AK Parti’nin ‘’DIŞ GÜÇLER’’ Çelişkisi
AK Parti ve Müttefiki MHP, dış güçlere, kışkırtma ihtimallerine karşın ve de etki ajanlığına karşı sürekli uyarılar yapmasına rağmen yeni bir şeyler söylemiş olmuyor.
Soğuk savaş döneminden beri sağ partiler, solu ve kendilerinden olmayan her şeyi eleştirmek için bunların “kökü dışarıda” deyimini kullandılar ve işi birlik beraberlik içinde olmamız gerektiğine bağladılar.
Aradan yıllar geçti ve Garp cephesinde değişen bir şey yok ne yazık ki.
Evet, ülkemizde dış güçlerin kışkırtma çabaları, etki ajanlığı gibi bir sorun var. Ama esas sorun, dış güçler kavramının siyasal bir söylem malzemesi olmaktan çıkarılmasıdır. Dış güçlerin siyasal aktörleri ve eylemlerinin ortaya dökülmesi gerekmektedir.
Belirlenen dış güçlere karşın buna uygun ekonomik, siyasal ve toplumsal politikalar geliştirilmesi gerekmez mi?
Dış güçler ve etki ajanlığı konusunu gündeme getirenler, ne yazık ki buna uygun politikalar geliştirmeden büyük sorunlar yaşandığı da bir gerçektir.
Bu dış güçler sorununun adını koymamak, AK Parti’nin büyük bir zaafıdır. Emperyalist tehditlerin adını ve odağını belirleyip ortaya koyamazsanız, Türkiye’nin yerini belirleyemezsiniz.
Mesele şu veya bu değildir; sorunun maddi temellerini ortaya koyamıyorlar nedense.
Dış güçlerle pazarlık veya müzakere yaparak sorunlar aşılmaz.
Sorunların kaynağını tespit edemiyorlar!
Buna uygun strateji geliştiremiyorlar!
Dış güçler ülke içinde nasıl örgütleniyorlar, devletin içine nasıl sızıyorlar, hangi dernek ve odalarda örgütleniyorlar?
Şimdilerde sen kalk, adı konulmamış bir IMF programı uygula, Batı’dan sıcak para gelmesini bekle ve ekonomik sıkıntıları halkın sırtına yüklersen, o dış güçler her yerde cirit atmaya devam ediyorlar.
AK Parti iktidarında zenginliklerine zenginlik katanlar, hiçbir şekilde zorlukların paylaşılmasına katılmayanlar. İyice palazlanan bir rantiye kesimi, öte yandan yoksullaşan halk.
Bu durumda dış güçlere karşı iç cepheyi nasıl sağlama alacaksınız?
Borçlanmaya dayalı ekonomide şişen balon patladı ve fatura halka kesildi; rantiyecilere dokunan yok nedense.
Diğer yandan liyakatsızlık kurumsallaştırılmış halde.
Torpilin ve kayırmacılığın bu kadar sistemleştiği bir dönemde iç cepheyi nasıl sağlama alacaksınız?
Sayın Cumhurbaşkanımız, “iç cepheyi koruyalım” çağrısı yaparken, muhalefetin duyarsızlığı had safhada iken, AK Parti içerisinde iç cepheyi koruma iradesi yansıtan gelişmeler var mı acaba?