Belediyeler ve ekonomi
Belediyeler ve ekonomi ilişkisi çıkartılan yasalar ve büyükşehir yasası
sonrasında uygulanmaya başlanan yeni yerel yönetim yasası ile de birçok yatırımcı kurumun da idare ve yönetimi de Büyük şehir Belediye Başkanlıklarına geçti.
Bu yasa bir çok kurum ve kuruluş ortadan kaldırıldı ve bunlara taşınır ve
taşınmaz varlıkları ile Büyük şehir Belediyelerine devredildi.Bu yasa ile aslında en büyük darbe merkeziyetçilik anlayışına,merkezi denetlemeye,vurulmuş oldu.Her büyük şehir de valilik-kaymakamlık sistemleri zayıflatıldı hatta bastırıldı.
Ulus devlet algısını da hedef alan zayıflatmayı hedef alan bu yasa ile Ulus
Devletin ayak bastığı uçsuz bucaksız topraklarda etkisiz, beceriksiz,partizan,eş dosta ihale dağıtan, kifayetsiz muhterisler ele geçirdiği belediyelerdeki yönetimi ile vatandaşları etnik ayrımcılığın,partizanlığın hedefi haline getirmektedir.
Sonuç itibari ile 30 Büyük şehirde belediyeler tüm o ilin belediyesi olunca,
mülki sisteminde çöküşü olmuştur.Beldiyeler artık büyük bütçelere hükmeden mini devletçikler haline gelmiştir.Dolayısı ile büyük harcama bütçeleri, istihdam olanakları,artan gelirleri ile bölgelerinde önemli bir ekonomik güç haline de gelmişlerdir.
Daha önce çıkartılan yasalar ile Belediyeler küresel finans sistemine doğrudan
bağlandı.Önceleri belediyeler sadece tüm kamuya kredi sağlayan İller
Bankasından kredi alırken bu oran 1995 li yıllarda yüzde 10’lara kadar
düşmüştü.Belediyeler artık küresel/yabancı bankaların müşterisi olmuştu.Para dönmez kuşkusu da Hazine garantisi ile giderildi.
Yabancılar için bu ehveni şer bir yoldu.Bu kredileri verenler karşılarında özgür iradeli müşteriler istiyordu.Borcu ödenememesi alarak alacaklarını garantiye almaktadırlar.Parayı verenler elbette özerk belediyeler, halinde belediye mallarına haciz koymak,vergi koymak,zam yapmak gibi yetkileri de özerk yerel yönetimler isteyecektir.
AKP iktidarı ile belediyelerin dışarıdan daha rahat borç para bulması için çok sayıda düzenleme yapılmıştır. AKP ‘li belediyelerin dışarıdan aldıkları Hazine garantili dış borçlarda nedense hiç gündeme getirilmez.
Yaşadığımız şehir Adana Büyük şehir belediyesinin dışarıdan ne kadar borç
aldığı,ne kadar faiz ödemesi yaptığı ise bir türlü kamu oyu ile paylaşılmaz.Bu durum bir çok ilçe belediyesi içinde geçerlidir.Yerel yönetimler de eskimeyen bir muhabbetde ‘ne yapalım mahalle çeşmesi içinde Ankara’yamı gidelim’ dir. O zaman gelsin özerklik talepleri ,gelsin denetimsizlik. Belediyelerde ki asıl diğer bir sorunda BİT denilen Belediye İktisadi Kuruluşları’dır.İşin esas ekonomik boyutu buralarda dönüyor çünkü hiçbir denetim ve denetleme yok ciddi anlamda.
Belediyelerin bir çok hizmet işini de ihaleler ve dışarıdan hizmet ve ürün alma sistemi içerisinde çözmeye çalışmalarıdır.Bu şekilde hem müteahhitler ortaya çıkmakta hem de işçiler üzerinden ağır bir sömürü ve soygun gerçekleştirilmektedir.
İşte belediyeler büyük bütçelerin yönetiminden/harcanmasından yetkili ve
sorumludur.Her harcamada ekonomik değerlere yol açtığından dolayı
Belediyelerin artık bölge ekonomileri ile direkt ilişki ve katkıları ve
yönlendirmeleri söz konusudur.