Köylerimiz nasıl mahalle oldu? /Editör’den
Köylerimiz nasıl mahalle oldu? 2012 yılı Aralık ayında çıkarılan 6360 Sayılı yasayla Büyükşehir belediyelerinin hizmet alanları ve yapısı değiştirildi.
Bu yasayla Büyükşehir belediyelerinin hizmet alanları, o ilin mülki sınırlarını kapsayacak şekilde değiştirildi ve en önemlisi köy tüzel kişilikleri dönüştürüldü.
Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 22,7’si köylerde yaşarken yasanın çıkmasından sonra bu oran yüzde 8,72ye düşmüştür.
Yasanın çıkarılma amacı olarak; optimum hizmet ölçeğine ulaşılması ve kentsel hizmetlerin kırsal alanlarda da yaygınlaştırılması hedeflenmişti.
Aradan bunca zaman geçmesine rağmen, bu amaca ulaşıldığını söylemek oldukça zor.
Bir kere, kırsal kesimin ihtiyaçları ile kentlerin ihtiyacı aynı değildir.
Büyükşehir belediyelerinin amaçları ile uyum söz konusu değildir.
Çünkü burada hem ekonomik, hem de sosyolojik olarak farklı özellikler arz eden bir durum söz konusudur.
Kırsal alanda yaşayanlar, tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlarken kentli insanlar ise ticaret, hizmet, sanat ve sanayi işleri ile meşgul olmaktadır.
Hem iş bölümü, hem de hayata bakış olarak, kültürel yaşam tarzları farklıdır, eğitim düzeyleri farklıdır, yaşam alanları farklıdır.
Buna karşılık geniş araziye, düşük nüfus yoğunluğuna sahip kırsal kesime şehirdeki hizmetlerin tamamının götürülmesi neredeyse imkansızdır. Bu konuda, ciddi sıkıntıların yaşandığı gerçeğini gözden kaçırmamalıyız.
Bir kere, köylerde yaşayan insanları bir gecede çıkarılan yasa ile kentli hale getirmek mümkün değildir. Buna gerek de yoktur zaten. Yerleşim yerlerinin konumlarını değiştirerek onları dönüştüremeyiz.
Mahalleye dönüştürülen köyler, eskiden il özel idarelerinden aldıkları hizmetleri yeni yasadan sonra yeterince alıp almadığı araştırma konusudur.
Köylerin hizmet alma durumlarının eskiye göre, daha geriye düştüğü bir gerçektir.
Çünkü Büyükşehirlerin kent merkezlerine yeterli hizmetleri götüremediği gerçeğini de unutmamalıyız.
Köy idareleri, en küçük yönetim birimi olması özelliği ile halkın doğrudan yönetime katılımın doğrudan sağlandığı iyi bir demokrasi örneğidir.
Çünkü bu yasa ile farklı sosyal yapıya sahip köylere, kentsel yönetim elbisesi uygun olamamıştır.
Geldiğimiz durumda, uygulamalarda ciddi kan uyuşmazlıkları söz konusudur.
Yine köy muhtarlığı derin tarihi kültürü olan ciddi tecrübelerden geçmiş yönetim alanında sosyolojik bir olgudur.
Bu tecrübe ve birikimin bir anda ötelenmesi doğru olmaz.
Bugün gelinen noktada ise, Büyükşehir belediyesi ve köy yasaları ilgili olarak yeniden düzenlemelere öncelikle ihtiyaç vardır.