Sen kimin Havlama Memuru’sun!../ Niyazi Koç yazdı
Adam gazeteci mi yoksa yazdığı yerden yurtseverlere, ilericilere, cumhuriyetçilere ve halka küfür etme memuru mu belli değil.
Gerçi artık küfür etme memurluğundan havlama memurluğuna terfi etmiş durumda kendileri.
İşin aslı bu tür yazıları bu şahsın kendisinin yazdığı konusunda yoğun şüpheler var, çünkü ağız ishali olmanın ötesinde beyin ishali de olan bu şahsın bu tür yazıları kendisinin yazacak kapasiteye sahip olmadığı da tüm kamuoyunun malumudur.
İlk zamanlar da sosyal-demokratlığı kimselere bırakmayan daha sonraları da iktidarın dümen suyuna gitmenin de ötesinde en ileri yalakalık, yalancılık, iftiracılık örnekleri vererek bu konuda bayağı mesafe almış durumda.
Yazdığı yazılar ise modern –cehaletin en ileri safhasındadır.
Gerçi bu yazıları kendisinin de yazdığı şüpheli olmasına rağmen bu yazıların tam da GLADYO tarzı yazılar olduğu da bir gerçektir. Yazdığı bir yazıda ise El-Kaideci İŞİD adlı CIA- MOSSAD kontrolündeki terör örgütünün ESAD tarafından kurulduğu yalanını yazarak cehalet ötesi bir durumun ötesinde tam bir bilgi kirliliği yayarak, tam da GLADYO’ nün kiralık kalemi olduğunu göstermiştir.
Yazdığı yazılar ile ki kendisinin de yazdığı şüpheli çünkü o kadar kapasite onda yok.
Ama akçeli işlerin ve iftira atmanın yalan yazmanın uzmanıdır kendileri.
Tehdit, şantaj, yalan dolan ve iftira atmak ve yayama bu zat- ı muhteremin yaşam tarzı olmuştur.
Ankara’da ağır ceza mahkemesinde ekürisi ile yalan ve iftira atmak kumpas kurmaktan yargılandığını unutmuş gibi.
Kendisi gibi düşünmeyen ve yandaş olmayan herkese saldırmakta hakaretler savurmakta, her konuda Efendilerine övgüler düzerek ileri yalakalık destanı yazmaktadır.
Aslında bütün bunları yaparak ne kadar zavallı, ne kadar çaresiz, ne kadar çukura düştüğünün farkında mı acaba?
Aslında kimseler de pek ciddiye almıyor ya kendilerini.
Kim bilir belki de İktidarı savunur gibi yaparak iktidar çevresindeki F- tipi örgütün beşinci kolu olmasın?
Olur olur ya kişi bir kez omurgasını kaybetmeye görsün.
Gücün karşısında gerdan kıvırtıp, bel büker…