Ekonomide masallar!…
Bir masal dünyasında yaşıyoruz adeta. Sadece işsizlerin değil çalışanlarında yoksullaştığı ,borç batağında çırpındığını film izler gibi izliyoruz.
Sadece çalışanlar mı , sadece işsizler mi ,sadece köylü mü bu sıkıntıları yaşıyor. Hayır!..
Artık bu masal dünyasının sonuna geldiğimiz , rüyadan uyanacağımız, kötü bir kabustan acı çığlıklar atarak uyanacağımız günlerdeyiz.
Önce çalışanların ve emeklilerin durumuna bir bakalım.Yapılan araştırma sonuçlarına göre ‘ Hane halkı toplam borç yükü 2002 ‘den beri 52 kat büyüyerek 6.3 milyar dolar’dan 334 milyar dolara hane başına borç miktarı ise 41.5 katlık bir artış ile 384 liradan 16 bin liranın üzerine çıkmıştır.
O zaman soralım kişi başı milli gelir artıyorsa , işsizlik azalıyorsa ,refah artıyorsa , tüketim artıyorsa ,üretim artıyorsa bu borç batağı nedir ? Yoksa borçlanarak mı kalkınıyoruz.
Hangi sistem insanları borç batağına sürüklüyerek teslim aldı . Sistemin kölesi haline getiriyor
Daha da önemlisi hazin sona doğru giden bu lale devri yaşam tarzının faturasını yine yoksul halk mı ödeyecek.Bütün bu olup bitenler sorgulanmadan bu soruların cevabı bulunur mu ?
Ekonomi madem bu kadar büyüyor vatandaşın borcu niye 52 kat artmış durumda.Borç batağında çırpınan bu yoksul halk asgari geçim indiriminin altında bir gelir düzeyine mahkum ediliyor.Sonuç ‘ta halk borçlandırma yolu ile teslim alınmış bir durumda gerçek bu değil mi ?
Artan milli gelirden , sözüm ona büyüyen ekonomi’den bu halka niye bir pay düşmez.
Vatandaş ‘ta kendine bu soruyu niye sormaz benim gelirim niye artmıyor , ben niye borç içinde yaşıyorum diye.
Ya üretim cephesi ne durumda; bence asıl felaket’de orada , yani sanayiciler , yani KOBİ’ ler ne durumda . Aslında onların durumunun da vatandaştan pek farkı yok. Nasıl mı ?
Yapılan bir araştırma sonucuna göre son bir ayda 65 fabrika ,33 otel , 2 bin 410 arsa ve arazi icra’dan satışa çıkarıldı.Türkiye çapında ise icralık durumda olan fabrika sayısı ise 10 bin civarında bir rakam.
Yüzlerce firmada konkordotu ilan etmeye hazırlanıyor.Bu fabrikaların tamamı banka kredileri ,teminat iptalleri yüzünden iflas etmiş durumunda.Teşviklerin yetersiz olması ,maliyetlerin çok yüksek olması gibi.
Bu fabrikaların yüzde 60 ‘ının ise gıda sektöründe faaliyet göstermesi de işin acı bir gerçeğidir.Tekstil sektörü ise alarm vermektedir.
Asıl sorun ise bu borç batağından nasıl ve ne şekilde çıkılacağıdır.Bu da üretimi esas alan proğram çerçevesinde ve ciddi tedbirler alınarak olur.
Bu durumu gerçekleştirmek öz itibari ile iktidar olma sorunudur.