Yiğit muhtaç olmuş ayçiçek yağına! / Niyazi Koç yazdı
Ünlü Halk Ozanı Aşık Mahzuni Şerif, bugünleri görse kesinlikle “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” yerine, “Yiğit muhtaç olmuş ayçiçeği yağına” derdi.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında başlayan salgın döneminden sonra başta temel tüketim ürünlerine ve temizlik ürünlerine peş peşe gelen zam yağmuru, doların düşmesine rağmen devam ediyor.
Bakliyat grubundaki fiyat artışları kısmen de olsa yavaşlamış durumda.
Fakat ayçiçeği yağındaki fiyat artışları hız kesmiyor nedense.
Doların düşme eğiliminde olmasından dolayı piyasalar fiyatların düşeceği beklentisi içerisinde olmasına rağmen, fiyatlar aldı başına gidiyor.
Bir zamanlar yabancı kökenli yağ firmaları, zeytinyağına ve tereyağı hakkında demedik laf, yazılmadık senaryo bırakmadılar.
Türküler bile yakıldı; Zeytin yağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman..
Yaşadığımız durumun özeti ise; yıllardan beri üretim yerine ithalat tercih edildi.
Dünyada her şey boldu.
Para da ürün de..
Halkımızın tüketim tercihini yerli üretim zeytinyağı ve tereyağından yabancı tekellerin hakim olduğu ayçiçek yağı tüketimine yönlendirdiler.
Nüfus arttı, tüketim arttı.. Artmayan tek şey üretim!
Aradaki kalan rakamı ise, ithalatla kapatmaya çalıştılar.
Şimdi ise zurnanın “zırt” dediği yerdeyiz…
Dünya, gıda ürünlerini bir yandan stoklarken öte yandan da Dünya’daki üretim de bu yıl oldukça düşmüştür.
Yani herkes başının çaresine bakacaktır.
Yani tek çare üretimi artırmaktır.
Üreticiyi desteklemektir.
Ülkenin güvenliği kadar,
gıda güvenliği de olmazsa olmazdır.
Üretim olmazsa, yeterli ürün üretilmezse doğal olarak fiyatlar artar.
Fiyatların normalleşmesi için tek çare ÜRETİM, ÜRETİM, ÜRETİM ve ÜRETİM’dir…