Adana’daki kuraklık çiftçinin belini büktü

HABER: YALÇIN SEMİR AKARSU

Dünya’yı kasıp kavuran küresel iklim krizi Türkiye’yi de etkisi altına aldı. Ülkemiz son yılların en kurak kışını geçiriyor. Adana’da çiftçiler, yaklaşık 2 aydır yağmur bekliyor. Çünkü, kuraklık maliyetleri artırıyor. Uzmanlar, artan maliyetlere azaltmak için desteklerin artması gerektiğini vurguluyor.

Adana‘da kışın ilk aylarının kurak geçmesi çiftçinin belini büktü. Kendi imkanlarıyla sulama yapmaya çalışan çiftçiler ise yağmurun yağmamasından kaynaklı artan maliyetlerden yakınıyorlar.

Küresel ısınma dünyayı tehdit ediyor. Beklenen yağışlar bir türlü gelmiyor.

Kuraklık sorunu Adana’yı da etkiliyor. Aylardır düşmeyen yağışlar, üreticileri korkutuyor.

Üretici kuraklıktan kaynaklı, makine kullanmak zorunda kaldıklarını ve bu yüzden kâr edemediklerini belirtti:

”Kuraklık olunca makinelerimizle çalışmak zorunda kalıyoruz, sulamak için ürünlerimizi. Mazot gerekiyor bunlar için. Mazot fiyatlarından onun için yakınıyoruz. 10 günde bir fiyatlar değişiyor. Onun için biz çok mağdur oluyoruz çiftçi olarak.”

Gübre fiyatı sürekli artıyor. Artan maliyete bir de kuraklık eklenince çiftçiler zor durumda kalıyor. Çiftçiler yağmur yağmazsa zararlarının iki katına çıktığını belirtiyor:

”Gübre zaten aldı başını gidiyor. Gübreye yetişemiyoruz. Fiyat durmuyor yerinde. Şimdi iki liraya aldığımızı 10 gün sonra 3 liraya alıyoruz. Soğan ekmişiz devamlı ıslak kalması gerekiyor. Onun için ara ara yağmurlama yapmamız gerekiyor. Onun için çok sık sulamak lazım. O da maliyeti çok çok artırıyor. Yağmur yağmazsa zararımız ikiye katlanıyor. Yağmur yağmazsa kar edemeyiz.”

Ziraat Mühendisi Bahadır Berkyez de kuraklığın üretimi verdiği zarara dikkat çekti:

”Çiftçi bu dönemde yapılan üretimlerine sulama masraflarını koymuyor. Yani bir maliyet oluşturuyor. Bu maliyet katlanarak geliyor. Yani bir, bugün sulama ihtiyacı doğduğu zaman bir kanallardan su aldığınızda devlet su işlerine ya da sulama birliğine para yatırmanız gerekiyor. Artı sulama için gerekli olan emek gücünün bir maliyeti var. Artı bir de bu suyun tarlaya ulaştırılması için gereken bir enerji var. Bu enerji gerek elektrik enerjisi, gerekse akaryakıt enerjisi”

Berkyez, akaryakıt ve elektrikte kdv ve ötv vergilerinin kaldırılmasını, çiftçilere suyun ücretsiz verilmesi gerektiğini vurguladı:

”Yani burada devletin desteklemesi gerekliliğini vurgulamak istiyorum. En azından bu dönemde devlet su işlerinden alınacak suyun ücretsiz olarak çiftçilerimize verilmesi lazım. Elektriğin daha ucuz verilmesi lazım. Her zaman söylediğimiz gibi özellikle tarımsal üreticilerimize akaryakıt mutlaka daha düşük verilmeli. Üzerindeki KDV, ÖTV gibi vergiler kaldırılmalı.”

Bahadır Berkyez, tarım yatırımlarının, Türkiye ekonomisinin büyümesi açısından önemli olduğunu ifade etti:

”Bugün Türkiye’de sanayimizin yüzde 80’i tarıma dayalıdır. Biz eğer üreticimizi desteklersek sanayicimize de daha düşük ham madde ulaşacaktır. Ve bu ham maddenin işlenmesi sonucunda vatandaşımız daha ucuz mallara ulaşacaktır.”