Pirincin taşı mı? / Editör’den
Pirincin taşı mı? Bazen içinden çıkılmaz durumlar oldu mu? Ayıkla pirincin taşını denilirdi… Hadi; Pirincin içindeki taşlar ayıklandı.
Ya pirince benzeyen taşlar nasıl ayıklanacak? Ya farklı cinslerin karıştırılarak aynı cinsmiş gibi satılması nasıl kontrol edilmektedir.
Sofralarımızın vazgeçilmezi, temel gıdalarımızın başında gelen pirincin başına gelenler acaba pişmiş tavuğun başına gelmiş midir?
Türkiye’de gıda piyasasında birçok sektörde olduğu gibi bakliyat sektöründe de akıl almaz şekilde, yasalara ve gıda tebliğine uygun olmayan gelişmelerin olduğu bir gerçektir.
Sektörün, uyanık geçinen paragöz tüccarları yasalardaki açıkları ve denetimsizliği kendi çıkarları için kullanarak tüketicilere uygun nitelikte olmayan ürün sattıkları gibi haksız kazançlar sağlamaya devam ediyorlar
Sofralarımızın vazgeçilmezi pirinç deyip geçmeyelim. Kalitelisi var… Kalitesizi var… Pahalısı var… Ucuzu var… Kırığı var… Yerlisi var… İthali var… Hepsinin de farklı bir tadı var… Farklı lezzeti var. Tabii farklı farklı fiyatları var.
Tüketici ise, pahalı ürünleri daha kaliteli olduğu düşüncesi ile tercih ediyor ama.
Evde pilav yapılan her pirinç de aynı tat aynı lezzeti bulabiliyor mu acaba?
Yürürlükte olan gıda tebliğlerine göre ambalajların üzerinde, pirincin nerede yetiştirildiği, ne pirinci olduğu, ithal mi yerli mi olduğu ve ne amaçla kullanılabileceği açık açık yazılmalıdır, tüketicinin okuyacağı şekilde.
Peki, şimdi gelelim piyasada satılan, market raflarında satılan, pazarlarda açıkta satılan pirinçlerin durumuna.
Piyasada satılan pirinçlerin karıştırılarak satıldığı bilinmesine rağmen ciddi önlemler alınmadığı da gerçektir. Satışa sunulan pirincin cinsinin ve fiyatının uygun olmadığı, karıştırılan ayrı cins pirinçlerin arasındaki farkı göz ile ayırmamızda neredeyse imkânsızdır.
Farklı çeşitlerdeki, farklı tiplerdeki pirinçler aynı ambalaj içerisinde karıştırılıyor. En çok karışımda görünüm olarak birbirine çok benzeyen Luna-Osmancık ve Cameo-Baldo çeşitlerinde yapılıyor. Oysaki bu türler arasında ciddi ve kalite ve fiyat farkı vardır.
Özellikle de ithal ucuz pirinçlerin yerli ürün diye piyasaya verildiği de iddia edilmektedir.
Bilindiği gibi tebliğ açık… Baldo ile Osmancık pirinci bile karıştıramazsınız. Ne yazık ki piyasalarda nereden ve nasıl ne koşullarda üretildiği ve getirildiği belli olmayan binlerce ton ürün var.
Sektörün dürüst tüccarları zor günler geçirmekte iken bazıları da haksız kazançlar ele etmeye devam ediyorlar. Pirinç var kilosu 15 TL, pirinç var kilosu 25 TL’dir.
İkisini birbirini karıştırdığınızı ortaya müthiş bir fark çıkıyor… Tüketici baldo diye alıyor, tamamı ya başka cins pirinç veya karışık.
Pilav yapıyorsun yarısı pişiyor yarısı pişmiyor… Olayın acı tarafı ise birçok market, bakkallar ve ucuzluk marketleri de marketler bile bile bu ürünleri alıp raflarına koyarak satıyorlar biraz daha fazla kazanmak uğruna.
Aslında sorun yetersiz denetim ve verilen cezaların yetersizliği…
Örneğin; Ambalajın üzerinde Pilavlık Pirinç yazıyor, altına da küçük küçük harfler ile ………… bölgesindeyetiştirilmiştir ibaresini koyarak tüketici aldatılmaktadır.
Oysaki içinde pirinç farklı bir cins pirinç… Osmancık pirincin fiyatı farklı, Baldo cinsi pirincin fiyatı farklı….
Türkiye’de pirinç üretim ve satışına ilişkin düzenleme, 07.01.201 tarihli ve 27808 sayılı tebliğ ile düzenlenmiştir. Bu tebliğin 5. maddesinin c fıkrasına göre, farklı pirinç çeşitleri, grupları, tipleri ve menşeleri karıştırılarak piyasaya sunulamaz.
Ürün içerisinde bulunan kırık taneler ise aynı cinsin kırığı olmak zorundadır. Ürün çeşitleri; Baldo, Osmancık v.b gibi cinsleri ürün üzerinde açıkça belirtilmelidir.
Peki; bu tebliğe ne kadar uyuluyor ne kadar uyulmuyor. Asıl konu da bu zaten.
Piyasalara yeterli denetim olmayınca kendini uyanık zanneden utanmaz ve arlanmazlar pirinçleri karıştırıp satarak haksız ve ahlaksız kazanç sağlamaya devam ediyorlar.
İşte; sofralarımızın vazgeçilmezi pirincin hikâyesi şimdilik bu kadar.