Dönekler ve ihanetler!
Ülkelerin ve milletlerin tarihi aynı zamanda bir iç savaşlar tarihidir, tabii savaş olunca da ihanet ve döneklerin de olmaması mümkün müdür?
Bakınız; Kurtuluş Savaşı tarihimize, bakınız; Cumhuriyet Devrimi tarihimize; döneklerin ve ihanetlerin örneklerini görürsünüz. Aslında o kadar çok uzağa gitmeye de gerek yok. Türkiye’mizin son 30 yılı da zaten ihanetler, dönekler ve de aymazlıkların örnekleri ile doludur.
Geçmişe uzanmaya da gerek yok; 12 Eylül faşist rejimi ülkemizin üzerinden bir silindir gibi geçti. Milletimizin yetişmiş, seçkin evlatları bir bir yok edildi. Bir çoğu işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum edildi. Ve bu süreçte, saf değiştirenler oldu, tarafını belirleyemeyenler oldu, ideolojik saplantılara kapılanlar oldu. Tabii bu süreçten dimdik çıkanlar, direnenler de, kahramanlar da çıktı.
Dönekler, döndükleri yere düşman olurlar. Geçmişlerinden utanırlar, kendilerine yeni bir kimlik bulmaya çalışırlar. Adeta, ağızlarından salyalar akıtarak geçmişlerine ve eski arkadaşlarına, eski inanç ve düşüncelerine küfürler ve hakaretler ederek, yeni efendilerine kendilerini beğendirmeye çalışırlar. Aslında, artık onlar artık aciz ve zavallı kişilikler haline gelmiştir. Kelimenin tam anlamıyla sapı silik, dingili kırık kimliksizler haline gelmiştirler.
Şeref, haysiyet, namus gibi kavramları ise hiç aramayın. Yüzleri cıncık ile sıyrılmış gibidirler.
Bunların birçoğu da yıllardan beri geçmişlerini ranta çevirerek düzen içinde kontrol altına alınmış muhalifler olarak hakim sınıfların emrindedirler.
Bir çoğu da aymazlık içindedirler. Halkın yanında gözüküp iktidarlara yavşamaktadırlar. Bunların çoğu ise şimdilerde ‘Yetmez ama evetçi’ olarak bilinir. Bunlar, döndükleri için tüm hafızalarını da kaybetmiş veya silmiş oldukları için eski verimlilikleri de, üretkenlikleri de yoktur. Sürekli olarak geçmişlerinden de utanarak rezil biçimde yaşamaktadırlar.
Bunların birçoğu sistem ile barışık hale gelmiş ve sistemin beslemeleri haline getirilmiştir. Büyük holdinglerin tepelerinde, büyük gazetelerin başında, yandaş medyanın köşe başlarında hep bunlar vardır. Daha da kötüsü, sistem adam yetiştiremeyince de bu dönekleri devşirme yoluna gitmiştir. Avrupa Birliği ve Soros fonlarından para alan, ruhunu satmış, beynini kiraya vermiş zavallılardır.
Bu kadar dönekliğin ve ihanetin olduğu yerde, elbette direniş de büyük olacaktır. Bu topraklar, binlerce yıldan beri daha çok vatansever, daha çok fedailer yetiştiren erenlerin, serdengeçtilerin de hakim olduğu topraklardır.
Hem de öncelikle parçalanmış bir imparatorluktan bir Cumhuriyet kuran bu millet, ihanetlerin de hesabını soracaktır elbette!.
Bu böyle biline istedim!..