Dolar 34,0033
Euro 37,8557
Altın 2.819,96
BİST 9.577,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 31°C
Az Bulutlu
Adana
31°C
Az Bulutlu
Sal 32°C
Çar 29°C
Per 31°C
Cum 30°C

“Depremde ‘orta hasar’ gören binalarla ilgili sorunlar bir an önce giderilmeli”

“Depremde ‘orta hasar’ gören binalarla ilgili sorunlar bir an önce giderilmeli”
10 Ağustos 2024 11:32
A+
A-

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, orta hasarlı binaların yarattığı tehlikeye ilişkin yaptığı açıklamada; ilgilileri, deprem önlemleri ve orta hasarlı binalarla ilgili sorunların bir an önce giderilmesi konusunda önlem almaya çağırdı.

Adana’nın Kozan ilçesinde 7 Ağustos sabahı saat 5.32 ile 5.34 arasında 7 kilometre derinlikte 4,6, 4,5 ve 4 büyüklüğünde gerçekleşen üç depremde, can kaybı yaşanmamış olmasının sevindirici olduğunu belirten Çak, depremden etkilenenlere geçmiş olsun dileklerini iletti.

Her sarsıntının, haklı olarak insanlarda endişe yarattığını ifade eden Çak; “Özellikle orta hasarlı binaların mevcut durumu nedeniyle, yaşanabilecek olumsuzluklara mahal verilmemesi için, ilgililerin gerekli önlemleri acilen alması gerekmektedir” dedi.

 6 Şubat depremlerinde yaşananları da hatırlatan Çak, açıklamasında şu sözlere yer verdi: “Bundan 18 ay önce, 6 Şubat depremleri ile ülke olarak büyük bir üzüntü yaşadık. 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremleri, yakın geçmişte görülmemiş can kayıplarına ve yıkımlara neden oldu. Telafisi uzun yıllar alacak yıkımlardır bunlar, on binlerce can kaybının ise telafisi yoktur. Ancak söylemeliyiz ki, depremler bir doğa olayıdır, engellemek mümkün değildir ama alacağımız önlemlerle afete dönüşmesini,  böylesi acılara sebebiyet vermesini engelleyebiliriz.”

Bunun sağlanması için de vatandaşından, kurumlarına ve en fazla da devlete görev düştüğünü ifade eden Çak, açıklamasına şöyle devam etti:

“6 Şubat depremleri sonrası ilimizde 13 bina deprem anında yıkılmış, 13 bina da hemen deprem sonrası acil olarak yıktırılmıştır. Ağır hasarlı 3 bin 294 binanın yıkım ihalesi (mahkeme tarafından iptal edilenler hariç)  valilikçe yapılmış olup önemli sayısı yıkılmıştır. Deprem sonrası orta hasarlı olarak tespit edilen 4 bin 62 binanın durumu ise hala muallaktadır.

Orta hasarlı bina maliklerine, genelge ile konutlarının güçlendirmeye elverişli olduğunu düşünen ve konutlarını güçlendirmek isteyenlerin 29.12.2023 tarihine kadar ruhsat vermeye yetkili idareye başvuru yapmaları belirtilip, ruhsatın düzenleme tarihinden itibaren bir yıl içinde güçlendirme işlemlerini tamamlamaları halinde ağır hasarlı konutlar gibi işlem göreceği belirtilmişti.

Ancak bu havada kalan bir karar olmuştur. Nedenine gelince ise; birincisi orta hasarlı olup yapı kullanma izin belgesi (iskan Raporu) olmayanların başvuruları dikkate alınmamıştır. İkinci olarak da Belediyeler belirsizlikler nedeniyle iskanlı olanlara da onay vermekten imtina etmiştir.

Hal böyle olunca da, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), orta hasarlı binaların güçlendirme projelerinin incelenerek yapı ruhsatı verilme süresini, 5 Temmuz 2024 tarihine kadar uzattı. Ancak bu yeni uzatma da sorunu çözmekten uzak kaldı. Bu durumda, Adana’daki 4 bin 62 orta hasarlı binanın büyük bir çoğunluğunun, neredeyse tamamına yakınının demekte beis görmüyoruz, ağır hasarlı bina statüsüne dönüştüğünü söyleyebiliriz.

Bu da çok sayıda, hem de oldukça çok sayıda vatandaşın mağduriyeti demektir.

Üstelik bir de bu orta hasarlı binaların alt katlarında tüm tehlikeye rağmen faaliyet gösteren işletmeler, hatta meskenlerde oturanlar vardır. Şurası bir gerçek ki hasarlı binalar olası küçük ya da büyük depremde, sadece orada kalanlar için değil, çevresi için de büyük tehlike arz etmektedir.

Dolayısıyla, öncelikle merkezi ve yerel yönetimlerin; deprem önlemleri konusunda samimi olması, uygulanması halkın yararına olan kararlara imza atması ve bunların titizlikle denetlenmesini sağlaması gerekmektedir.

7 Ağustos 2024 tarihinde yaşanan deprem bağlamında, merkezi ve yerel yönetimleri, deprem önlemleri ve orta hasarlı binalarla ilgili sorunların bir an önce giderilmesi konusunda bir kez daha kamuoyu nezdinde uyarıyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.