Ekonominin sendromu!
Hep konuşuluyor ekonomide yaşadığımız süreç kriz mi sendrom mu? Ekonomide yaşadığımız daralma yani resesyon süreci kriz aşamasından sendrom sürecine girdiğimizin belirtisidir.
Her üç kişiden birinin bankalara borçlu olduğu ve borcunu ödeyemediği gerçeğini her gün yaşamaktayız.
İşsizlik oranı yüzde 10’u geçmiş durumda.
Genç nüfusta bu oran yüzde 22’leri bulmaktadır.
İhracatımız son on yılın en kötü rakamlarında.Türk lirasının değer kaybı devam etmektedir.
Kapanan işyeri sayısında önemli artışlar vardır.
İflas erteleme başvurulurunda yüzde 100 lere yakın bir artış sözkonusudur.
Dev firmalar iflas ertelemesi için kuyruktadırlar. Piyasalarda artık her firmanın çek’i kabul görmemektedir.Karşılıksız çıkan çek sayısında ciddi artışlar söz konusudur
Bu olayların olduğu ve artık kanıksanmaya başlandığı bir ekonomide krizden değil ağırlaşan sendromdan da bahsetmek gerekir bence.
Ekonomiyi yönetenler ise bu durumu açıkça halka anlatmak yerine uyarmak yerine başarılı ekonomi palavrasına devam ediyorlar.
Üstelik vatandaşı daha çok harcamaya,tüketmeye yönlendirmektedirler.Millete verdikleri öğüt;Borçlan ve mutlaka harca!
Kredi çek tatile çık.
Borçlanarak 5-6 bin liraya akıllı telefon al!
Ekmek alacak paran yoksa kredi al!
Artık bankalar da kredi verecek kişi bulamıyorlar.
Çünkü ülkede 25 milyon kişini bankalara borcu var.Üstelik işsizleri,yaşlıları çıkarttığımız zaman geriye bir avuç insan kalıyor zaten.
Onlarda kendi yağları ile kavrulmaktadır.
Bunun sonucunda piyasaların tıkanmakta olduğunu görmekteyiz.
Ekonomiyi yönetenler ise sendorumun üstünü örmek için bankaları devreye koymaya çalışıyorlar.
Bankaların kredi vermeleri için yeni enstrümanları da piyasa sürmeye çalışıyorlar.
Kredi kartlarından nakit çekiminde var olan zorlukları ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.
Bu uygulama ile vatandaşın derisi bir kez daha yüzülecek bankaların da kar’ı daha artacaktır.
Burada asıl soru şudur;Bütün bunlar olurken vatandaşın yaşadığı bu sendromun farkında olmamasıdır.
Elbette bir gün bu sendromdan uyanacaktır ama o zamanda bunun bedeli ağır olacaktır..
Unutmayalım Lale Devrinin sonlarını yaşamaktayız.
Gerekenler yapılmasa bizi Taş devri bekliyor!
Benden söylemesi o kadar !.