Bozuk düzenin temeli 12 Eylül’de atıldı / Prof. Dr. Ufuk Tutan yazdı
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde bir mihenk taşının yıl dönümüdür. 12 Eylül 1980 tarihinde ABD’nin nakşettiği uzun vadeli bir plan uygulamaya konmuş ve masum bir ülke kendi yetiştirdiği evlatları tarafından uzun vadede 3 kuruşa satılmış ve gelecekte kaosa dönüşecek bir programın adımlarından bir sonraki atılmıştır.
***
12 Eylül 1980 tarihinde, 24 Ocak 1980’de yürürlüğe giren neo-liberal politikalar önünde engel teşkil eden sendikalar, yarı uyur aydınlar, sivil toplum örgütleri, sağdan ve soldan ama daha çok soldan bir darbede yok edilmiştir.
***
12 Eylül 1980 tarihinde üniversitelerde aslında asistan olarak emekli olacak bazı öğretim görevlileri, kısa sürede profesörlüğe yükseltilip çok değerli öğretim üyeleri sadece düşünceleri sebebiyle 1402’lik yapılıp üniversitelerin kütüphanelerine dahi girmelerine izin verilmemiştir. Akademinin temeline kibrit suyu dökmenin temelleri bu tarihte atılmıştır. Bugünün yeterli yurt dışı yayını olmayanların ve akademik hırsızlık yapanların temelleri de bu tarihlerde atılmıştır.
***
12 Eylül 1980 tarihinde ülkenin en önemli kurumları olan ilköğretim, orta öğretim ve lisedeki çok değerli ve gerçek meslekleri öğretmenlik olan kadın ve erkekler mesleklerinden atılmış ve yerlerine meslek dışı kadrolar getirilerek ülkenin geleceği yok edilmiştir. Bugün ziraat mühendisleri ya da açık öğretim işletme bölümü mezunları öğretmen olarak atanırken mesleği öğretmen olanların hala mesleklerine kadrolu olarak atanamamasının temelleri bu tarihlerde atılmıştır. Bugünlerde Türkiye öğrenci kalitesi ve öğretim kalitesi açısından birçok ülkenin arkasında ise temelleri bu tarihte atılmıştır.
***
12 Eylül 1980 tarihinde ülke sol kesimden temizlenmesi için birçok kilit kuruma tarikat üyeleri yerleştirilmeye başlanmış ve bunların tosunları da 35 yıl sonra darbe girişiminde bulunmuşlardır. Tıpkı ABD’nin Sovyet Birliği’ne karşı El Kaide’yi yetiştirip sonra da başına musallat etmesi gibi 12 Eylül 1980 tarihini hazırlayanlar tarikatlar tarafından kuşatılmışlar ve belki de bazıları tarikatlar tarafından esir alınmışlardır.
***
12 Eylül 1980 tarihinde evinin kapısını çoğu kasabada kilitlemeyen komşusuna ve mahallesine sahip çıkan masum bir toplum kapitalizmin kollarına bırakılmıştır ve emek harcamadan zengin olmak isteyen marka düşkünü kıskanmaya kıskandırmaya meraklı televoleci bir topluma dönüştürülmüştür.
***
12 Eylül 1980 tarihinde siyasi yapının etik değerlerine sahip çıkanlar yeni rejimle dönüştürülmüş ve 12 Eylül’ün ürünü olan sağ ve sol iktidarlar tarafından yemeyen keriz, bir daha gelmeyiz buralara, ha daha da yiyelim kültürü ile yoğrulmuşlardır. Bugünlerde herhangi bir koltuğa geçen çoğu kişinin o koltuğu rant çerçevesinde algılamasının temelleri 12 Eylül 1980 tarihinde atılmıştır.
***
12 Eylül 1980 tarihinde bu ülke, yabancı sermayeye hiçbir hazırlık yapılmadan kayıtsız şartsız teslim edilmiş ve 1994, 1999, 2001 krizlerini hazırlanıp yıllardır devam eden bozuk makroekonomik koşulların oluşmasının temelleri atılmıştır. Bugünlerde işsizlik kronik halde ise enflasyon küresel iklime bağlı olarak inip çıkıyorsa ve en önemlisi ekonomi sıcak para akışına bağlı olarak sanayi üretimi yapabiliyorsa bunların temellerinin hepsi 12 Eylül 1980 tarihini hazırlayanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.
***
12 Eylül 1980 tarihini aslında ne ABD ne de Sovyetler Birliği yazmıştır. Bu tarihi üç kuruş için vatanları satan bu vatanın okuttuğu evlatlar yazmıştır. Nazım Hikmet’in dediği gibi suçun birazı da sende be kardeşim…
Kimse suçlanmasın bu tarihi yazanlar tarafından, eğer kendi kanımızın evlatları asil, ahlaklı ve insani değerler ile yetiştirilmiş olsaydı ne ABD ne Sovyetler ne Avrupa ne de başkaları 12 Eylül 1980’in gerçekleştirilmesinde bu denli başarılı olamazlardı. 1 Türk 1 dünyaya bedelden 3 kuruşa vatanın satılmasına geçiş ne acı ki 70 yıl içinde olmuştur. Soruyorum 12 Eylül 1980 tarihinin temellerini atan vatan evlatlarına ve onların çocuklarına, torunlarına, mutlu musunuz? (Kaynak: Aydınlık)