Konteyner kentlerin yağmur çilesi
Havalar soğuyor, depremin vurduğu illerde çadır ve konteyner kentlerde yaşam zorlaşıyor. Aşırı sıcakların ardından yoğun yağışlarla boğuşan depremzedeler bir an önce evlerine kavuşmayı bekliyor
Hatay’da hafta başından beri yağan şiddetli yağışlar, konteyner kentlerde yaşayan vatandaşı mağdur etti. Çatılar aktı, kentlerin içi göle döndü. İskenderun’daki bazı konteyner kentleri gezdik, depremzedelerle görüştük, sorunları dinledik.
‘YATAKLARI ATTIK’
Nahide Kaya (Sakarya Konteyner): Mağduruz, evlerin bazılarını su bastı, telefonlarımıza cevap vermiyorlar, yataklarımızın bir kısmı kullanılmaz hale geldi, atmak zorunda kaldık. Kaymakama gittim, AFAD yönetimine gittim, nereye başvuracağımı da bilmiyorum. Fırtına ve yağmur çıktığında daha da perişan oluyoruz. Bu durumumuzu yöneticiler gelsin yakından görsünler. Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum, buralara elini uzatsın.
Akasya Nur Gökkan (Öğrenci ve Kore Konteyner): Yağmurdan sonra tavandan su damlıyor, ayrıca yerdeki taban bölümleri yağmurdan şişti bazı taban döşemeler de yırtıldı.
Hatice Bilgekağan (Üsküdar Konteyner): Üsküdar Belediyesi’nin yaptığı konteynerlerde kalıyoruz. Daha önce kahvaltı veriyordu, şimdi kestiler. Onlara teşekkür ediyoruz. Yağmur yağdı, evin köşelerinden sular girdi, dışarıda göletler oluştu. Dışarıya gece çıkamadık, yağmurun dinmesini bekledik, görevliler ancak yağmurdan sonra gelebildiler.
‘YAĞMUR’DA TUVALETİ KULLANAMIYORUZ’
Nahide Bektaş (Sakarya Konteyner): Benim konteynerin köşelerinden su girdi. Tabandan sular çıktı. Yağmur yağdığında tuvaleti kullanamıyoruz.
Zeynep Bayramoğulları (Üsküdar Konteyner): Kapı önleri su birikintisi oldu, kovalarla temizledik. Pencere ve kapılardan sular içeriye geçti. Nasıl düzeltilir bilmiyorum. Bizim ne paramız ne gelirimiz var.
Tefik Ökçün (Sakarya Konteyner): Bizim derdimiz bir an önce bu konteynerlerden kurtulmak ve evimize kavuşmak. Yöneticilerimiz konutların yapılmasını hızlandırır ise biz depremzedelerin önemli sorunlarından birini çözmüş olurlar.
‘KAPILAR PENCERELER ŞİŞTİ KAPANMIYOR’
Aynur Türkmen (Kore Konteyner): Tavanın köşelerinden sular içeriye aktı, tavanlar aktığı gibi taban döşemeler de şişti, bazı kapılar şiştiğinden kapanmaz ve açılmaz hale geldi. Demek ki yapanlar sağlam yapmamışlar. Pencerelerin bazıları kapanmaz oldu. Yeni yapılmasına rağmen kullanılmaz hale geldi.
‘MALZEMELER KALİTELİ DEĞİL’
Konteyner kent yöneticileri, zemin parke değil beton olunca suyun toprağa ulaşamadığını belirtti. Malzemelerin kaliteli olmadığını savunan yöneticiler, şunları söyledi:
“Konteyner kentler, teslim alınırken ciddi bir denetim yapılmadığı ortada. Bu kentleri yapanların bu hataları düzeltmeli. Bazı konteynerlerin çatısı yok, su birikintisi oluşuyor ve içeriye su akıyor. Ayrıca konteynerlerin önlerine birer metrelik koruma yapılmalı. İnsanların yağmurdan korunur ya da güneşte biraz dışarda oturabilir.
‘DEPREMİN AY’LA ABD GEMİSİYLE İLGİSİ YOK!’
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, “Depremler 13 milyon senedir devam ediyor, daha milyonlarca sene de devam edecek. Depremler durmaz, durmayacak, durdurulamaz. Gelin ülkeyi deprem dirençli yapalım.” dedi.
Görür, Çankaya Üniversitesinin Akademik Yıl Açılış Töreni’nde, Türkiye’de deprem ve deprem dirençli yerleşim alanları”na ilişkin ders verdi. İnsanların bilim dışı şeyleri depremin oluş nedenine bağladığını ifade eden Görür, yer kabuğunun altında hareket eden konveksiyon akımların, levhaları da hareket ettirdiğini ve levha sınırlarında depremlerin olduğunu bildirdi. Görür, “Dünyanın iç yapısından dolayı deprem oluyor, Ay ile Güneş’le, bulutla, sıcaklıkla, HAARP gemisiyle, Amerika’nın gemisi ve uçağıyla ilgisi yok.” diye konuştu.
‘EN ETKİNİ KUZEY ANADOLU FAYI’
Naci Görür, Türkiye’deki depremlerin çoğunun Kuzey Anadolu fayında meydana geldiğini, en etkin ve en çok hasar verenin de bu fay hattı olduğunu bildirdi. Levhaların hareketiyle sınırların da değiştiğini söyleyen Görür, “(Ne zaman bu depremler duracak?) diye soruyorlar. Dünyanın levha yapısını nasıl değiştireceksiniz ki depremler dursun.” dedi.
DEPREM YASASINI HATIRLATTI
Doğu Anadolu’nun gerçek bir deprem bölgesi olduğunu vurgulayan Görür, “Bunun şakası yok. 7’nin üzerinde deprem üretecek kaynak az değil. Depremin tekerrür edeceği fayın ne zaman ve hangisi olacağını bilemeyiz ama gözümüzü açtığımız zaman Doğu Anadolu’da 7 ve üstü deprem olup binlerce canımızı kaybedebiliriz.” diye konuştu.
Prof. Dr. Naci Görür, deprem yasası ve “mikrobölgeleme” çalışmasının hazırlanması, yasanın, anayasal güçte ve partilerüstü olması gerektiğini vurguladı.