Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Adana 13°C
Hafif Yağmurlu
Adana
13°C
Hafif Yağmurlu
Paz 12°C
Pts 13°C
Sal 15°C
Çar 17°C

Hükumete ‘enerji vurgununa müdahale’ çağrısı / Utku Reyhan’ın yazısı

Hükumete ‘enerji vurgununa müdahale’ çağrısı / Utku Reyhan’ın yazısı
4 Ocak 2022 13:25 | Son Güncellenme: 4 Ocak 2022 13:26
A+
A-

Enerji üretiminin ve satışının bütün aşamaları özelleştirilerek piyasaya açıldı. Üretim ve satış alanında faaliyet gösteren özel elektrik şirketleri, hem devlete enerji satarak hem de devletten ucuza aldığı enerjiyi yüksek fiyatlarla tüketiciye satarak çifte vurgun yapıyor.

Olan kara kara ay sonu gelecek faturayı düşünen vatandaşa ve üretim yapmak isteyen sanayiciye, çiftiçiye, tüccara oluyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)’nun 2015 ve 2020 yılı Elektrik Piyasası Gelişim Raporlarında özelleştirmeyle fiyatların nasıl yükseldiği görülüyor. Küresel finans krizinin etkileri olsa da 2005’te düşmeye başlayan tarife, elektrik perakende satış ve dağıtım alanında özelleştirmelerin başladığı 2008’den itibaren yükselmeye başlıyor ve 21 kamu şirketinin özelleştirilme sürecinin bittiği 2013’e kadar artış devam ediyor. 2018’e kadar durağan seyreden tarife, bu tarihten itibaren – toptan elektrik fiyatları düşmesine rağmen – tekrar yükselmeye başlıyor. 

Yılbaşı zamlarıyla tarihi zirve görülmüş oldu. 

Üretim, iletim, dağıtım ve perakende satış alanlarının ayrılarak her birinin özelleştirilmesi ve bütün kalemlerde özel şirketlerin kâr beklentisi, bu artışın en büyük nedeni. Vatandaş bütün kalemlerde ayrı ayrı mağdur oluyor.

ENERJİDE ADIM ADIM ÖZELLEŞTİRME

EPDK’nın yayınladığı son tarifelerle birlikte elektriğe gelen yüksek zamlar, 1980’lerden itibaren adım adım özelleştirilen ve piyasaya açılan enerji sektörünü yeniden gündeme getirdi. 

Türkiye Elektrik Kurumu (TEK), kurulduğu 1970 yılından itibaren elektrik üretim, iletim, dağıtım ve perakende satış alanında tekel konumundaydı. Bölgelerdeki dağıtım müesseseleri doğrudan bu kuruma bağlıydı. 

1984’te TEK’in üretim alanında tekel olma statüsü kaldırıldı. 1 Ocak 1990’dan itibaren illerdeki elektrik dağıtım müesseseleri ve bunlara bağlı işletme müdürlükleri bağımsız müsseselere dönüştüler, ayrı tüzel kişilik kazandılar. 1993’te özelleştirme kapsamına alınan TEK, Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. (TEAŞ) ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) isimli iki şirkete bölünerek tarihe karıştı. Dağıtım, iletim ve satış işlerini üstlenen ve Kamu İktisadi Teşekkülü (KİT) niteliğinde olan TEDAŞ’ın ana statüsünde “kamu hizmeti” ifadesi artık yer almıyordu. Ancak “kârlılık” vurgulanıyordu.

2000 yılında enerji sektörüne, uluslararası tahkim getirildi. Böylece yabancılara hukuki güvence sağlandı. 2004-06 arasında TEDAŞ bünyesinde Türkiye’nin tamamını kapsayacak şekilde 21 bölgede faaliyet gösteren 21 elektrik dağıtım şirketi kuruldu. 2008-2013 yılları arasında ise 21 kuruluşun tamamı özelleştirildi. Devlet, elektrik dağıtım ve satış alanından tamamen çekildi. 

KOMİK FİYATLARA SATILDILAR

21 kamu şirketinin toplam özelleştirme bedeli, 12 milyar 914 milyon dolar, bugünkü döviz kuruyla yaklaşık 172 milyar TL oldu. En yüksek bedel, İstanbul Avrupa Yakasına elektrik hizmeti sağlayan Boğaziçi EDAŞ’ın özelleştirmesine CK Enerji (Cengiz-Kolin) tarafından ödenen 1 milyar 960 milyon dolarlık bedel oldu. 

En çok aboneyi kapsayan ihaleleri kazanan ise Sabancı Holding’in EnerjiSa’sıydı. Ankara, Kırıkkale, Zonguldak, Çankırı, Bartın, Karabük, Kastamonu bölgesine hizmet veren BEDAŞ, İstanbul Anadolu Yakasına hizmet veren AYEDAŞ ve Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Kilis illerinde faaliyet yürüten Toroslar Elektrik, EnerjiSA’ya ait. Bunların toplam özelleştirme bedeli 4 milyar 177 milyon dolar.

EPDK’nın 2020 yılı Elektrik Piyasası Gelişim Raporuna göre 21 dağıtım şirketinin faturalandırdığı toplam elektrik tüketimi yaklaşık 234 milyar kilovatsaat. EPDK tarafından 2020 yılında yayınlanan faturaya esas olan tarifelere göre konutlar için 1 kilovatsaat elektrik tüketimi ilk 9 ay vergiler dahil 71,02 kuruş, son üç ay ise 75,11 kuruşa faturalandırıldı. Bu durumda 2020 yılında tüketiciye fatura olarak yansıyan tutar yaklaşık en az 170 milyar TL oldu. Bu miktarın yüzde 19’u (yaklaşık 33 milyar TL), KDV dahil çeşitli vergiler olarak devletin kasasına girdi. Geri kalan yaklaşık 137 milyar TL; 86 milyar TL ‘si tüketim, 51 milyar TL’si dağıtım bedeli olarak özel şirketlerin oldu. (Bu hesap konut tarifesi üzerinden yapıldı. Aslında toplam tüketimde konutların payı yüzde 25. Sanayi ve ticarethaneler yüzde 69’luk paya sahip. Bu alanlarda birim elektrik fiyatı daha yüksek. Dolayısıyla kazanç da daha artıyor.) 

Kısacası, bugünkü kurla toplam 172 milyar TL’ye özelleştirilen şirketler, sadece 2020 yılında brüt 137 milyar TL gelir elde etti.

Özel şirketler, faturalarda yer alan “dağıtım bedeli” kalemini dağıtım hatlarına ilişkin bakım, onarım, yenileme gibi işlemler ile sayaç okuma işlemleri için alıyor. EPDK’nın 2016’da yaptığı düzenlemeyle “İletim Sistemi Kullanım Bedeli, Dağıtım Sistemi Kullanım Bedeli, Kayıp Enerji Bedeli ve Sayaç Okuma Bedeli” kalemleri “Dağıtım Bedeli” altında tek kalemde birleştirildi. Özel şirketler hazırladıkları müşteri bilgilendirme metinlerinde bu bedelle ilgili, “Faturanızda yer alan ‘Dağıtım Bedeli’, EPDK tarafından belirlenmekte olup, elektriğin kaliteli ve sürekli bir biçimde elektrik abonelerine ulaştırılması için yapılan şebeke yatırım, işletme ve bakım giderlerinden oluşmaktadır.” ifadelerini kullanıyorlar. Bu da demek oluyor ki bu şirketlerin kendi öz sermayeleri ya da kazançlarıyla yapması gereken yatırımlar dahi vatandaşın cebinden çıkıyor. Üstüne iletim ve dağıtım sistemlerindeki kaybın ve kaçak kullanımın bedeli de tüketiciye yükleniyor.

BİR CEPLERİNDEN DİĞER CEPLERİNE

Perakende satış şirketleri sitelerindeki bilgilendirme metinlerinde “dağıtım bedeli” için, “Bu bedel şirketimizce bölgenizdeki sorumlu elektrik dağıtım şirketine söz konusu hizmetler karşılığında iletilmektedir.” diyorlar. Ancak perakende satış şirketlerinin “biz almıyoruz, onlara iletiyoruz” dedikleri şirketler, yine kendi şirketleri. Örneğin Ankara ve çevresinde satış işini Başkent Epsaş, dağıtım işini ise Başkent Edaş yürütüyor. İkisi de EnerjiSA’ya ait. 21 bölgedeki bütün perakende satış şirketlerinin aynı isimde bir de dağıtım şirketi bulunuyor. Bir ceplerinden alıp diğerine koyuyorlar. 

51 MİLYARIN 8 MİLYARI YATIRIMA GİTTİ

EPDK’nın söz konusu raporunda özel şirketlerin 2020 yılında yaptıkları yatırımlara da yer verildi. 2020’de yaklaşık 51 milyar TL dağıtım bedeli toplanmasına karşın, bölgelerinde tekel konumundaki 21 özel dağıtım şirketinin toplam yatırımı 8 milyar 805 milyon TL seviyesinde kaldı. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Başkanı Kıvanç Zaimler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2021’de yatırım hedeflerinin 17 milyar TL’ye ulaşmasını beklediklerini belirtti. Bu hedefe ulaşılıp ulaşılmadığı, EPDK’nın 2021 yılı raporu yayınlandığında ortaya çıkacak. 

GÖZLER HÜKÜMETTE

Son yapılan zamlarla birlikte özel şirketlerin kazancı ve özelleştirmenin yakıcı sonuçları sorgulanmaya başlandı. Encazip. com’un 2020 yılında yaptığı araştırmaya göre abonelerin yüzde 45’i fiyatları özel sektörün, yüzde 33’ü ise devlet ve özel sektörün birlikte belirlediğini düşünüyor. Fiyatları EPDK belirliyor. Kurulun üyeleri ise Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Ekonomide Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşması, Türkiye’nin üretim ekonomisine dönmesi için enerji fiyatlarının aşağı çekilmesi şart. Bu da kısa vadede EPDK’nın, özel şirketlerin ve onların borçlu oldukları bankaların ihtiyaçlarından çok vatandaşın ve üreticinin ihtiyaçlarına göre müdahale etmesiyle mümkün. Orta ve uzun vadede ise enerji alanındaki serbest piyasacılığa son vererek kamulaştırma yönünde adım atılması zorunlu.

VURGUN ÇARKI: ÖNCE DEVLETE SATIYORLAR SONRA VATANDAŞA

Elektrik fiyatalarındaki artışın bir nedeni de elektrik üretim aşamasında süregelen liberalleşme. Devlet bu alandan tam çekilmiş değil. EÜAŞ toplam üretimin yaklaşık yüzde 20’sine sahip. Ancak bu oran 2009’da yaklaşık yüzde 50 düzeyindeydi. Buna rağmen EÜAŞ piyasanın açık ara en büyüğü.

Özellikle kömürle çalışan termik santrallerin tek tek özelleştirilmesi skandal bir vurgun çarkı yarattı. Üretimden dağıtıma, oradan satışa uzanan bir çark, hem özel enerji şirketlerinin kasasını doldurmasına hem de faturaların şişmesine neden oluyor.

EÜAŞ, 2020 yılında büyük çoğunluğu özel dağıtım ve perakende satış şirketlerine olmak üzere yaklaşık 87 milyar kilovat elektrik sattı. Kurum aynı yıl 33 milyar kilovat özel santrallerden elektrik alımı yaptı. Bunun 22 milyar kilovatlık kısmı özel termik santrallerden alındı. Yani EÜAŞ yaklaşık 87 milyar kilovatlık satışının yaklaşık 33 milyar kilovatlık kısmını özel şirketlerden alıp yine özel şirketlere sattı.

Özel şirketler devlet eliyle iki kez kazanıyor. Hem ürettikleri elektriği alım garantisi ile devlete ait olan EÜAŞ’a satıyorlar hem de EÜAŞ’tan ucuza aldıkları elektriği (iki gün önceki manşet haberimizde anlattığımız mekanizmayla) yüzde 170’e varan kârlarla tüketiciye satıyorlar. Devlet hem özelleştirmeler yoluyla dağıtım ve pazarlama gelirlerini bu şirketlere devretmiş hem de yine özelleştirme nedeniyle eskiden kendi ürettiği elektiriği şimdi onlardan alır pozisyona düşmüş oldu.

KİM BU ÖZEL ŞİRKETLER

Muğla Milas’ta bulunan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini özlleştirmeyle alan İÇTAŞ ve Limak, 2014’ten bu yana bu santralleri işletiyor. EÜAŞ da alıcılarının başında geliyor. Bu iki holding aynı zamanda dağıtım ve perkande satış şirketlerine de sahip. İÇTAŞ, Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’ne elektrik dağıtımı ve satışı yapan TREDAŞ’a, Limak ise Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da faaliyet gösteren Uludağ Elektrik’e sahip.

Muğla’da bulunan Yatağan ve Zonguldak’ta bulunan Çatalağzı Termik Santralleri özelleştirme yoluyla Aydem Enerji’ye geçti. Aydem Enerji de EÜAŞ’a elektrik satıyor. Aydem Enerji, aynı zamanda Aydem ve Gediz Elektrik adlı iki şirketle İzmir, Manisa, Aydın, Muğla ve Denizli’nin satış ve dağıtım tekeline sahip. Adana’da yer alan Tufanbeyli Termik Santrali EnerjiSA tarafından işletiliyor. EÜAŞ’a enerji satan EnerjiSA, aynı zamanda İstanbul Anadolu yakası, Ankara, Kırıkkale, Çankırı, Karabük, Bartın, Zonguldak, Kastamonu, Adana, Mersin, Gaziantep, Hatay, Osmaniye ve Kilis’te elektrik dağıtım ve satışında tekel durumunda.

2015’ten bu yana Bolu’daki Göynük Termik Santrali’ni işleten ve EÜAŞ’a satış yapan AKSA enerji, aynı zamanda iki dağıtım, iki de satış şirketiyle Trabzon, Giresun, Artvin, Rize, Gümüşhane, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Tunceli’de elektrik tekelini ele geçirmiş durumda. 

Dahası da var…

SEKTÖR EPDK’YA REUTERS ÜZERİNDEN ÜZERİNDEN MESAJ VERİYOR

İngiliz haber ajansı Reuters’in Türkiye enerji sektörüne ilgisi dikkat çekiyor. Ajans adını vermediği özel sektör temsilcilerinin mesajlarını sık sık haberleştiriyor. Özelleştirme sürecinin tamamlandığı 2013’te “Türkiye’nin gelişen enerji piyasası liberalleşmeye hazırlanıyor” başlığıyla haber yapan Reuters, Türkiye’nin enerji yatırımları için çok cazip olduğunu vurguladı. 2018 yılndaki başlık ise “Bir zamanlar yabancı yatırımcıların sevgilisi olan Türkiye’nin elektrik piyasası mücadele ediyor.” oldu. Ajans 2019’da enerji şirketlerinin bankalara olan borçlarının ödenmesi için tek yolun zam olduğunu belirten bir habere imza attı. Geçtiğimiz Eylül ayında ise Reuters, isimlerini vermediği dört sektör temsilcisinin zam talebini dile getirdi. (Kaynak: Aydınlık)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.