NATO ve Aydınlar! / Niyazi Koç yazdı
Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi ile birlikte; ülkemizde de NATO’cu koro hep birlikte NATO’ya güzellemelere başladı.
Bu sayede, ülkemizde emperyalist Batı ve NATO’ya bağlı ne kadar boğaz ve mide ve beyin olduğu açığa çıkmış oldu.
Bunun bilançosu da ne kadar yüksekmiş meğerse.
Bu olay sonucunda; bunu gayet açık ve seçik bir biçimde gördük. Midelerinden ve beyinlerinden gelen uğultular yeri göğü inletiyor.
Üniversitelerde, düşünce kuruluşlarında, yüksek siyaset üreten merkezlerde, siyasi partilerde, medyada, sanat ve spor camiasında, özellikle TV’lerde ne kadar çok emperyalist Batı bağımlısı koro elamanı varmış, hepsi ortaya çıktı.
Büyük milletimiz!
Barış zamanında bu kadar ülke düşmanlığı yapanlar, savaş zamanında kim bilir neler yaparlar.
Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için oldukça tehlikeli bir durum, bilmem tehlikenin farkında mısınız?
60 yıldan beri emperyalist Batı’nın saldırı örgütü olan NATO’nun fonları ile beslenenler şimdi ortaya çıktı ve her koşulda NATO’culuğa devam ediyorlar.
Batı hayranı NATO’cular adeta NATO obezi olmuşlar. Boğazlarından geçen NATO lokmalarının gereği olarak siyasi inciler üretmeye devam ediyorlar.
Aslında ülkemizin de NATO hedefinde olduğunu söylemeye gerek var mı?
Norveç’te yapılan NATO tatbikatlarında Atatürk ve Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan hedef tahtasına konulduğunu unutacak mıyız?
12 Eylül faşist darbenin arkasında NATO’nun olduğunu unutacak mıyız?
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının arkasında NATO’nun olduğunu unutacak mıyız?
PKK ve FETÖ’nün arkasında NATO olduğunu unutacak mıyız?
15 Temmuz FETÖ’cü kalkışmanın arkasında NATO’nun olduğunu unutacak mıyız?
Kısacası son 50-60 yıldır maruz kaldığımız darbe girişimlerinin, ekonomimizin ve sanayimizin, ticaretimizin mahvedilmesine baktığımız zaman NATO’yu göreceğiz.
Vatansever aydınlarımızın katledilişine bakarak ve kırk 40 yıldır süren bölücü ve gerici örgütlere kimin destek verdiğine bakarsak NATO’yu göreceğiz.
Büyük milletimiz!
Muhtaç olduğun kudret NATO bursları, eğitimleri ve tayınları ve onların zehirli düşünceleri değildir.
‘’Muhtaç olduğun kudret’’ boğazından helal Türk lokması geçenlerde ve onların asil kanı ve düşüncelerindedir.
Ve bilimin ve vicdanın rehberliğindeki Türk yurduna sahip çıkma şuurundadır.
Türk milletini kayıtsız şartsız sevme ve ona adanmış olma bilincindedir.
“Varlığımız Türk Varlığına Armağan Olsun.”