Sen kimin “havlama” memurusun! / Niyazi KOÇ yazdı
Her meslekte farklı yapıda insanlar olduğu gibi gazetecilik mesleği de böyle bir yapıya bürünmüştür.
Kiminin kaleminden iyilik güzellik akarken, kiminin de kaleminde kin, nefret ve şantajla birlikte tehditler akar.
Kimileri de mevsimlik işçi gibi nerede rant varsa oraya yaltaklanır.
Sahibinden kemik bekleyen it yavruları gibi…
Son yıllarda bu meslek ayaklar altına düştüğü gibi birilerinin tetikçiliğine soyunanlarının da tercih ettiği bir meslek olmuştur.
Tabii burada dürüst ve namuslu kişileri ayırt etmeliyiz.
Yıllarca sahibine göre havlayan itler gibi, o kucaktan o kucağa oturanlar, bu mesleği yalan, iftira ve şantaj amacıyla icra edenlerin de varlığını unutmamalıyız.
Her dönemde geçim kaynaklarını belediyelerin kapısında arayan ve aldıkları kemiğe göre havlayan zavallıları da tüm Adana biliyor artık.
Tüm Adana biliyor bu ‘sapı silik dingili kırık zat-ı muhterem’in kim olduğunu?
Belediyelerdeki konumlarını kaybetme tehlikesiyle karşılaşan makam ve mevki düşkünü zavallıların tetikçiliğine soyunmuştur bu pespaye kılıklı.
Sahi sen kimin havlama memurusun Ercan Efendi?
Seni gidi şantajcı seni! Yakında dosyaların ortaya dökülürse kaçacak delik ararsın efendi!
Sen sus, seni kullananlar ortaya çıksınlar adam gibi!..