PKK’nın yeni partisi Yeşil Sol Parti’nin milletvekili adayı Cengiz Çandar’ın sicili
Terör örgütü PKK’nın yeni partisi Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı olan Cengiz Çandar’ın FETÖ’ye övgüler dizdiği, CIA ve Pentagon’un elemanlarına yakınlığıyla övündüğü karanlık sicili… Cengiz Çandar’ın kim olduğunu sizin için derledik.
Cengiz Çandar, 1948 yılında doğdu. Talas Amerikan Okulu, Tarsus Amerikan Koleji gibi okullarda okudu. Üniversiteyi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. Kariyeri 1980 Amerikancı darbesinden sonra başa gelen Turgut Özal’ın özel danışmanlığı sırasında yükseldi. Çandar, Türkiye’de neoliberal dönemde gözde analist oldu. Amerika’nın bölgemize saldırdığı günlerde Amerika adına Türkiye’ye karşı kalemini sopa gibi kullandı.
BORA GÖZEN VE 7 ARKADAŞININ KATLEDİLMESİ
Çandar, öğrenciliği döneminde Aydınlık hareketine katıldı. Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi’nde yer aldı. Filistin direnişinin yükseldiği yıllarda Şam ve Beyrut’ta bulundu. 21 Şubat 1973 tarihinde İsrail’in Lübnan baskınında şehit edilen Bora Gözen ve 7 arkadaşının kampında o da vardı. Saldırıdan önce kuşkulu şekilde bölgeden uzaklaştı. Daha sonra Avrupa’ya gitti.
TÜRKİYE’YE GERİ DÖNÜŞÜ
1974 yılında Türkiye’ye döndü. 1976’da Vatan gazetesinde dış haberler şefi ve dış politika yorumcusu olarak gazeteciliğe başladı. Sırasıyla Türk Haberler Ajansı, Cumhuriyet, Hürriyet, Güneş, Sabah, Yeni Şafak, Referans ve Radikal gazetelerinde çalıştı.1991-1993 arasında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın özel danışmanı olarak görev yaptı. Bu dönemde yükselen PKK hareketini yakından takip etti. Barzani ve Talabani ile de Özal adına görüştü. ABD’nin bölgeye müdahalelerini hararetli şekilde destekledi. Yugoslavya’nın parçalanma döneminde ise Balkan ülkeleriyle ilgilenmeye başladı.
ABD’NİN ÖNEMLİ ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDE BULUNDU
Amerika Birleşik Devletleri’nin önemli araştırma merkezlerinde bulunan Cengiz Çandar, 1999-2000 yıllarını buralarda geçirdi. CIA’nın, Türkiye ve Orta Doğu istasyon şefleriyle yakın dostluğu oldu. Onların tezlerini Türkiye’ye boca etti. Vatanseverlere ABD sopası gösterdi. Fetullah Gülencilerle dostluğu dikkat çekiciydi. PKK ve HDP’lilerin yakın dostuydu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İSTİHBARAT RAPORLARINDA CENGİZ ÇANDAR
ABD ve CIA ile ilişkileri açığa çıkan Cengiz Çandar’ın adı Türk istihbarat birimlerinin “para alan gazeteciler” raporunda yer aldı.
MGK’ya sunulan 2000 tarihli askeri istihbarat raporunun 35. sayfasında, Cengiz Çandar’la ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:
– Sabah gazetesi yazarı Cengiz Çandar şu anda ABD’de ve Birleşik Devletler Barış Enstitüsü (USIP)’nde çalışıyor. Kontrat süresi, Ekim 1999 Haziran-2000 arası. Projesinin amacı Demokrasi ve İslam’ı birleştirmek.
Rapor, Çandar’ın yabancı istihbarat servisleriyle yakınlığının nasıl oluştuğunu da şu cümlelerle anlatıldı:
– Cengiz Çandar’ı Filistin kamplarında maceracı genç militanlıktan MİT’ten CIA’ya kadar uzanan bir yolda yürürken, gazeteci kimliğini örtü olarak kullanıp yabancı istihbarat servislerine teori üretip Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik olayları hakkında raporlar düzenlemeye yönelen kimlerdir? Elbette ki; ulusal gençliği yasadışı örgütlenmeler ile medya gücünü elinde tutarak, siyasal otoritenin hoşuna giderek, devletten geçinmeye alışmış olanlardır.
CENGİZ ÇANDAR’I EN İYİ ANLATAN İSİM: HASAN YALÇIN
Hasan Yalçın yazdığı “Dönekler” kitabında Cengiz Çandar’a yer verdi. Yalçın, “NATO seminerlerinde eğitimci” dediği Cengiz Çandar hakkında şu ifadeleri kullandı:
Bir insanın yaşamındaki kırılma noktalarını alt alta yazarsanız, kişiliğinin röntgeni çıkar ortaya. İşte Cengiz Çandar’ınki: 1968’de “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” diyen bir devrimci; 1970’te sonradan çıkarılıncaya kadar Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Merkez Komitesi Üyesi; 1971’de Filistin’de gerilla; 1970’lerin ikinci yarısında Yaser Arafatçı; 1980’de Humeynici; 1987’de MİT Müsteşar Yardımcısı meşhur Hiram Abas’ın adamı 1990’da Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz’ın yanında “resmi” görevli; 1991’de Turgut Özal’ın Danışmanı ve bendesi; NATO seminerlerinde eğitimci; “ABD Çevik Kuvveti’nin karargâhına girebilen tek Türk gazeteci”; Graham Fuller gibi CIA yöneticilerinin meslektaşı ve özel dostu; Mesleğe Vatan gazetesinde başlayıp, Cumhuriyet, Hürriyet, Güneş ve Sabah’tan geçerek Yeni Şafak’ta karar kılmış, Karen Fogg’un makbuz karşılığı parayla yazı yazdırttığı gazetecisi; Gerektiğinde Türk, gerektiğinde Osmanlı, gerektiğinde dönme, ama hepsinden fazla Amerikalı. Özetle, Bilimsel Sosyalizmden dinciliğe savrulan bir ideoloji ve kurtuluş savaşçılığından emperyalizme atlayan bir siyasal çizgi. (Yeni Yüzyıl, 1 Ocak 1995)
Cengiz Çandar’ın soy arayışında, köksüzlük duygusunun ve yaslanma ihtiyacının rolü herhalde küçümsenemez. CIA ve Pentagon eksenli ilişkileriyle övündüğü ve Türkiye’ye saldırdığı ölçüde, bu ülkede ve tarihinde bir yerlere tutunmaya çalışması doğaldır. Sadece kişisel güvenliğin değil, emperyalizmi savunurken inandırıcı olabilmenin de gereğidir bu. (…) Ama anlaşılıyor ki, vezirler soyundan geliyor olmak, Cengiz Çandar’ın ruh huzuru için yeterli değildir. Türkiye Musevilerinin çıkardığı Şalom dergisi mikrofon uzattığında, bu kez, “Dönme” olduğunu keşfedecektir.
Cengiz Çandar’ın Turgut Özal’a bağlılığı esas olarak örgütseldir. İkisini birbirine bağlayan, ikisinin de bağlı oldukları yerdir; yani Amerika. Cengiz Çandar, bu ilişkiler üzerinden kayıp gitmiştir, CIA’cıların sosyetesine ve bu ilişkiler sayesinde Pentagon’un girilmez yerlerine giren adam olmuştur. Kendisi Özal’a bağlanışının tarihini 1991 olarak veriyor. Yanlış. Daha 1987’de, Turgut Özal’ın Suriye’ye götürdüğü heyette, MİT içindeki CIA’cı kliğin şeflerinden Hiram Abas’la birlikte yer almış olduğunu biliyoruz. Cengiz Çandar’ın Turgut Özal’a duyduğu aşka benzer duyguların gene de açıklanması gereken bir yanı kalmıyor mu? Yani örgüt veya çıkar bağı… (.)