Bir dokunduk, bin ah işittik Çiftçinin üretim feryadı
Yurdun dört bir yanındaki üretici her türlü zorluğa rağmen üretmek istiyor. Fakat yüksek maliyetler çiftçinin belini büktü, üretici beklediği fiyatları alamadı. Çiftçinin talebi desteklerin zamanında yatırılması, fiyat kontrolü yapılması, maliyetlerin düşürülmesi
Aydın’da yaklaşık 4 bin 800 üyesi bulunan Süt Üreticileri Birliği’nde Başkan Servet Başkaya, büyükbaş hayvancılık ile ilgili açıklamalarda bulundu. Girdi maliyetlerinin çok yükseldiğini belirten Başkaya, “Büyükbaş hayvancılık için akaryakıt, elektrik, personel, yem giderlerimiz var. Bunlar çok arttı. Örneğin 5 yıl önce benim ahırımın bir aylık elektrik ve mazot gideri toplam 3 bin lira civarındaydı, şu anda 10 bin lira. Üç katından daha fazla artış var. Kuraklık saman fiyatlarını yükseltti. Artışlarda dünyadaki gelişmeler de etkili oldu. Girdi maliyetlerindeki artışlardan dolayı çiftçilerimiz zor durumda. Büyükbaş hayvancılık yapan ama sütçünün ama besicinin selası verildi, ancak cenazeyi kaldıracak imam yok” dedi.
‘DESTEKLEMELER YATIRILMALI’
Desteklemelerin zamanında ödenmesi gerektiğini dile getiren Başkaya, “Üreticilere süt, buzağı desteklemeleri zamanında verilmeli. Bakın üreticinin geçen yıla ait 4 aylık buzağı destekleri duruyor, bu yıldan da henüz hiç destekleme ödemesi yapılmadı. Acilen hiç olmazsa desteklemeler yatırılmalı ki üreticiler, hayvanları için yem alımı yapsın” ifadelerini kullandı.
‘FİYAT KONTROLÜ YAPILMALI’
Başkaya, süt fiyatlarının yeniden belirlenmesini talep ederek, şunları kaydetti: “Bence süt fiyatları üreticinin eline 4 lira geçecek şekilde ayarlanmalı. Şu anda soğutulmuş süt 3 lira 20 kuruş. Küçük üreticinin eline ise 3 lira geçiyor. Üretici ve tüketici fiyatları arasında da korkunç bir uçurum var. Fiyat kontrolü yapılmalı veya firmanın kar marjları ayarlanmalı.”
Sütten kar elde edemeyen üreticilerin ineklerini kestirdiklerini de belirten Başkaya, besilik hayvan ithalatının da durdurulmasını istedi.
FAİZLER YÜKSELDİ, ÇİFTÇİ KREDİ ALAMIYOR
Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, süspansiyonlu tarımsal kredilerinde faizin 2020 yılında yüzde 4.5 iken 2021’de yüzde 9’lara çıktığını, bu nedenle çiftçinin kredi almakta zorlandığını söyledi. Süspansiyonlu tarım kredisi faizinde iki kata kadar artış olduğuna dikkat çeken Bilecik Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, şöyle konuştu: “Faizler 2020 yılında; Ziraat Bankası’nda yüzde 4.5’ti. 2021 yılında bu yüzde 9’a çıktı. Özel bankalarda daha da yüksek. Süspansiyonlu krediyi bir tek Ziraat Bankası veriyor.” Tarım ve Orman Bakanı’na durumu ifade ettiklerini belirten Sevinen, şunları ifade etti: “Diğer kamu bankalarının da süspansiyonlu kredi vermesini talep ediyoruz. Çiftçi, kredi alırken gerçekten çok zorlanıyor. Bundan iki yıl önce çiftçi 20 tane küçükbaş için süspansiyonlu kredi alabiliyordu. Şu anda bu 50’ye çıktı. 50’den aşağıya süspansiyonlu kredi alamıyor. 50 tane danayı da alması için yaklaşık 700-800 bin liralık ipotek vermesi gerekiyor. Bunu kaç tane çiftçi verebilir? Bu demektir ki, ‘Küçük çiftçi bu işi yapmasın.’ Bırakın bunu 10 tane besleyen de yapsın, 20 tane besleyen de yapsın,100 tane besleyen de bu krediden yararlansın.”
TMO, FINDIĞA VE ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKMALI
Hasat bitti, fındık pazara indi. 600 bin üretici ürününün ucuza gitmesinden endişe duyuyor. Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fındık fiyatını açıklarken, ‘Randımanı 1 TL olan fındığa 1 TL fazla vereceğiz’ açıklamalarının altının boş olduğunu ve doldurulması gerektiğini söyledi.
Akça, “Ne söylenmek istendiği vatandaşa anlatılmalıydı. Maalesef açıklanan 1 TL’nin sayın Cumhurbaşkanımıza verilen yanlış bilgi olduğunu düşünüyoruz çünkü alıma başlayan TMO’nun randımanı iyi olan fındığa artı 1 TL verdiğini göremedik” dedi.
‘HESAP SORULMALI’
TMO’nun üreticinin yanında olması gerektiğini belirten Akça, “TMO’nun fındığa ve üreticiye sahip çıkması çok önemli bizim için. Fındık fiyatının açıklandığı gibi 30 TL değil desteklerle 28.5 TL olduğunu buradan belirtmek ediyorum. Yanlışı yapanlara gerekli mercilerin hesap sorması gerekir” ifadelerini kullanmıştı.
Üretici, maliyet hesaplamalarıyla en az 30 TL fiyat bekliyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, Giresun kalite fındığın kilosuna 27 lira, Levant kalite fındık için ise 26.5 lira ödeneceğini duyurmuştu. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacağını belirtmişti.
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Aydınlık’a yaptığı açıklamalarda, Ordu’da ziraat odaları olarak yaptıkları maliyet çalışmasıyla 30 TL’nin altındaki fiyatın üreticiyi üzeceğini söylediklerini hatırlattı. Akça, “Cumhurbaşkanının açıkladığı rakam bizim söylediğimizin altıda bir rakam. Bizim için düşük. Yüksek randımanlı fındığa en az 1 lira fazla ödeme yapılacağını söyledi ama nereye, nasıl verilecek muallakta. Bu fiyat beklentileri karşılamamıştır” demişti.
‘ÇİFTÇİNİN SEVİNCİ KURSAĞINDA KALDI’
Aşırı sıcaklar ayçiçeği verimini de olumsuz etkiledi. Çerkezköy Ziraat Odası Başkanı Hasan Toprak, bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı çiftçinin umduğu rekolteyi bulamayacağına dikkat çekti. Toprak, “Ayçiçeğinden alacağımız verim konusunda çok umutluyduk. Ama bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı ayçiçeği verimi de etkilendi. Rekoltemiz çok düşük. Şu anda aldığım bilgilere göre 70 kilo biçen de var, 120 kilo biçen de var. Gerçi yeni başladı hasat daha. Şu anda net bir şey söyleyemeyiz rekolte için ama umduğumuz rekolte çıkmayacak” ifadelerini kullandı.
MALİYETLER ÇOK YÜKSEK
Buğdayda bu sene verimin iyi olduğunu kaydeden Toprak, “Buğdayda rekoltemiz de çok iyiydi. 500 kilonun üzerindeydi Çerkezköy ve Kapaklı bölgesinde. Fiyat olarak da tatmin edici bir fiyat verdiler. Ancak verdikleri zammı gübre zammından geri aldılar. Gübre fiyatı 2 TL idi, 5 TL yaptılar. Geçen sene bin 600 TL idi buğday bu sene 2 bin 300 TL dediler. Oradan sevinmiştik ama sevincimiz kursağımızda kaldı. Buğdaydaki rekoltenin yüksek oluşu, taban fiyatının yüksek oluşu çiftçiyi biraz olsun sevindirdi ama gübreye ve ilaca yapılan zamlar, çiftçinin sevicini kursağında bıraktı” dedi.
TÜCCAR AYÇİÇEĞİNİ 4.5 TL’YE ALIYOR
Ayçiçek fiyatı ile ilgili de açıklamada bulunan Toprak şunları söyledi: “8 ziraat odası başkanı toplandık, Tekirdağ il koordinasyonda 5.5-6 TL istedik ama şu anda fiyat vermiyor. Tüccarın da 4.5 TL’ye aldığını duydum. Ayçiçeği fiyatında da büyük sıkıntı var şu anda. Tekirdağ’da basın toplantısı da yaptık. Ayçiçeğinde beklentimiz yüksekti ama bu 2 aydan beri aşırı sıcaklar olan umudumuz da elimizden aldı.”
ÇÖZÜMÜN YOLU KAMUCU PLANLI EKONOMİ
Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Prof.Dr. Cengiz Çakır, tarımda üreticilerin sorunlarının çözümünde planlı ve kamucu ekonomiye işaret etti. Gübre, tarım ilacı, yem gibi girdilerin yurt dışından ithal edildiği için fiyatlarının yükseldiğine vurgu yapan Çakır, bunların kendi imkanlarımızla yapılması gerektiğini belirtti. Vatan Partisi’nin ‘Üretim Kurultayları’na da dikkat çeken Çakır şunları söyledi:
“Vatan Partisi yurdun dört bir köşesinde Üretim Kurultayları düzenliyor. Bu kurultaylarda çiftçilerimiz sorunlarını açıklıkla dile getiriyorlar. Girdilerin pahalı olduğunu, su sıkıntıları, elektrik kesintilerini dile getiriyorlar. Gübrenin pahalı olması gayet doğal. Çünkü gübre hammaddelerinin pek çoğu dış alım yoluyla tedarik ediliyor. Fiyatları dövize bağlı. Döviz kurları son derece değişken, her gün yeni bir zam haberi geliyor. Aynı şekilde tarım ilaçlarının hemen tamamı dışarıdan geliyor. Yemler de dışarıdan geliyor. Damızlık hayvanların dışarıdan gelmesi söz konusu. Bunun kendi imkanlarımızla yapılması temel çözümdür. Bu tabi zaman alacaktır. Planlı bir ekonomi gerekli. Türkiye’deki sanayinin büyük bir bölümü tarıma dayalı sanayi. Yeterli miktarda ve kaliteli hammadde tedarik edemezseniz sanayinin bunu işlemesi söz konusu olmaz.”
DPT YENİDEN KURULMALI
Çakır, Türkiye’nin tarıma yön veren kuruluşlarını özelleştirdiğini de hatırlattı. Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden kurulması gerektiğini belirten Çakır şöyle konuştu:
“İşlenmiş tarım ürünlerini satmak önemli. Dünyadaki fındığın yüzde 65’i Türkiye’de üretiliyor, ama fındık piyasasına hakim değiliz. Hammadde olarak satıyor ama tekel durumunda olan bir firma üreticilerin toplamından daha fazla para kazanabiliyor. Bunun çözümü ancak planlı yönetimle mümkün olur. İlk yapılması gereken iş Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden kurulup işlevsel hale getirilmesidir. Kamucu plancı ekonomiye yönelmeden bu sorunların sonu gelmez. Tarıma yön veren kuruluşlarımız vardı önceden. Bunların hepsi özelleştirilme adı altında işlevsiz hale geldi. Şu anda devletin elinde tarıma yön verecek Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi, Çaykur, Tarım Kredi Kooperatifleri ötesinde işlevsel bir mekanizma yok. Fiskobirlik üreticinin bir kooperatifi, devlet kurumu değil. Üretici buna sahip çıkmalı.
“Tekel kapatıldı 550 bin tütün üreticisi 48-50 bine kadar düştü. Çiftçi kendi göbeğini kendi kesmelidir. Bunun yolu örgütlenmeden geçer. Çiftçiler birbiriyle dayanışma halinde olduğu zaman Türkiye’nin en güçlü kesimini oluşturur. Sadece Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 2 milyonun üstünde çiftçi var. Ziraat Odaları’na göre de 5 milyon kayıtlı çiftçi var.
Suyu vahşi sulama denen yöntemlerle israf ediyoruz. GAP’ın sulamayla ilgili kısmı tamamlanmadı. Neden? Bu soruyu çiftçinin sorması ve savsaklayanlar üzerinde baskı kurması lazım. Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi programı var. Onun çerçevesinde çiftçinin sorunlarına el atan, dinleyen çözüm üreten tek parti durumunda. Bu çözümleri çiftçilerle, onların örgütleriyle birlikte hayata geçireceğiz.” (Kaynak: Aydınlık)