Bir Zamanlar Adana
Son yirmi otuz yılda Türkiye’nin her alanda yaşadığı değişimlerden Adana da nasibini aldı. Bir zamanların üretim merkezi, “Beyaz Altın” diyarı olan şehrimizin dört bir yanında fabrika bacaları tüten, çarşıları şen şen olan halini o günlerde çocukluğu geçen biri olarak ben de özlüyorum elbette.
Yazlık sinemaları, komşuluk ilişkileri ve arkadaşlıklarıyla o günleri özlememek mümkün mü? Özellikle unutamadığım Yeşilyuva Mahallesi’ndeki komşuluklar, ilkokulda okuduğum Mithatpaşa İlkokulu ve ortaokulda okuduğum Beşocak Ortaokulu’ndaki günler unutulmaz elbette.
Bizi okumayı ve araştırmayı sevdiren ve öğreten ilkokul öğretmenlerimiz sevgili Afşar Bozbeyli ve Kamile Cihan öğretmenlerimizi asla unutamayız.
Özellikle siyasi olayların başladığı yıllarda Beşocak Ortaokulu’nda 1-A sınıfındaydık. Okulumuzun değerli öğretmenleri sayesinde güzel ve verimli bir eğitimden mezun olduk. O dönemde Mehmet Sofuoğlu, Necati Tülücü, Cahit Çam, Nazmi Mertsözlü ve Kemal Cemil gibi değerli öğretmenlerimiz vardı. Okulda disiplin ve ardından gelen başarılar vardı.
Özellikle Mehmet Sofuoğlu’nun düzenlediği bilgi yarışmalarını ve Beden Eğitimi Öğretmeni Ramazan Engiz’in düzenlediği sınıflar arası basketbol maçlarını unutmak mümkün mü?
İyi günlerimizle kötü günlerimizle sıkı bir eğitimden geçerek lise sıralarına ulaştık. Fakat o dönemdeki en önemli olaylardan biri, büyük şehirlerde siyasi cinayetler işlenmeye devam ederken, bir gün Mirzaçelebi Mahallesi’nde oturan ve İstanbul’da üniversitede okuyan Halil Pelitözü’nün öldürülmesi haberinin Adana’ya bomba gibi düşmesiydi.
Cenazenin geldiği gün tüm Adana oradaydı. Bizler de sınıfları terk ederek cenaze törenine katıldık. Mahşeri bir kalabalık vardı, tüm Adana yek vücut olmuştu. Tüm liseler boşalmış, herkes cenaze törenine katılarak olaya tepki koymuştu.
Mahallemiz Yeşilyuva aynı zamanda Yılmaz Güney’in de unutmadığı mahallem diye özlediği bir yerdi. Çünkü Umut filminin bir bölümünün çekildiği bir mekandı.
Tabii Yılmaz Güney’in beyaz bir İmpala araba ve beyaz bir takım elbise ile sık sık geldiği meşhur yazlık sineması Çiçek Sineması’nı da unutamayız.
O günlerden bu yana yaşayanlara Allah’tan uzun ömür, hayatını kaybedenlere de Allah’tan rahmet diliyorum. Ne yapalım biraz da geçmişi yâd edelim dedim.