Mustafa Kemal’i anlamak!.. / Editör’den
Bugün; 10 Kasım. Tüm Türkiye ve milletimiz Ata’mızı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve devrimlerin öncüsü Mustafa Kemal Atatürk’ü vefat yıldönümünde bir kez daha saygı, sevgi ve özlemle anacağız.
Peki, onu yeterince anlayabildik mi?
Türkiye’de yobaz-gerici ve karşı devrimci hareketin Atatürk’ü anlamadığı zaten ortada.
Bunlar zaten onu anlayacak bilgiye, akla ve vicdana sahip değil.
Buna benzer bir durum da Türkiye’deki ayrılıkçı-Kürtçü-bölücü hareket içinde geçerlidir.
Bu iki kesim de Atatürk’ü baş düşman ilan ederek, Türkiye Cumhuriyeti’ni çökertmek için mücadele eden ve birleşen unsurlardır.
Asıl sorun, bu iki kesimin dışında kalan vatandaşların bazıları Atatürk’ü yeterince anlayamamaktadır.
Atatürk’ü ağzından düşürmeyen, kendi siyasetlerini gerekçelendirmek için Atatürk’e sığınan, Atatürkçü olduğunu iddia edenlerin birçoğu Atatürk’ü anlayamadıkları gibi, Atatürk’e ihanet ediyorlar.
Türkiye’de nasıl Kur’an’ı okumadan Müslüman olanlar, Karl Marx’ı okumadan sosyalist ve komünist olanlar varsa, Atatürk’ü okumadan Atatürkçü olanlar vardır.
Bunun en tipik örneğini; 12 Eylül 1980 faşist darbesinde gördük.
Atatürk’ün arkasına sığınan faşist darbe, Atatürk’ü çarpıtılmış bir milliyetçilik ilkesine indirgeyerek, Atatürk adına, Türkiye’deki gerçek devrimcilerin gerçek Atatürkçülerin üzerinden bir silindir gibi geçmiştir.
Atatürk’ü anlamak için ilk önce Altı Ok’u iyi bilmek, kavramak ve benimsemek gerekir.
Cumhuriyetçilik, Laiklik, Devrimcilik, Halkçılık, Devletçilik, Milliyetçilik, Bağımsızlık ilkeleri bir bütündür ve bir programın adıdır o program da Atatürkçülüktür.
Atatürk, monarşiyi, feodalizmi ve teokrasiyi yıkmak için, halk için mücadele vermiş büyük bir devrimcidir. Bu anlamda Atatürk; saltanatı ve hilafeti kaldırmış, devlet, siyaset, eğitim ve hukuk işlerini din ile ilişkilerden arındırmış, ülkeyi bilime, sanata, felsefeye ve sorgulayıcı düşünceye açmış, kadınların kamusal alanda çalışmasını sağlamış, kadınlara seçme ve seçilme hakkını sağlamış, güçlü bir kamu sektörü yaratmış, karma ekonomik modeli savunmuş ve yeni devleti; halkçı, barışçı, laik bir cumhuriyete dönüştürmüştür.
Bütün bu yapılanlar ortada iken, Atatürk’ü dar ve basit kalıplara göre anlayamayız.
Bundan dolayı, her 10 Kasım’da söylemler yerine Atatürk’ü gerçekten anlamalıyız.
Klişeleşmiş sözleri, siyasi çıkarları bir kenara bırakıp Atatürk’ü anlamaya çalışmak her 10 Kasım’da yapılacak en güzel şeydir.
Bence, Atatürk sevdalıları bir karar almalı ve Kaynak Yayınları’ndan çıkan Atatürk’ün Bütün Eserleri adlı 30 ciltlik eseri okumaya başlamalılar.
Atatürk’ün ulaşılabilen ve kayıt altına alınan, yazdığı ve söylediği her şey bu dev eserde kronolojik olarak mevcuttur.