Destek üretim esaslı verilsin, tarımda Derviş yasası kalksın
Kemal Derviş’in getirdiği 4572 sayılı yasa, tarım satış kooperatiflerini kendi kaderine terk etti. Bu yasa mutlaka değişmeli, üretici birlikleri canlandırılmalı ve tarıma girdi yardımları kooperatifler eliyle yapılmalı
Z. RUHSAR ŞENOĞLU
Hükümet cephesinde tarıma girdi desteğinin artırılması doğrultusunda çalışma yürütüldüğüne ilişkin haberler, tarıma doğrudan desteği gündeme getirdi. Ziraat Yüksek Mühendisi ve USMER (Ulusal Strateji Merkezi) İstanbul Şube Başkanı Süleyman Yurddaşer, tarıma desteğin “çitçiye doğrudan, ürettiği ürün kadar ve kooperatifler üzerinden” yapılması gerektiğini söyledi. Yurddaşer, Kemal Derviş yasalarından biri olan 4572 sayılı yasanın mutlaka değişmesi, o yasalar sonucu kapanan üretici birliklerinin de canlandırılması gerektiğini söyledi.
KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER KONUŞULUYOR
Gübre, ilaç, yem ve mazot gibi dört temel girdiye yüksek destek sağlanmasının yanı sıra tarıma yönelik desteklerde köklü anlayış değişikliğine gidileceği, ilgili bakanlık ve kurumların gübre başta olmak üzere çiftçinin sorunlarının hızla çözülmesi, girdi maliyetlerinin indirilmesi doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla çalışma başlattıkları öğrenildi. Dört kalemde maliyetlerin yüzde 50 gibi yüksek oranda karşılanmasının önerildiği belirtiliyor. Gübre ve mazotun yanı sıra hayvan yemleri ile ilgili de belli destekler yapılması gerektiğine ilişkin taleplerin değerlendirildiği belirtiliyor.
‘ÜRETENE, ÜRETİMİ ÖLÇÜSÜNDE ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ ELİYLE’
Ziraat Yüksek Mühendisi ve Usmer İstanbul Şube Başkanı Süleyman Yurddaşer, desteğin üretime faydası olması için “üretene, üretimi ölçüsünde olması, desteğin üretici örgütleri eliyle dağıtılması” gerektiğini söyledi, “Dünyanın her yerinde böyle.” dedi. Yurddaşer şöyle konuştu: “Kemal Derviş yasalarından biri olan 4572 sayılı yasanın mutlaka değişmesi lazım. Bu yasa ne yaptı, üretici birliklerini ve tarım satış kooperatiflerini özelleştirerek kendi kaderine terk etti. Derviş yasaları çıkmadan önce çiftçiye destek, tarım satış kooperatiflerine getirdiği ürün oranına göre veriliyordu, devlet de denetliyordu. Kemal Derviş yasaları sonucu tarım satış kooperatiflerinin çoğu kapandı. Ayakta kalanlar ise üreticinin çok sınırlı miktarda ürününü, tüccarla yarışır şekilde, ürünün değerini çiftçinin belini bükecek ölçüde ucuza kapatmak zihniyetiyle aldı.
“En güzel örnek Marmara Birlik. Zeytin üretici kooperatiflerinin birleşmesiyle kurulan bu Birlik, eskiden bölgesinde üretilen 80 bin ton zeytini alırken şimdi üreticiden 40 bin ton dolayında zeytini düşük fiyata alıyor. Gerisi serbest piyasaya kalıyor, Marmara Birlik tüccarın da çiftçinin zeytinini ucuza kapatmasının yolunu açıyor. Üretici üretim yapamaz oldu. Sadece Orhangazi ilçesinde 300 bin ağaç terk edildi.
“Pamukta Çukobirlik kapandı, Antbirlik kapandı, Fiskobirlik devre dışı kaldı, fındığı bir İtalyan firma kapatıyor. Bunların kapanmalarının nedeni 4572 sayılı yasa.” Eski işleviyle ayakta kalan tek kooperatifin Süt Birliği olduğuna dikkat çeken Yurddaşer, Süt Birliği’nin, süt desteğinin kooperatifler üzerinden verilmeye devam edilmesi sayesinde ayakta kaldığını söyledi.
VATAN PARTİSİ KAYNAK GÖSTERDİ
Tarıma destek konusuyla birlikte kaynak sorunu da yeniden gündeme geldi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 5 Şubat günü İzmir’de, Ulusal Kanal’ın “Çiftçilerin tarım kredi kooperatifine olan borçları ertelenecek mi, borçların faizleri silinecek mi, hükümetin bu konu da bir çalışması var mı?” sorusu üzerine “Sıfır faizle erteleme olmaz, böyle bir imkân yok” demişti.
Vatan Partisi Ekonomi Politikaları Bürosu Başkanı Hakan Topkurulu, 6 Şubat günü gazetemizde yayımlanan demecinde tarım sektöründeki krizin ülkemizi kıtlık noktasına sürüklediğine dikkat çekerek, “Özel bankaların kazançları tarım sektörüne aktarılsın” demişti. Topkurulu, kurumlar vergisi oranının sadece bu yıla mahsus olmak üzere bir kereliğine yükseltilerek tarıma devredilebileceğini belirterek şöyle konuşmuştu:
“Kârlılıklarını yüzde 90 oranında artıran bankaların elde ettikleri kazançlar, sadece bu yıla mahsus olmak üzere 1 kereliğine kurumlar vergisi oranı yükseltilerek tarıma devredilmelidir. Aksi takdirde ülkemiz 2022 yılı sonbahar aylarından itibaren kıtık riski ile karşı karşıya kalacaktır. Toplumsal sağlık ve hakkaniyet gereğince kaynaklar bu yıl mutlaka çiftçiye ayrılmalı, tarımsal üretimin 2022 yılında sağlıklı şekilde gerçekleşmesi sağlanmalıdır.”
TARIM KREDİ’DEN GÜBRE FİYATLARINDA İNDİRİM
Tarım Kredi Kooperatifleri gübre fiyatlarında yüzde 30’a varan indirme gitti. Yapılan açıklamada şöyle denildi: “Tarımsal üretimin devamlılığı açısından verimlilik en önemli konulardan biridir. Tarım alanlarından daha fazla ürün elde etmek için verim ve kalitenin sürekliliğini sağlamak büyük önem taşımaktadır.
Başta kimyevi gübre olmak üzere tarımsal girdi fiyatlarında yaşanan artışlarından olumsuz etkilenen üreticilerimizin üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla üretimi kolaylaştırıcı imkanlar sağlanmaktadır.
Bu kapsamda, 14.02.2022 tarihi itibariyle kimyevi gübrelerde yüzde 30’a varan indirimler yapılmış olup, ÜRE gübresi 9.200 TL, 20.20.0 gübresi 6.100 TL ve çay gübresi ise 7.500 TL’den satılacaktır.” (Kaynak: Aydınlık)