Mahkeme Akıncı Üssü Davası’nın gerekçeli kararını açıkladı: FETÖ’nün sahibi ABD
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görülen davaların en önemlisinden biri olan Akıncı Üssü davasında mahkeme 9 bin 204 sayfalık gerekçeli karar yazdı. Gerekçeli kararda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından verilen darbe girişimine yönelik talimat üzerine sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş tarafından darbe planlamasında yer alacak TSK’da görevli örgüt üyelerinden çekirdek kadronun oluşturulduğu belirtildi.
ORDU MİLLET EL ELE BOZDUK
Aydınlık’ın ulaştığı 9 bin 204 sayfalık gerekçeli kararda, darbe girişimi ve bu girişimi yöneten FETÖ’cülere ilişkin önemli tespitler yer aldı. Gerekçede, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in 19 Mart 2016 tarihinde verdiği darbe talimatı uyarınca, adı geçen örgütün yönetici ve üyelerince planlanan ve uygulamaya konulan hain darbe girişimi; halkımızın canı pahasına demokrasinin yanında yer alarak gösterdiği destansı direniş, örgüt mensubu olmayan gerçek kamu görevlilerinin olağanüstü gayreti, TSK içerisinde yer alan yurtsever unsurların karşı duruşu sonucunda 16 Temmuz 2016 tarihinde başarısızlıkla sonuçlanmıştır” denildi.
1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen sonrasında, FETÖ yöneticileri tarafından darbe girişimine karar verildiği ve örgütün TSK yapılanmasına talimat verildiği aktarılan gerekçede, şu ifadeler yer aldı: “Bu kapsamda; örgütün TSK yapılanmasından sorumlu imamları olan sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş’in TSK içerisine sızmış örgüt elemanlarıyla beraber darbeye hazırlık faaliyetlerini yürütmekle görevlendirildikleri anlaşılmıştır.
Sanık Fetullah Gülen tarafından verilen darbe girişimine yönelik talimat üzerine sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş tarafından darbe planlamasında yer alacak TSK’da görevli örgüt üyelerinden çekirdek kadronun oluşturulduğu, örgütün TSK’da birlik ve kuvvetlerden sorumlu (imam) birim yöneticileri tarafından TSK yapılanmasındaki örgüt hiyerarşisine göre müdür, müdür yardımcıları ve öğretmenlere onlar vasıtasıyla da TSK içerisine sızmış örgüt üyelerine bilmesi gereken prensibine göre iletildiği anlaşılmıştır.”
MAHREM İMAMLAR İLE TOPLANTI
Örgüt liderinin emri doğrultusunda FETÖ/PDY’nin TSK yapılanmasından sorumlu imamları tarafından hazırlıklara başlandığı kaydedilen gerekçede, “Darbe girişimini planlayıp sevk ve idare edecek askeri kadronun belirlenmesi ve birbirleriyle tanıştırılarak darbe girişimi hazırlıklarını yapmalarının sağlanmasına yönelik olarak öncelikle örgütün TSK sorumluları sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş’in ilgili mahrem imamlar ile toplantılar yaptıkları anlaşılmıştır” denildi. Mahrem imamların daha sonra TSK’daki birim imamları ile kadroyu ve planlamayı belirlediği anlatıldı.
15 TEMMUZ’DA AKINCI’YA GİTTİ
Darbe girişiminin yönetim merkezinin Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı olarak belirlendiği hatırlatılan gerekçeli kararda, sorumlu imamların örgütün askeri kanadında yer alan yönetici sanıklar Hakan Evrim, Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık, Muzaffer Düzenli, Mustafa Barış Avıalan, Murat Koçyiğit, Osman Kılıç, Fırat Alakuş, Ali Durmuş ve Turgay Sökmen ile toplantı yaptığı belirtildi. .
AKIN ÖZTÜRK VE MEHMET DİŞLİ AYRINTISI
Genelkurmay Başkanının derdest edilerek Akıncı Üssüne getirilmesinden sonra yönetici sanıklardan Akın Öztürk ve Mehmet Dişli’nin de darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasına kadar Akıncı Üssü karargah binası ve 143. Filo Komutanlığında diğer yönetici sanıklarla birlikte hareket ettikleri ifade edilen gerekçede, “Sanıkların buradan ülke genelindeki darbe girişimini sevk ve idare ettikleri” vurgulandı.
‘DEVLETİN GİZLİ BELGELERİNE ULAŞTI’
Gerekçede şu çarpıcı ifadeler yer aldı: “Türkiye’de devletin tüm stratejik kurumlarına sızabilen, devletin gizli bilgi ve belgelerine ulaşabilen ve örgüt liderine mutlak itaat eden örgüt üyelerinden oluşan bir yapının küresel güçler ve istihbarat servisleri tarafından karşılıksız desteklenmeyeceği, kendi haline bırakılmayacağı aşikardır. FETÖ/PDY’nin küresel güçler ve istihbarat örgütleriyle çalıştığı, onlara istihbarat sağladığı, onların plan ve talimatları ile hareket ettiği bunun neticesi dünyada 160 ülkeye yayıldığı, Türkiye’de paralel bir devlet yapılanması oluşturduğu anlaşılmaktadır. FETÖ/PDY, Türkiye ile menfaatleri çelişen yabancı ülke ve istihbarat servislerine bilgi sağlama dışında onların planları ve menfaatleri doğrultusunda gerektiğinde Türkiye’de operasyonlarda bulunmuş, devlete zarar verecek hiç bir faaliyetten geri durmamıştır.
‘GÜLEN ABD’DE KORUNUYOR’
“Örgüt lideri ve yöneticilerinin yurtdışında yasamaları ve örgütün yurtdışı faaliyetleri ve menfaatleri karşılığı milli ve dini bir hizmet için yola çıktıklarını söyleyenlerin küresel güçlere ve istihbarat örgütlerine hizmet ettikleri anlaşılmıştır.
“FETÖ/PDY’nin Türkiye’de bir istihbarat örgütü gibi yapılanması ve hareket etmesi küresel güçler ve istihbarat örgütleri ile olan ilişkilerinden kaynaklanmaktadır.
ABD PASAPORTLULAR
FETÖ/PDY’nin yurtdışında açtığı okulların ABD elçiliği ile bağlantılı çalışması İngilizce
öğretmenlerinin genelde ABD vatandaşı diplomatik pasaport sahibi kişiler olması bu kişilerin
CIA ajanı olduğu iddiası ile Rusya ve Özbekistan’daki örgüte ait okulların kapatılması, Türkiye ‘den toplanan yardım ve himmet paralarıyla örgütün ABD’deki kiliselere ve lobi şirketlerine bağışlarda bulunması, senatör ve başkan seçimlerinde çeşitli adaylara bağış yapılarak maddi destek verilmesi, ABD’nin senatör ve devlet adamlarının gezi masrafları karşılanması, bunlar karşılığında örgütün üst düzey sorumluları ve örgüt üyelerine ABD tarafından vize kolaylığı sağlandığı tespit edilmiştir. Sanık Fetullah Gülen ABD’de istihbarat örgütleri tarafından korunmaktadır.”
İSTİHBARAT SERVİSLERİYLE İLİŞKİLİ
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararının gerekçesinde, FETÖ’nün yabancı istihbarat servisleriyle ilişkisi de net şekilde ortaya koyuldu. Gerekçeli kararın bu bölümünde, “Örgüt lideri ve bir kısım örgüt yöneticilerinin 1999 yılından itibaren ABD’ye yerleşmeleri ve örgütü buradan idare etmelerinden sonra örgütün küresel boyutta bir yapılanmaya dönüşerek hızla büyümesi nazara alındığında küresel güçlerin ve istihbarat örgütlerinin FETÖ/PDY’nin ideolojisini benimseyip desteklediklerinin kabul edilemeyeceğine göre örgüt lideri ve örgütün barındırılması, korunup kollanması ve destelenip büyütülmesinin bir karşılığı, bir sebebinin olması gerekir” denildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALDILAR
FETÖ’nün, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü’nde yaşanan eylemlere ilişkin görülen davada Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Kasım 2020’de kararını açıklamıştı. Mahkeme, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’nde bulunduğu belirlenen örgütün sözde sivil imamları Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Harun Biniş ve Nurettin Oruç ile 15 eski askere 79’ar kez “Ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası verirken davada 291 sanık en az bir kez “Ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına çarptırılmış, 46 sanığa “Müebbet hapis” cezası verilmiş, 70 sanık beraat etmişti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişiminin 5’inci yılından hemen önce, verdiği kararın gerekçesini açıkladı. (Kaynak : Aydınlık Gazetesi)