Fiyatlar düşer mi? / Niyazi Koç yazdı
Yeni yıla girerken önce EYT’lilerin beklediği açıklama yapılmış ve ardından asgari ücrete yapılan artışla
beraber memur ve emeklilerin yeni yıl ücret artışları açıklandı.
Asgari ücret de yapılan yüzde 55’e yakın artış memur ve emeklilerde büyük beklentilere yol
açmasına karşın önce yüzde 25 sonrasında da yüzde 30’a çıkarılan oran memur ve emeklileri pek de
memnun etmedi.
Ücretlerde ki artışlar beraberinde piyasaları oldukça hareketlendirdi.
Yeni fiyat artışları arka arkaya gelmeye başlarken Bakanlıkların müdahale etmesi ile birlikte çok şubeli
yaygın zincir marketler ardı ardına Ocak ayı süresince çok sayıda üründe fiyat sabitlemesine
gidilerek fiyatların düşmesini bekleme hayaline kapıldı bir çok kesim.
Bu fiyatları sabitlemenin geçici bir durum olduğu arkasından artışların devam edeceğini de bilmek
veya tahmin etmek için kahin olmaya gerek var mı?
İşcilik maliyetlerinin artması ve diğer maliyet giderlerini kontrol altına alınamaması fiyat artışlarını
kaçınılmaz hale getirmektedir.
Hiç bir üretici zararına üretim yapamaz.
Üretim olmasa ürün bollaşmasa fiyatlar düşer mi?
En büyük üretici gücümüz olan tarımsal üretimi gerçekleştiren Çiftçilerimizin durumu ortada,tarımsal
girdilerin fiyatlarının her geçen arttığı,çiftçinin hayvanlarını besleyecek yem almakta güçlükle içinde
olduğu bir ortamda hayvansal ürünlerin fiyatından düşme olur mu?
Üretim için yeni bir anlayışın da reformsal çabalar ile olmayacağını da bilmeliyiz.
Üretim de devrimci anlayışın her kesime kabul ettirmek durumundayız.
Bunda da kamu gücünü kullanmadan olmaz.
Büyük üretici kooperatifleri kurmanın yanı sıra büyük ölçekli dağıtım ve pazarlama kooperatifleri
kurmak ve bunları verimlilik anlayışı yönetmek zorundayız.
Kısacası Üretim Devrimi kaçınılmaz olup Milli ve Halkçı politikalar uygulanmadan ve bunu
piyasalara hakim kılmadan fiyatların düşmesini beklemek büyük bir hayalden öte gitmez.
Çünkü mevcut sistemde çözüm yolu ve başarı elde etme olanağı kalmamıştır.