Ali Babacan “DEVA” olur mu? / Editör’den
DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, partisinin Adana İl Kongresi için Adana’daydı.
AK Parti’nin küskünlerinden ve diğer partilerden umudunu kesmiş bazı grupların çoğunlukta olduğu bir taraftar topluluğu önünde konuşan Ali Babacan, sanki geçmişte AK Parti hükümetlerinde önemli görevlerde bulunmamış, bugün gelinen durumdan sanki hiçbir sorumluğu yokmuş gibi konuşurken “demokrasi ve özgürlük havarisi” kesilmeyi ihmal etmedi.
Ali Babacan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanması konusunda iktidarı eleştirirken, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı da isim vermeden savunmayı ihmal etmedi.
Kongrenin diğer bir ilgi çekici durumu da CHP’nin başta İl Başkanı Mehmet Çelebi ve Belediye Başkanları ile birlikte tam kadro hazır bulunmasıydı.
Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz’ın da kongrede olması dikkat çekerken, Memleket Partisi İl Başkanı Celal Güven tek başına gelmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir toplantıda; “Ekonomiyi Ali Babacan bırakacağız” demesi dikkat çekmiştir.
CHP yönetiminin; tam kadro kongreye gelmiş olması da bu durumu pekiştirmiş oldu.
Gençlere ise iş bulmadan önce hızlı internet vaadinde bulunan Ali Babacan, sanki geçmişte bu ülkede Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomiden Sorumlu Bakanlık yapmamış da hep muhalefette kalan partinin Genel Başkanı gibi konuştu.
Kritik özelleştirmeler yine Babacan döneminde yapılmıştır. Kendi döneminde 50 milyarlık kamu kaynağı satılmıştır.
Babacan, “sıcak para gelsin” diye ABD’nin Irak işgalini savunmuştur.
Babacan, Kemal Derviş’in IMF programlarını aynen uygulamıştır.
Yine Babacan döneminde binalar yükseldi, ekonomi küçüldü.
Türkiye’nin geleceğinin Batı’da ve Avrupa’da olduğunu savunan Babacan, Avrupa Birliği ile ilişkilerin daha da geliştirileceğini söyledi.
Avrupa Birliği kapısında Türkiye’yi bağlayacağını açıkça belirtti. Geçmişte, Irak’ın işgali öncesi tezkerenin geçmesi için uğraşan ve Amerikalıların deyimi ile “At pazarlığı” yapan kendisi değilmiş gibi davranıyor!..
Kongreye genel olarak bakınca, çok farklı yapıların Erdoğan karşıtlığında hiç bir programları olmadan nasıl bir araya geldiğini görmekteyiz.
Geçmişte kamu kurumlarını özelleştiren ve Türkiye’yi sıcak para ekonomisine mahkum eden ve finans oyunları ile ekonomiyi yöneten Ali Babacan ekonomide bugün gelinen durumun geçmişteki sorumlularından biridir.
Ne yazık ki; bugünkü CHP yönetimi de umudunu uluslararası finans dünyasının adamı olan Ali Babacan’a bağlamış durumda.
Ne diyelim ki?
Yeni dostları “Hayırlı olsun” Kılıçdaroğlu ve ekibine….