Adana’nın medyacıları / Niyazi Koç yazdı
Bir zamanlar medya dördüncü kuvvet olarak bilinirdi ve bu kuvvetini halkın çıkarları için kullanırdı.
Şimdilerde ise medyacılar bu kuvvetlerini kendileri ve yakınları için kullanmaktadırlar.
Halkın doğru haber alma özgürlüğü imiş yok başka bir şeymiş her yol kişisel çıkarlara çıkıyor nedense.
Kalan birkaç dürüst medyacıda köşesine çekilmiş veya bir kenara itilmiş sessizce olup biteni izliyorlar.
Eli azıcık da olsa kalem tutan birazda ağzı laf yapan ve sinyalciliği meslek edinmiş medyacıların köşe başlarını tuttuğu bir ortamdayız artık.
Bu medyacılar için dünya görüşüymüş düşünce farklılığıymış hiç fark etmiyor hepsi küçük çaplıda olsa masonik bir örgütlenme ağının içerisinde yer almışlar.
Bunların bazıları da danışman kılığında olup varsa da yoksa kendi başkanlarını övmek,göklere çıkarmak dışında bir işlevleri yok ne yazık ki.
Adana medyacılarının geçim kaynağı artık Belediyeler olmuştur,bazıları da vekil danışmanlığa terfi etmelerine rağmen birkaç yerden maaş aldıkları konusu da kamuoyunun gündemindedir.
Bir baktığımızda medyacıların en az bir yakınlarının Belediyelerde çalıştığı da bilinen bir gerçektir.
Bugün Adana Belediyelerinde bir yakını çalışmayan medyacı nerdeyse yok denecek kadar azdır.
Durum bu olunca da başta gazete sahiplerine ve medyacılara da düşen görev Belediyeleri allamak ve pullamaktır.
Kimileri defalarca yılın Belediye Başkanı seçilir,kimisi de akil adam olup bilge adamlığa terfi ederken birilerde en sevimli başkan oluverir.
Belediyeler adeta medyacı yakınlarının iş kaynağı olursa bu medyacılar özgür olur mu?
Gerçi medyacılarında öyle bir derdi tasası yok zaten.
Hani derler ya şeyh uçmaz müritler uçurur.Bu medyacılar için şeyhin kim olduğu önemli değil onlar için esas olan eteğini öpeceği bir şeyhinin olması.
Başkanlarda şeyh rolünü severse zaten sorun kalmıyor.
İşte geldiğimiz durumda medyacılar mürit Başkanlar da şeyh olursa alan razı satan razı.
Biraz uyanıkları da yılların edebiyatçısı rollerinde tüccarlığa soyunur elde bir kitap Belediye koridorlarını aşındırırken Yılmaz Özdil gibi kitap satarak vole peşinde.
Bu durumda kuvvetlerini kendi çıkarları için kullanan medyacıların itibari olur mu?
Takdir Kamuoyunundur.