SGK’da mali dengesi “İcra Uzmanı” sağlar!
Ülke gündeminin ilk sıralarında yer alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusu sosyal açıdan oldukça gerekli olsa da idari ve ekonomik açıdan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sınırlarını zorlayan bir düzenleme hüviyetindedir. İdari olarak EYT hak sahiplerinin kuruma getireceği iş yükü aşikardır. Bu yükün, ilk etapta 2,5 milyon, toplamda ise 5 milyon sigortalıya, aileleriyle birlikte ortalama 20 milyona ulaşması beklenmektedir. Ekonomik etkisi ise toplamda 5 milyon EYT’liye bağlanacak emekli maaşının Sosyal Güvenlik Kurumuna maliyeti olan aylık 30 milyar liradır. (5 milyon X 6.000 lira maaş)
Sosyal Güvenlik Kurumunun işleyişi, her şeyden önce aktüeryal ve mali açıdan sürdürülebilir bir gelir politikası ile giderlerin karşılanabildiği finansal dengenin kurulmasına bağlıdır. Kurumun en önemli finans kaynağı ise sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primleridir.
Sosyal Güvenlik Kurumu rızaen ödenmeyen prim alacaklarını, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil etmektedir. Kurum bu yetki ve sorumluluğu İcra Memurları eliyle yürütmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu icra memurları yapmış oldukları iş gereği, EYT ile Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinde oluşacak mali yükü azaltabilecek tek kadrodur. Sorumluluk ve iş yükü anlamında bu kadar kritik bir noktaya konumlanan Sosyal Güvenlik Kurumu İcra Memurlarının özlük hakları bulundukları ehemmiyeti karşılamamaktadır. Bu durum son günlerde ulusal medya organlarında da sıklıkla yer bulmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda İcra Memurları eliyle “memur” unvanı altında yapılan işlemler, Adalet Bakanlığı’nda İcra Müdürleri ve İcra Müdür Yardımcıları eliyle “müdür” unvanıyla, Gelir İdaresi Başkanlığı’nda Gelir Uzmanları eliyle “uzman” unvanıyla yapılmaktadır. Her ne kadar iş, işlem, sorumluluk ve iş riski açısından aynı şartlarda olsalar da “memur” ünvanlı Sosyal Güvenlik İcra Memurları, diğer Kurumlarda (Gelir İdaresi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı İcra Daireleri) aynı işi yapan kadrolara göre yaklaşık %40 oranında daha az ücret almaktadır. Ayrıca cebri icra işi yapan kamu görevlileri dünyanın hiçbir ülkesinde kamunun genel işlerini yürüten diğer memurlar ile aynı özlük haklarına mahkûm edilmemiştir.
İcra Memurlarının, iyi yetiştirilmiş, bilgili, cebri tahsilat uygulamalarında devlet ve vatandaş menfaatlerini gözeterek hakkaniyet ve hukuk çerçevesinde hareket eden, konusunda uzmanlaşmış kişiler olması gerekmektedir. Kadro unvanı, özlük hakları yönünden ortaya çıkan ve mağduriyeti giderilmeyen mesleğinde uzmanlaşmış İcra Memurlarının yaklaşık %10’u her yıl diğer Kurum veya kadrolara geçmektedir. Halbuki icra, takip, haciz ve satış işlerinin yeterli mesleki bilgi ve tecrübeye sahip, konusunda uzmanlaşmış kişiler eli ile yürütülmesi hem prim alacaklarının daha etkin ve verimli olarak tahsilinin, hem de vatandaş ve devlet arasındaki hakkaniyet duygusunun tesisini sağlayacaktır.
- Yetki ve sorumluluklarının karşılığında, fiilen aynı görevi ifa eden meslektaşları ile aralarındaki hak kaybının önlenmesi için,
- Eşit işe eşit ücret ve özlük hakları için,
- Sosyal Güvenlik İcra Memurlarına ayrıcalık değil adalet tesis etmek için,
- Prim alacaklarının daha etkin ve verimli olarak tahsili için,
Sosyal Güvenlik İcra Uzmanı kadrosu ihdas edilerek, Sosyal Güvenlik İcra Memuru kadrosunun, “uzman” statüsüne kavuşturulması gerekmektedir.