Bursa’da atılım: Emin Adanur ve yüzlerce vatandaş Vatan Partisi’ne katıldı
Vatan Partisi Bursa’da büyük atılım yaptı. Yapılan üye katılım töreninde iş insanı Emin Adanur ve yüzlerce vatandaş Vatan Parti’sine katıldı. Adanur “Genel Başkanımızın önderliğinde barajları aşacak ve Meclis’e gireceğiz.”” dedi
A+ A-
Cumhurbaşkanı Adayı ve Genel Başkan Doğu Perinçek, Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak ve MYK Üyesi Şule Perinçek’in katılımıyla dün düzenlenen törende Bursa’nın önde gelen iş insanlarından Emin Adanur partiye katıldı. Adanur’a rozetini Doğu Perinçek taktı.
Perinçek ve Bursalılar, törenin düzenlendiği salona araç konvoyuyla geldi. Türk bayrakları ve Vatan Partisi flamalarının dalgalandırıldığı konvoya vatandaşlar, kornalarla destek verdi.
Perinçek’e burada Mehter Takımıyla coşkulu karşılama yapıldı. Bursalılar, “Cumhurbaşkanı Perinçek” sloganlarıyla salona girdi.
Halkoyunları gösterisiyle başlayan törende çok sayıda Vatan Partisi yöneticisi yer alırken Bursalıların ilgisi de yoğundu
‘YETKİYİ VERİN, BURSA’YI TEKSTİLİN BAŞKENTİ YAPALIM’
Vatan Partisi Bursa İl Başkanı Dilek Çınar’ın konuşması şöyle;
“Bereketli topraklardayız. İşte Bursa Ovası’nın bereketi bu salonu dolduranlardan, buraya geldiğimiz konvoydan belli. İpek yolunun Asya’daki son durağındayız. Burası ipeğin ve çeliğin başkenti. Burası ipek gönüllü ama çelik disiplinli insanların diyarı.
“Kaplıcaları, çınarları, türbeleri, camileri, surları, zeytini, şeftalisi, kestanesi, Uludağ’ı, takımıyla, taraftarıyla, Nazım’a mahpus, Orhan’a mahsus olmuş meşhur Bursa kalesindeyiz.
“Kadim topraklardayız. 1920’de Bursa işgal edilince meclis kürsüsüne siyah örtü serilmesi boşuna değildir. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!’ demesi boşuna değildir. Bursa, Türkiye’nin kalpgahlarındandır. Şimdi diyoruz ki “Öt ey Bülbül” bu milletin hakkı değildir matem. Ok hedefin kırmızı kalbini gördü. Kadim toprakları hakkıyla yönetmeye geliyoruz.
“Yeşille beyazın birbirine en çok yakıştığı yerdeyiz. Ama bizim yeşilimizi elimizden almak isteyenler var. Tarıma ket vuranlar, çiftçiyi borçlandıranlar, kestanemizi, şeftalimizi, zeytinimizi ürettirmeyenler var. Onların devri bitti. Onların sonu göründü. Bursa, Türkiye’nin en verimli tarım ovalarına sahip. Bursa ovasında ekecek, biçecek, üreteceğiz.
“Bursa, Türkiye’nin üretim üssüdür. İşçimize, sanayicimize, esnafımıza, üreticilerimize söz veriyoruz. Ekmek teknelerimizi koruyacağız. Tek tek kepenk kapatan tekstilcimize sesleniyoruz. Vatan Partisi’ne yetkiyi verin Bursa’yı yeniden tekstilin başkenti yapalım.
“Hele Bursa’nın fedakar gençliği. Bir gençlik düşünün ki şehrinin uğrunda tüm engelleri yıkmaya hazır. Ama o gencin işi yok, çünkü torpil düzeni çalışıyor. Birileri birilerinin cebini dolduruyor. Rüşvet düzeni sarmış etrafı. Ankara’da sırtını dayısına yaslayan tezgahını kuruyor. O tezgahları dağıtacağız. Namussuzun namusluyu, ahlaklıyı ezdiği düzene son vereceğiz.
“Bugün bu salonun yalnızca Bursa’ya değil Türkiye’ye vereceğimiz mesajlar var. Vatan Partisi’nin günleri gelmiştir. Tarih bizi göreve çağırıyor. Doğalgazı bile döşenmeyen evlerden, Garaj Altından, Yavuz Selim’den, köylerden, dağ ilçelerinden çıkıp geldik, Nilüfer’in ışıltılı sokaklarından geçtik işsiz bir genç kalmasın diye, adam kayırma köşe dönmecilik son bulsun diye Vatan Partisi bayrağı altında buluşuyoruz. Çile keder ne fark eder, Bursam sana değer” diyen kardeşlerim, arkadaşlarım hep beraber Bursa’mız için Türkiye’miz için çalışalım.
“Zalimin zulmü varsa Türk Milleti’nin Vatan Partisi var! Emperyalistlere boyun eğmeyiz. Atatürk devrimlerini tamamlamak için, Vatan ve üretim için 15 Mayıs’ta Meclis’e gireceğiz. İlk Başkent’ten son Başkent’e Büyük Yürüyüş Başladı. Gazamız mübarek yolumuz açık olsun.”
Doğu Perinçek’ten Fatih Sultan Mehmet benzetmesi:
“YA BİZ ATLANTİK SİSTEMİNİ YIKARIZ YA DA ONLAR BİZİ”
Perinçek’in konuşması şu şekilde;
“Bursa kurucu kurucu başkent. Ve ipeğin, çeliğin kenti. İnsanlığa karşı ipiz. Mazlumlara karşı, Asyalılara, Afrikalılara Güney Amerikalılara karşı ipeğiz. Ama yurdumuza göz dikenlere, ekmeğimize, aşımıza, üretimimize göz dikenlere karşı da çeliğiz.
“Türkiye yine yeniden kurucu görevlerin eşiğindedir. Önümüzde kurucu görevler var. Mevcut sistem bitti. 1980’lerde kurulmaya başlanan borç batağına Türkiye’yi sürükleyen, üreticiyi kambur ilan eden üreticiyi kambur ilan eden bize batıdan dayatılan, Amerika’dan, Atlantik’in ötesinden
dayatılan sistemin sonuna geldik. Önümüzde güçlü devlet, üreten millet var.
“Hem ekonomide hem güvenlikte bağımsız, başı dik Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve o güçlü devletle kuracağımız üretenlerin ekonomisi var, üreticilerin ekonomisi var. Türkiye öyle bir dönüm noktasına geldi. O bakımdan bugün Bursa’da toplanmamız, kurucu bir iradeyle, kararıyla
güçlü devletin, üreten milletin kurucuları olmamız bakımından anlamlıdır.
“Bizans çöken bir sistemdi. Bizans’ın duvarları yıkılıyordu. İnsanlara ekmek veremiyordu. Haydutluk Anadolu’yu kaplamış. Bursa’dan çıkan karar ve irade kapısına dayandığı zaman, Fatih Sultan Mehmet diyor ki ‘Ya ben Konstantiniye’yi alırım ya Konstantiniyye beni alır.’ Şimdi o kurucu irade, Bursa’nın gürlemesiyle, İstanbul’un kapısına dayanan Bursalılar, Söğütlüler Selçuklularla oluşan
kurucu iradeyle Anadolu’ya gelen güvenliktir, emniyettir, yeniliktir. Üretimden yana olan Selçukluydu, Osmanlıydı. Şimdi bugün de Konstantiniyye ile çöken Bizans gibi biz de Atlantik sistemiyle öyle bir cebelleşme, cepheleşme içindeyiz. Ya biz Atlantik Sistemi’ni yıkarız ya Atlantik sistemi bizi.
“ABD’de Türkiye için kanlı senaryolar üretiliyor. Foreign Policy ocak sayısında Türkiye’de bu seçimlerde kan banyosu olacağını ifade ediyor. Yine Avrupa dergilerinde Türkiye’de yangınlardan kışkırtmalardan, kargaşalıklardan söz ediliyor. Yani Batı sistemi kaybettiğini anladı. Kaybettiği için Türkiye’de maraza, kargaşalıklar çıkartmak, komplolar üretmek peşinde.
“Tarihin sahnesine çıkıyoruz. Bursa’da bu çeliğin ve ekmeğin kentinde üreticiler kentinde tarihin sahnesine çıkıyoruz. Kurucu amaçlarla değerli arkadaşlar 117 Üretim Devrimi Kurultayı yaptık. Bu 117 kurultayda çiftçilerimizle, işçilerimizle, sanayicilerimizle, tüccarlarımızla yani çalışan emekçilerimizden, büyük sermaye sahiplerimize kadar üretimin şu veya bu konumunda görev yapan, emek veren insanlarla yüz on yedi üretim devrimi kurultayı yaptık.
“Üreticilerden yükselen ses: Bu sistem bitmiştir. Böyle gitmez. Bu sistem hangi sloganlarla kuruldu? Üretici kambur dediler üretenleri kambur ilan ettiler, çiftçiyi, işçiyi, kamu iktisadi teşekküllerini, çarşılarımızı, tüccarlarımızı, sanayicilerimizi kambur ilan ettiler. Biz şimdi diyoruz ki Türkiye’nin önündeki büyük çıkışın temel sloganını Bursa’dan bir kez daha haykırıyoruz. Üretici kambur değil. Üretici baş tacı Türkiye burada. Üretici baş tacı sloganıyla çıkacak. Ekonomi programımızın özü bu: ‘Üretime hizmet eden her şey yerindedir, doğrudur. Üretimi baltalayan, her şeyde yanlıştır.’
“Şimdi değerli arkadaşlar, önümüzde ciddi tehditler var. Görüyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’nin kıyılarının karşısına, Yunanistan kıyılarına, Dedeağaç’tan başlıyor, Edirne’den
elinizi uzatsanız değebilirsiniz. Dedeağaç Kavala, Selanik, Danissa, Stephanovic, Platin kuzeyi, Kıbrıs’ın güneyi, Suriye’nin kuzeyi, Irak’ın kuzeyi hatta Karadenizli de alırsanız işte Gürcistan’ı, Karadeniz’deki Amerika’ya hukuklu olan, Ukrayna gibi ülkeler vesaire Türkiye’yi kuşatmış. Bu kuşatmanın amacını biliyoruz.
“Altılı Masa’ymış, Atlantikçi diğer partilermiş, komplolar, Türkiye’nin karışıklıklara sürüklemesi, bunların karşısında Türk milleti var. Türk milletinin başında da doğru programıyla, kararlılığıyla, fedailiğiyle, yedi ateşten geçmiş ve yetmiş yedi ateşten de geçmeye hazır kadrolarıyla Vatan Partisi var.
“Kahramanların partisi Vatan Partisi. Çünkü kahramanların artık önümüzdeki süreçte tarih yazacağı ve Türkiye’nin ufkunu açacağı bir döneme giriyoruz. Başta Emin Ada Nur olmak üzere partimize bugün katılan bütün kahramanlarımızı yürekten selamlıyoruz. Onların katılmasıyla şimdi yedi yüz yetmiş yedi ateşlerden geçmeye hazırız.
“Bu sistem bitti. Bu sistem bütün partileriyle bitti. Yani iktidardaki seçeneğiyle ve muhalefet adına muhalefet değil de sistemin, Atlantik Sistemi’nin vurucu güçlüğüne soyunan, tezgahını çalıştıran o Cumhuriyet Halk Partisi, Meral Akşener’in partisi, diğerleriyle birlikte bu sistemin bittiği yerdeyiz.
“Evet bu sistemin içinde milletin, vatanın, bayrağın, Cumhuriyet’in cephesinde bulunmaya çalışan başta AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak bazı partiler var. Fakat onlar da Türkiye’nin bu önündeki büyük çözümü, güçlü devlet, üreten millet çözümünü yani cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik, devrimci bir Türkiye kurma, Atatürk devrimini tamamlama çözümünü programlarıyla, siyasetleriyle yürütecek bir konumda ve çizgide gözükmüyorlar. Onun için Vatan Partisi’nin bugün Türkiye’de sorumluluk üstlenmesi zamanıdır.
“Aziz kardeşlerim yeni bir dünya kuruluyor. Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor. Asya’da, Çin’di, Hindistan’dır, Vietnam’dı, Türk Cumhuriyetleriydi… Bütün bu ülkelerin ekonomide büyük ataklar yaptığını görüyoruz. Dünya dengeleri değişti. Dünyada üretimin, ekonominin, icatların, patentlerin merkezi artık Asya’dadır. Bu nedenle yeni bir uygarlığa girmektedir insanlık. Atlantik uygarlığının sonu gelmiştir. İşte görüyoruz. Dolar artık dünyada sultan değil. Doların saltanatı bitti. Doların hacmi dünyadaki dolar hacminin daraldığını artık Amerikalılar itiraf etmektedir. Dolayısıyla Atlantik Sistemi’nin sonu gelmiştir. Askeri bakımdan da sonu gelmiştir. Efendim ne kadar namluları falan filan varsa da silahları, denizaltıları, nükleer silahları onları dengeleyen onlara karşı insanlık savunabilecek ağırlıkta güçler oluşmuştur. Rusya’sıyla, Çin’iyle, Pakistan’ıyla, Hindistan’ıyla, Türkiye’siyle, Türk cumhuriyetleriyle. Onun için Türkiye’nin dış politikasının da bu yükselen Asya çağının gereklerine uygun. Çünkü bizim üreteceğimiz iklim Asya’da güvenliğimiz Asya’da tehditlere karşı koyma olanaklarımız komşularımızda ve Asya’da en önemlisi enerji kaynaklarımız komşularımız da Asya’da. NATO’nun mazotu var mı? NATO’nun mazotu yok. NATO’nun doğal gazı var mı? O da yok. Nerede enerji? Rusya’da, İran’da, Suriye’de, Irak’ta, Cezayir’de, Asya ülkelerinde… Türkiye şanslı bir ülke, enerji üreten komşuları var. Onun için bizim en temel meselemiz, enerji sorununuzu çözmemizde, komşularımızla iş birliğinde. Asya ülkeleriyle beraberlikte Vatan Partisi 60 yıldır bunun mücadelesini veriyor.
“Yabancı ülke büyükelçilikleri, başkonsoloslukları hepsi kapılarını kapatıyorlar. Türkiye’de terör olacağı komplolarını yaymaya çalışıyorlar. Bu bir niyet. Ne yapmak istediklerini ilan ediyorlar. Onun için bu seçim süreci Türkiye’de aynı zamanda bir güvenlik süreci. Seçim sürecinde Türkiye’nin güvenliğini sağlamak pratikten gelen bütün bu komplolara karşı Türkiye’nin bütün milli güçlerini, yerli güçlerini vatansever güçlerini birleştirmek, aynı cephede toplamak Amerika merkezli, İsrail merkezli bu meydan okumalara Türkiye’nin tarihten gelen ve üreticilere dayanan, halkına, milletine dayanan büyük gücüyle bir meydan okumaya da cevap vermek. Bu seçim süreci bu meydan okuma sürecidir.
“Sayın Emir Ada Nur ve arkadaşları, Vatan Partisi’ne hükümet görevleri almak, üreten Türkiye’yi yaratma sorumluluğunu üstlenmek için gelmektedirler. Onlara başarılar diliyorum. Hep beraber başaracağız. Şimdi Emir Adanur’ın katılımıyla Vatan Partisi daha fazla Vatan Partisi olmuştur. Daha fazla öncü parti karakterini kazanmıştır. Onların dinamizmi, vatanseverliği, üretme aşkları Vatan Partisi’ne de dinamizm ve aşk getirmektedir. Bu nedenle bu mutlu günde buluşmuş bulunuyoruz. Sayın Emir Adanur’un rozetini takma şerefi de bana ait oluyor.
“Vatan Partisi tarihin görev vaat ettiği, görev verdiği parti olarak o görev günlerinin geldiği bugün hızla güçleniyor, büyüyor ve göreceksiniz yüzde yedi barajını hep birlikte aşacağız.
“Mecliste yerimizi alacağız önümüzde kuruldu kurulacak üreticilerin milli hükümetinde Emin Adanur’lar hepsi Vatan Partisi’nin aslanları, görevleri, yerlerini alacaklar. Bursaspor’u da gelecek sene
1. Lige çıkaracağız.”
Emin Adanur: Barajı aşacak, Meclise gireceğiz!
“Bugün karşınızda heyecanlanmamak elde değil. Eşsiz ve tavizsiz bir duygular içerisindeyim.
Hayatta her şey bir fikirle başlar. Bir fikirle devletler kurulur. Bir fikirle devrimler yapılır. Bir fikirle dağlar serilir. Velhasıl bir kişi ile insanlar yaşarlar. Hayatım boyunca hep fikir sahibi bir insan oldum
Fikirlerimi hayata geçirebileceğim alanlarda üretmeye çalıştım. Fikir üretmekten, hayat bulmaktan hiçbir zaman vazgeçmedim. Kendi namımıza değil ülkemize değer katmaya çalıştık.
“Bana neden Vatan Partisi diye soracak olurlarsa işte bu yüzden derim. Vatan Partisi’nin kapısının eşiğinden adım attığımda kendimi, fikirlerimi ve hayallerimi özgürce gerçekleştireceğim yerde hissettim. Bizim fikrimizle, hayalimizle, milletimizin refahı ve vatanımızın bağımsızlığı için bugün vatanseverlerin öncülerin arasına katılma şerefine nail olduk.
“Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Doğu Perinçek gibi bir devlet adamının önderliğinde hakikaten sadakatle, bilimi rehber ederek yürümek benim için şeref madalyasıdır. Genel Başkanımızın yakamıza taktığı rozet, göğsümüze bir nakış gibi işlenmiştir.
“İşsizlerimize, kenara itilmiş yoksul halkımıza, Uludağ’ın eteklerinde kestane üreten köylümüze Gemlik’in zeytincisine, Mudanya’nın balıkçısına, Türkiye üretsin diye gecesini gündüzüne katan sanayicimize, işçimize, çarşılarımıza, esnafımıza, pazarcılarımıza, sıcacık yuvalarımızı inşa eden inşaat işçilerine, mühendislerimize, yeşille beyaza tutkun Bursaspor taraftarına, Bursa ovasının tertemiz yüreklerine söz veriyoruz. Türkiye’ye değer katmak için çok çalışacağız. Gelin beraber ülkemiz için çalışalım.
“Bugüne kadar neyi başardıysak çok çalışarak başardık. Şimdi Vatan Partisi’nde çalışmaktan büyük onur duyuyoruz. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Görev başındayız, emin adımlarla yürüyoruz,
partimize güveniyoruz. Milletimizin bize olan güvenini de boşa çıkarmayacağız. Genel Başkanımızın önderliğinde barajları aşacak ve Meclis’e gireceğiz.”