TMO buğday almadı
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin çiftçiyi tüccara yönlendirdiğini belirten Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, “Devlet üreticiyi kapıdan kovdu. Hububatta vatandaşı kandırdılar. 9 bin 200 liradan ekmeklik buğdayın fiyatı açıldı. 8 bin 600, 8 bin 700 lira verdiler.” diye konuştu
Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’nin Bafra’dan bu yıl buğday almadığını, çiftçiyi tüccara yönlendirdiğini belirtti. Tosuner, “Devlet üreticiyi kapıdan kovdu.” dedi.
Aydınlık’a konuşan Tosuner, tarımda çok zor bir yıl yaşandığını belirtti, yönetimde otorite boşluğu olduğunu ifade etti. Sebzede de hububatta da sıkıntılar yaşandığını söyleyen Tosuner, şöyle konuştu:
“Türkiye’de bütün bölgelerde durum aynı. Sıkıntılı bir yıl. İklim değişikliğinden sebzeler bir anda piyasaya sürüldü. Kavun, karpuz Adana’da yandı. Bafra’daki kaliteli derken havalar sıcak gidince 60 liradan 20 liraya düştü karpuz. Kavunu, karpuzu, sebzeyi bırak devletin destek verdiği ürünler var. Hububatta TMO vatandaşı kandırdı. Piyasa fiyatının yüzde 20-30 altında alım yaptı. Almamak için bahaneler uydurdu.
Devlet üreticiyi kapıdan kovdu. 9 bin 200 liradan ekmeklik buğdayın fiyatı açıldı. 9 bin 200 liradan 1 kilo buğday almadılar. 8 bin 600, 8 bin 700 lira verdi. Bir de ‘tüccara ver.’ dedi. Niye yönlendiriyorsun ya. Alsana köylünün malını. Vatandaşın 40-45 gün ödeme bekleme şansı yok. Al bizden ver fabrikaya. O da piyasaya ucuz versin. Bak o zaman enflasyon nasıl düşüyor.”
DIŞARIDAN SOĞAN ALMAK AYIP
Sebze fiyatlarının tarlada düşük, pazarda yüksek olmasının sebebinin de denetimsizliğin ve plansızlığın sonucu olduğunu belirten Tosuner, “Dış pazar kapanınca iç pazar daraldı. Tüketeceğin kadar üreteceksin. Ürettiğin tükettiğinden iki kat fazla, içerde yıkıldı kaldı ürün. Fiyatlarda büyük farklar oldu. Karpuzun dayanma gücü yok. Biberi alan yok. Domates 5 lira. Dışarıdan soğan patates geliyor, ayıptır ya.
“Piyasalar karamsar, denetim yok. Kimin ne yaptığı belli değil. Aynı kalem her yerde farklı fiyatlarda. Hububatta, soğanda, patateste, yani dayanacak ürünlerde üreticiye destek verilmesi lazım. Düşük faizli kredi vereceksin, borcu varsa borcunu vadesiz uzatacaksın. Bunlar üreticiyle devlet arasında sevgi köprüsü kurar. Ama maalesef bu sene olmadı. Mazot, gübre, ilaç bunlar üreticiyi çok mağdur etti. 45 liraya mazot olur mu?” diye konuştu.
DENETİM PİYASAYA ÇIKACAK
“Biz devletin neferiyiz. Ama hatalarını da söylemek zorundayız” diyen Tosuner, şöyle devam etti: “Denetim piyasaya çıkacak. Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat uçurumunu anlayacak. 5 liralık domates 20 lira nasıl oluyor? Otorite boşluğu var, denetim yok. Fındığa yüzde 65 fark verildi, 130 lira olarak açıklandı, 200 lira olacak.
“Niye? Pazarı var çünkü fındığın. Pazar varsa üretici de kazanır. Ama öbür ürünlerin pazarı yok ki. Planlama lazım tarımda. Bafra Tarım İl Müdürlüğü’nde 100 adam çalışıyor. Bir odada 5 kişi oturuyor. Hangisi gidip çiftçiyi gezip dolaşıyor. Bizim gücümüz var, üretme azmimiz var. Bugün Türkiye nüfusunun tüketeceği tüm ürünlerin iki katını üretecek arazimiz de var halkımız da.”
DEVLET DE TASARRUF YAPMALI
Çiftçinin eylemlere başladığını da ifade eden Tosuner, “Taşıma suyla değirmen dönmez. Bir gün bu köylü çıkar ortaya. Ayaklanmaya başladı. Maalesef zor günler geliyor. Zor günlerin bedeli çiftçiye ödetilemez. Devlet de tasarruf yapmalı. Bafra’da A dan Z’ye her şeyi üretiriz. Türkiye üretmezse devlet ayakta duramaz.”
KOMŞULARLA KALICI İLİŞKİLER KURULMALI
Hatay Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, tarımsal üretimde yaşanan sorunların acilen çözülmesi gerektiğini belirtti, çözüm önerilerini anlatı. Türkiye’nin genelinde pazar sıkıntısı yaşandığını belirten Kamacı, “Üretimi planlayacak bir politika yok. Biz kendimize batan tikeni kendimiz çıkartmaya çalışıyoruz artık.” dedi.
Bölgede su sıkıntısı yaşandığını ifade eden Kamacı, “Suyun dikkatli kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Karaçay Barajını yaptılar ama burayı sulayabileceğimiz, elektrik dağıtım firmalarına çok fazla para ödemeden sulayabileceğimiz 20 kilometrelik bir hat bile yapmıyorlar.
“İstikrarsızlık bizi çileden çıkarıyor. Bir devlet bu kadar aciz olamaz. Basit şekilde planlamaya sokulabilir tarım. Bakanlık her yerde her ilçede örgütlenmiş. Yapabiliriz bu işi. Bir el sanki ‘üretmeyelim artık’ diyor.” diye konuştu.
TARIM KREDİLER LAV EDİLMELİ
Güçlü kooperatifler vurgusu yapan Selim Kamacı, şöyle devam etti:
“Tarım Krediler hırsız olmuş. Buranın lav edilmesi lazım. Tarımla alakalı bütün kurumların tek çatı altında toplanması gerekiyor. Benim ektiğim ürünler belli. Tüccara satamadığım zaman bunları katma değerli ürüne dönüştürmem gerekiyor. Bunun için tesislere ihtiyacım var. Devlete anlatıyorsunuz sana cevap veren yok.” dedi.
SURİYE KAPILARI AÇILMALI
Kamacı, Suriye sınır kapısının kesinlikle açılması gerektiğini de belirtti. Kamacı, “İlişkiler düzelecek diye beklerken görüşmeler bakanlık düzeyine indirilmiş. Böyle istikrarsızlık olur mu? Suriye kapısı açılsa, eskiden olduğu gibi Arabistan’a, Katar’a her yere ihracatımız kolay olur. Bu anlamda da değil sadece Türkiye’nin parçalanması söz konusuyken neden cayıyorsun.” diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Kamacı önerilerini şöyle sıraladı:
“Tarımsal üretimimizin planlı hale getirilmeli. Tarım Bakanlığı’nın yapısı işlevsel hale getirilmeli. Sivil örgütler, güçlendirilmiş ve yetkilendirilmiş vaziyette üreticisine girdi ve kredi sağlayabilen tek bir örgüt çatısı altında birleştirilmeli. İl ve ilçe bazında üretilen tarımsal ürünlere göre katma değer sağlayacak yatırımların yapılması yönünde planlar yapılmalı.
“Suriye ile diyaloğa girmek sureti ile Ortadoğu’ya açılan sınır kapıları tekrar işlevsel hale dönüştürülmeli. Komşu ülkelerle barış ve diyalog yolları kalıcı tesis edilmeli ve ticari ilişkiler pekiştirilmeli. Yeni pazarlar bulunmasına yönelik çalışmalar yapılmalı.” Kaynak: Aydınlık