Sanayicinin yeri dar! ‘Hepimiz kiracıyız’
Sanayici dertli.
Daha doğrusu sanayicinin derdi bitmiyor.
Üretmek zor iş.
Üretenin derdi biter mi?
Bir taraftan artan maliyetler, diğer yandan mevcut çalışanların mutsuzluğu ve kalifiye çalışan bulamamak, döviz fiyatlarındaki artışın enflasyonun gerisinde kalması yüzünden kaybedilen rekabet, Avrupa‘nın yeşil duvar örme çabaları, kayıt dışının haksız rekabeti, yüksek faiz ve artan işletme sermayesi ihtiyacı vd.
Yaz yaz bitmez.
Bunlar ilk başta akla gelenler.
Oysa bir de sanayicinin yer sorunu var.
Ülkemizde arsa/arazi o kadar pahalı hale geldi ki üreticiler kiracı oldu.
BURAK BAŞKAN CESUR KONUŞTU
Bu konu dün PAGEV Başkan Yardımcısı ve EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder tarafından plastik sektörü toplantısında dile getirildi.
İş insanı Önder, salona hitaben “Kiracı olmayan var mı?” diye sordu. Salondan el kalkmadı. Sanayicinin yüksek inşaat ve arsa bedelleri yüzünden kendi fabrikasına sahip olmadığını, kazandığını işine yatıran sanayicinin kiracı konumunda kalarak OSB’lerde de yüksek kira bedelleri ödediğini not eden Burak Önder, sanayinin kullandığı alan itibarıyla binde 8’lik bir büyüklüğü kapladığını ve bunun gelişmiş ülkelere kıyasla çok çok düşük olduğunu vurguladı.
TÜRKONFED DE AYNI GÖRÜŞTE
Plastik çalıştayından sonra TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez ile bir öğlen yemeğinde buluştuk. Başkan Sönmez’e bu “kiracı sanayici” yorumunu sorduğumda, maalesef durumun bu olduğunu çünkü arsa ve fabrika yatırımı maliyetine bakınca üretim araçlarını alacak sermayenin kalmadığını anlattı. Bu noktada TOKİ benzeri bir yapı ile fabrika inşaatı yapılmasını dönem dönem dile getirdiklerini anımsatan Başkan Sönmez, özellikle İstanbul’daki deprem gerçeği göz önünde alındığında, kümelenme noktasında da bu modelin faydalı olacağını aktardı.
İHRACATÇIYA NEFES LAZIM
Kovid salgını döneminde hem rekabet hem de pazar anlamında iyi günler geçiren ihracatçı şimdilerde zor nefes alıyor. Mayısta rekor ihracat tutarı olsa da ihracatçının bu rekordan pek haberi yok gibiydi. Hazirandaki sert düşüş de bize vaziyetin vahametini gösterdi. Elbette uzun tatiller yüzünden ihracatta kayıp oldu ancak rekabetçilikte geri düşen ihracatçının pazar kaybının etkisinin de yansımaya başladığını sektörler özelinde zaten aylardır görüyoruz. Nitekim İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, ihracatçının fabrika kapatmamak için kârsızlığa razı olduğunu bildirdi.
İDDMİB Başkanı Tecdelioğlu, ramazandaki uzun tatil döneminde ise çalışmak ve döviz kazanmak zorunda olan bir ülkenin bu kadar uzun resmi tatillerle sanayisine fayda sağlamadığını not etmişti. Nitekim kurbanda da tatil uzun olunca piyango yine kamuya çıktı. Hani ben bir zaman kamuda tasarruf olmaz verimlilik olur diye yazmıştım ya işte o işin lafta kaldığı tatille de belli oldu. Vergi ödeyenler çalıştı vergi ile maaş alanlar tatile çıktı.
Geçenlerde ARMATÜR Derneği Başkanı Gökhan Turhan aradı. Kendisi gaz armatürleri üretiyor. Dünyada sayılı şirketlerimizden biri. Yeni bir yatırıma da imza atıyordu. Sohbet ederken döviz fiyatının enflasyon nedeniyle bir dönem baskılanmasını yadırgamadıklarını fakat hazır döviz girişi varken ihracatçıya ayrı bir kur mekanizmasının getirilmesini önerdi. Malum ihracat bedellerinin yüzde 40’ını bozdurma zorunluluğu vardı. Bu yüzde 30’a indirildi. Dövizler getirilip bozdurulurken ihracatçıya farkı bir parite uygulanabilir. Böylece üretici nefes alır.