Mızmızlanmayalım!…/ Doğukan Altay yazdı
Çoğumuz beklentileri içerisinde yaşayıp gideriz…Hayaller kurarız bir kısmı gerçekleşir bir kısmı da gerçeğin çok uzağındadır…
Hayaller gerçekleşince mutlu oluruz olmayınca da mutsuzluğun ve de umutsuzluğun çıkmazında da panikler dururuz..
Çoğumuzda beklentilerimizin gerçekleşmesi için bir şeyler yapmak yerine mızmızlanmayı,psikolojim bozuk,yorgunum,keyfim yok bahanelerine sığınarak bir ömrü boş boş tüketmeye devam ederler.
Etrafıma baktığımızda da çok sayıda kişinin çalışmak bir şeyler yapmak yerine yaşamını bahaneler üreterek tükettiğini görebiliriz.
Çoğu insan okulunu bile bitirmemiştir.
Sorduğumuz zaman psikolojim bozuk bahanelerine sığınmıştır.
Konuşmaya başladığı zamanda yaşamının nasıl bir sorunlar yumağına dönüştüğünü anlarız.
En başta yakın çevresinden nasıl kazıklar yediğini anlatıp durur.
İş tercihi de giderek ücretli köleliğe dönüşmektedir zaten.
Yaşam tarzında dolayı hem yakın çevresiyle hem de ailesi ile arası açılmak üzeredir zaten.
Peki bunları düzeltmek için ne yapıyorsun diye sorduğumuz da cevap belli Psikolojim bozuk..
Nedense çok sayıda insanımız psikolojim bozuk tuzağına düşmektedir.
Oysa ki bu durum kişinin kendisin hapsetmesidir.
Beyninde yapamam ,edemem,başaramam şeklinde zihinsel bloklar oluşmamasına neden olmaktadır.
Halbuki bu çıkmaz dan çıkmanın tek yolu yaşam bakışı değiştirmektir.
Ama ne yapıyorlar psikolojilerinin düzelmesini bekliyorlar.
Bunlar beklemeye devam etsinler bakalım.
Sanki piyangodan iyi ruh halleri çıkacaktır.Beklerken de bünye giderek çürümektedir.
O sürede kırgınlıklar,hayal kırıkları,kalp yaraları birikecek üstelik etrafımızdakilerin rahatını da bozmaya devam ediyoruz.
Bütün bunların nedeni de kişinin mızmızlığıdır…
Onun için sıcak bir battaniye gibi üzerimiz saran ve bizi eylemden alıkoyan aldatıcı refahtan ve konfordan az da vazgeçmemiz gerekmiyor mu?