Ortak akıl mı, ortak çıkar mı? / Editör’den
Son yıllarda çok konuşulan ve gündeme gelen bir kavramdır; Ortak akıl.
Farklı dünya görüşlerine sahip çıkar çevreleri, aslında “ortak akıl” diye “ortak çıkarları” çerçevesinde bir araya gelerek aslında paylaşımda; yani rantçılıkta ortaklaşıyorlar.
Kamuoyuna da bu durumu “ortak akıl” diye yutturmaya çalışıyorlar.
Birçokları da “Bu çıkar paylaşımından ben de nasibimi alırım” diyerek bu duruma sessiz kalıp, seyredip bekliyorlar.
Bu “ortak akıl” tayfası o kadar mafyatik bir şekilde örgütlenmişler ki; birbirlerinin açığını kapatma da oldukça marifetlidirler.
Özellikle, belediyelerde bu “ortak akıl” yalanı çok revaçtadır.
Farklı partilere mensup meclis üyeleri, kamuya açık toplantılarda eleştirinin dozunu artırmakta yani “sandalcı kavgası” yapmaktadırlar.
“Ortak akıl” diyerek “ortak çıkarlar” söz konusu olunca; birlikte davranmakta hiçbir sakınca görmemektedirler.
İmar yolsuzluğu ayyuka çıkmış Çukurova Belediyesi ile ilgili çok sayıda iddia ortaklıkta dolaşırken; ne Cumhur ittifakından ne de Millet ittifakından en küçük bir ses yok nedense!
Hepsi deve kuşu gibi kafasını kuma gömmüş ama bir yerleri açıkta sessizliğe bürünmüşler.
Kolay değil tabi, hepsine okunmuş üflenmiş nazar boncuğu takıldı, dilleri lal, gözleri kör oldu.
Çukurova Belediyesi ile ilgili bırakın Meclis üyelerini her konuda demeç vermekle bilinen AK Parti ve MHP il başkanları, ilçe başkanları ve yandaş basının Sabah Gazetesi bile suskun!.
Demek ki “ortak akıl” çerçevesinde, “ben sana sessiz sen de bana sessiz kalarak” devam edelim kararlığındalar.
“Hak – hukuk- adalet” diye bağıranlar suskun, “garip gurebanın hakkını yedirmeyiz” diyenler suskun.
Neymiş demek ki; ortak akıl, ortak çıkarların kamufle edilmesiymiş!