oluyor. Acılı aileler ve yakınları, adalet arayışı için 65 kişiye mezar olan yıkılan apartman alanında toplandılar, 65 kişiyi temsilen 65 siyah balonu bağladıkları sandalyeler üzerine siyah balonlar bağladılar.Kaybettikleri yakınlarını gözyaşları içinde anan depremzedeler, adalet istediler.
Bu faciada yaşamın yitirenlerin yakınlarıyla konuştuk.
Kolon kesilmediyse neden sadece C Blok yıkıldı?
Songül Temur, 6 ay önce yıkılan ve ablası Elif ile eniştesi Fikri Ateş’e mezar olan enkazın üstünde ‘’Böyle karar olur mu? Yazıklar olsun!’’ diye ağıtlar yakarken, Görümcesi 48 yaşındaki Ayşegül ve aynı yaştaki eniştesi Bülent Yalçın ile 17 yaşındaki oğulları Arda Yalçın’ı yitiren Emine Kılınç ise , ‘’Madem kolon kesilmedi neden 4 bloktan sadece c blok yıkıldı?’’ diye tepki gösterdi.
Kolon kesme işini şikâyet eden yönetici de aynı binada öldü
Tutar Apartmanı C blokta yakınlarını kaybedenlerden biri olan Mahmut Kocalar ise şu ifadelerle tepkisini dile getirdi:
‘’Bu apartman kayınım, eşi ve onların biri 8, diğeri 14 yaşındaki evlatlarına mezar oldu. Kolon kesen kişiler önce zemin, sonra birinci katı satın aldılar. Zeminden birinci kata kolon kesip daire içinden merdiven çıkmışlar. Kolon kesenler içinde kiracı olarak daire tutan da var, mülk sahibi olan da… Savcı bu olaya nasıl takipsizlik verir? Neye göre takipsizlik verdiniz? Yüksek sesle söylüyorum yargı çökmüş. İşin içinde arkası güçlü bir inşaat firması var. Apartman yöneticisi Emine Demirel, Çukurova Belediyesi’ne kolon kesildiği için şikayette bulunmuştu. Belediye de evrak kaybedildi, adeta buharlaştı. Bu depremden önceydi. Ne yazık ki 65 kişiye mezar olan bu binada Çukurova Belediyesi’ne şikayette bulunan apartman yöneticisi Emine Demirel de can verdi. Ben kayınım eşi ve 2 çocuğu burada can verdi. Kayınım Can Terler, eşi Tuba Terler ve 8 yaşındaki Betül Zehra ve 14 yaşındaki Naşide Büşra ve 65 canı burada kaybettik. Bu göz göre göre yaşanan katliamda 2 kişi sağ kurtuldu sadece. Kurtulanlardan biri ise karnındaki bebeğini kaybetti.’’
Şikâyetçi olup tepki gösterenlere silah çektiler
Depremzedelerden Hüseyin Ateş’in annesi Elif ve babası Fikri Ateş de Tutar apartmanında can verdi. Depremden 72 saat sonra anne ve babasının cansız bedenine ulaşıldığını belirten Ateş , şöyle devam etti:
‘’Burada kolonlar kesildi ama sorumlular hukuki olarak rahatsız bile edilmedi. Burada zemin birinci kattan yer alanlar kurumsal firmalara yüksek bedelden kiraya vermek için kolon kestiler, taşıyıcı sistemlere zarar verdiler. Kolan keserken, tadilat yaparken etrafı kalın renkli naylonlarla çevirdiler. Tepki gösterenlere silah çekip tehdit ettiler. Sonra sahibinden com ve buna benzer sitelere kolon kestikleri dairelerin fotoğraflarını koydular. Fotoğraflarda kesilen kolonların yerinden yukarı doğru içeriden merdiven çıkıldığı görülüyordu. Aradan 6 aydan fazla zaman geçti. Artık adalet yerini bulsun.’’
Eşi, kızı ve üç torununu kaybeden Ulviye Yakar ise ‘’Benim ciğerimi yaktılar. Yavrumun kanı yerde kaldı. Duvarda ismi kaldı yavrumun. Allah’ım bu nasıl adalet?’’ diye ağıtlar yaktı.
Detaylar
Tutar sitesinde yaşamını yitirenlerin yakınlarının avukatları ise takipsizlik kararına itiraz etti. Adana Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan itirazda şüpheliler B.B ve O.B’nin savunmasın dahi alınmadığı ifadelerine yer verildi.
Savcılığın etkin bir soruşturma yürütülmeden takipsizlik kararı verdiği belirtilen itirazda bilirkişi raporunun eksik, hatalı ve yetersiz olduğuna da dikkat çekildi. Ayrıca yıkıma etkisi olan kesimlerle ilgili tek satır yer almadığı da belirtildi. Diğer detaylar ise özetle şöyle:
‘’Bina, üstü dağılmadan zemin katta patlıyor. Bu zemin katla oynandığını gösteriyor. Taşıyıcıya destek olan duvarlarda kaldırılmış. Bina ile ilgili rapor düzenleyen eksperlerin ve tadilat işinde çalışan işçilerin bile ifadesi alınmamış. İşyeri sahiplerinden birinin zemin ve birinci katın içerden merdiven çıkarılarak birleştirdiği beyanı dikkate alınmamıştır. Çukurova Belediyesine yapılan şikayet sumen altı edilmiştir. Belediyeye dair bir soruşturma yoktur. Araştırma yapmadan gerçeğe ulaşılması mümkün değilken araştırma yapılmamıştır.