Altı ay sonra Antakya’da manzara: Su, ulaşım yok elektrik sınırlı

6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Hatay Antakya’daki mahalleleri tek tek gezdik. Kapalı Çarşı’nın yarısı yıkılmış durumda. Esnaf molozlar içinde hizmet vermeye çalışıyor. Bir dokunduk bin âh işittik: Taşıma su kullanıyoruz. Yıkıntılar nedeniyle her yer toz duman. Elektrik sık gidiyor.

6 Şubat depremlerinde Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’daki binaların neredeyse tamamı yıkıldı ya da ağır hasar aldı. Antakya’da oturanlar başka bölgelere yerleştiler. Merkezde belediye, valilik ve diğer tüm devlet kurumlarının binaları da yıkıldı. Artık bu kurumlar Antakya’nın merkezinde hizmet vermiyor.

HAYALET ŞEHİR

Merkezin dışında 7 ilçe daha depremden zarar gördü. Antakya merkezinde tek tük insana ve birkaç büfeye rastlanabiliyor. Tek tek mahalleri gezdik, bütün mahalleler boşalmış ve gece hayalet şehir görünümünde. Antakya’nın büyük parkında ise bir tek insana rastlayabildim. Simit ve ekmek alacak yer bulmak bile imkânsız…

MAHALLELERE TOPLU ULAŞIM YOK

Antakya Kapalı Çarşı’nın yüzde 50-60’ı yıkılmış durumda. Esnaf molozlar içinde hizmet vermeye çalışıyor. Çarşının ayakta kalan dükkânlarının yüzde 60’ı açılmış durumda ama müşteri yok. Su yok, elektrik düzenli gelmiyor, yerler tozdan, dumandan geçilmiyor. Ulaşımda da büyük sıkıntı var. Esnaf, kötü şartlara rağmen iş yerlerini açıyor. Ancak konteyner kentlere ve mahallelere otobüs ve dolmuş olmadığından kimsenin gelmediğinden dert yanıyorlar. Çarşının güvenlik sorunu olduğunu ve her şeyin ortada durduğunu da ekliyorlar. 

TAŞIN ALTINA ELİMİZİ SOKMAYA HAZIRIZ’

Hatay Valisi, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı ve Antakya Belediye Başkanı ile bir araya gelerek sorunları çözmek için fikir üretmek gerektiğini söylüyorlar. “Taşın altına elimizi sokmaya hazırız.” diye de ekliyorlar. Esnafın önemli bir sıkıntısı da artan kira fiyatları. “Bu fiyatlarla ayakta nasıl kalırız.” diye kara kara düşünüyorlar. Çarşı esnafı dertlerini Aydınlık’a anlattı.

YERİN ALTI DA ÜSTÜ DE KÖTÜ!

Bülent Sakuçoğlu: Depremin üzerinden 7 ay geçti. Buradaki esnafımız kendi imkânları ile dükkanlarını 3-4 ay sonra açmaya başladılar. Elektrik, su ve temizlik sorunlarımız yerel yönetimler tarafından ‘imkânımız yok’ gerekçesi ile geri çevriliyor. Dükkanım iki aydır açık. Su ihtiyacımı taşıma su ile giderebiliyorum. HATSU’ya gidiyoruz bize söyledikleri ‘yerin altı ne kadarı kötü ise yerin üstü de o kadar kötü’…

‘BELEDİYE GERİYE DÖNÜK FATURALARI ALIYOR’

Kötü ise neden yapılmıyor? Su sıkıntımız var, çarşımız toz duman içinde, biz kendilerine ilettik temizlik için günlük iki tanker su getirseler temizlenir. Antakya gibi yerde nasıl su yok, Asi Nehri yanımızda, deniz yanımızda, bunlar kabul edilemez mazeretler. Belediye geçmişe dönük su paralarını alıyor. Kahramanmaraş ve Malatya belediyeleri almıyor ama bizim belediyemiz almaya devam ediyor. Ben her gün sabah İskenderun’dan geliyorum, akşam gidiyorum. Ulaşımda büyük sorunlar var. Bazı hatlarda yeterince araba yok. İnsanlar yollarda kalıyor. Araçlar da balık istifi gibi. Sıcakta büyük sıkıntı çekiyoruz.

‘ANCAK DEVLET ÇÖZER’

Hasan Canım: Enkazlar kaldırılmadı. Sanki üvey evladız. Çarşı esnafı çalışmak istiyor ama ellerinde yeterince imkân olmadığından sorunları aşamıyor. Bizim sorunlarımızı ancak devlet çözebilir. Milletvekillerimiz de bize yardımcı olmuyor. Bakın hem dükkânlarımızda hem evimizde su yok. Hastalıklar bizi ürkütüyor. Ali Doğru: Çok kötü şartlarda dükkanlarımızı açtık. Yetkililerden şunu bekliyoruz; bir an önce enkazların kaldırılması, çarşıya çeşmenin konulması, yerlerin yıkanması, çarşının temizlenmesi…

MÜŞTERİ GELEMİYOR

Hakan Can: Esnaf olarak halkımızı dükkanlarımıza bekliyoruz, çarşının bazı işleri yapılıyor. Belediyemiz ve devletimizden çarşı enkazlarının kaldırılmasını ve çarşımızın yeniden eski haline getirilmesini istiyoruz. Hatay ve Antakya’dan giden insanlarımızın yeniden dönmesini istiyoruz. Hatay medeniyetler şehrinin ayakta kalmasını istiyoruz.

Hüseyin Bostancı: Çarşımızın güzel çalışması için toz ve dumanın önüne geçilmesi, ilaçlamanın yapılması gerekiyor. Yıkılmaya yüz tutmuş dükkânlar var, tehlike arz ediyor ve temizlenmesi gerekiyor. Elektrik kesintileri çok sık oluyor. Bir de ulaşım sağlanması gerekir. Yoksa müşterilerimiz çarşıya gelemiyor. Ulaşım sağlanmazsa biz burada boşuna bekleriz.

Yusuf Altok: Ayakkabıcılar çarşısının yüzde 10’u yıkılmış, yüzde 90’ı sağlam. Ama Kapalı Çarşı da yıkım büyük. Valimiz geldi, bizi dinledi ve enkazların kaldırılmasını söyledi. Hatay Büyükşehir ve Antakya Belediyeleri ise bizimle ilgilenmiyor. Önerim kurumlar ortak çalışır ve sorunlarımızı çözer ise bu çarşı yeniden ayağa kalkar.

‘CANIMIZ BURNUMUZDA’

Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya esnafının taleplerinde haklı olduğunu, suya erişimde büyük sıkıntı yaşandığını, toplu ulaşımın olmadığını ve elektrik sorununun zirvede olduğunu belirtti. Çinçin, Aydınlık’a şöyle konuştu:

“Bunların üzerine bir de kuraklık sorunu yaşıyoruz, sıcaklık çok yüksek. Havaalanımız tam bir muamma. Ne açılıyor ne kapanıyor. Biletler sık sık iptal oluyor. En büyük sıkıntı da Türkiye’de otobana bağlantısı olmayan tek ilimiz Hatay. Depremde Belen geçidi çok büyük zarar gördü, hâlâ onarılamadı. 6 Şubat’tan sonra 40’a yakın ölümlü kaza oldu burada. Eksikleri sorunları herkes biliyor. Yeterince ilgi yok buraya. Her hafta bir bakan ağırlıyoruz. Esas sorun sorunu çözmeyenlerde. Canımız burnumuzda. Hatay halkı 6 Şubat’tan sonra moral olarak daha da geri durumda. Beklentilerden dolayı güvensizlik hâkim. Göçü bu şartlarda geri döndürmek hayal. Hatay Atamızın Türkiye Cumhuriyeti’ne son emaneti. Atamızın kemiklerini sızlatmamak için devletin, kurumların, siyasi partilerin buraya sahip çıkması gerekir.” (Kaynak: Aydınlık)