Yüz binler borca battı, milyonerler arttı!
Son bir yılda borç altında ezilenlerin sayısı yüzde 23 artarak 11.2 milyona çıktı. Aynı dönemde milyoner sayısı yüzde 21.7 artarak 225 bine yükseldi. Toplam borçlu sayısı ise 61.6 milyon kişi olarak hesaplandı.
TÜİK’in yayınladığı 2019 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın ilişkin bölgesel sonuçlarını dün sizlere aktardık. Araştırmanın yaşam koşulları kısmını oluşturan diğer bacağı Türkiye nüfusunun ekonomik durumunu ortaya koyuyor. 2019 yılı itibarıyla ülke nüfusu 83 milyon 154 bin kişi. Araştırmaya göre nüfusun yüzde 71.1’i konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödüyor. Bu oran 2018’e göre yüzde 0.7 puan arttı. Yani 59.1 milyon yurttaş borçla yaşıyor. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre 2019 yılı sonunda 2 milyon 489 bin kişinin konut kredisi kullandığı görülüyor. Buna göre toplam borçlu kişi sayısı 61.6 milyon vatandaş borçlu durumda. Diğer yandan Borç ödemelerinin çok yük getirdiğini belirtenlerin oranı yüzde 19. Buna göre 11.2 milyon vatandaş borç altında eziliyor.
EMEKLİLER DE BORÇ ÖDÜYOR
Türkiye’deki toplam bireysel kredilerin tutarı 618.5 milyar TL ve 31.8 milyon kişi kredi kullanmış. Yani nüfusun yüzde 38.2’si. Buna göre 27.3 milyon kişinin bireysel kredi kullanımı dışında borcu bulunuyor. 2019 yılı nüfus araştırması sonuçlarına göre ülkede çağındaki nüfus oranı yüzde 67.8 olarak hesaplandı. Yani 56.3 milyon kişi. Oysa TÜİK’in gelir ve yaşam koşulları araştırmasına göre yukarıda aktardığımız üzere 59.1 milyon vatandaş borçlu durumda. Çalışma çağı 15-64 yaş grubunu ifade ediyor. Yani çalışma çağı dışındaki 2.8 milyon vatandaş da borçlu durumda. Bu kesimi emeklilerin oluşturduğu tahmin edilebilir.
2.1 MİLYON DAHA BATAĞA DÜŞTÜ
2018’de nüfusumuz 82 milyondu. 2018’de nüfusun yüzde 70.4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu bildirmiş. Yani 57.7 milyon. Buna göre son bir yılda 1.4 milyon yurttaş daha borç altına gitmiş. Ve dikkat edin bu ev ve konut masrafı dışındaki borçlar. 2018’de borç taksitleri çok yük getiriyor diyenlerin oranı yüzde 15.8’di. Yani 9.1 milyon kişi. Bu sayının 2019’da 11.2 milyona çıktığı aktarmıştık. Bir yılda yüzde 23’lük artış söz konusu.
Yine 2018’de borç ve taksit ödemem yok diyenlerin oranı yüzde 29.6 iken bu oran 2019’da 28.9’a geriledi. Nüfustaki borçluluk oranının bir başka sağlamasını buradan yapıyoruz. Oysa AA’nın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlediği bilgilere göre, yurt içinde ve dışında yerleşik milyonerlerin toplam sayısı 2019 sonunda 225 bin 440’a yükseldi. Yurt içinde yerleşik milyonerlerin sayısı 2019’da bir önceki yılın sonuna kıyasla 40 bin 220 kişi artarak 202 bini aştı. Milyonerlerin toplam serveti 1.3 trilyona dayandı.
YE KABAĞI ÇAL GÖBEĞİ EKONOMİSİ
Öte yandan 2009 yılında kurumsal olmayan nüfusun yüzde 59.3’ü konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödediğini belirtmiş. Son on yılda 11.8 puanlık artış. 2009’da 43 milyon kişi konut dışında borcu olduğunu bildirirken bu sayının 2019’da 59.1 milyona çıktığını yukarıda aktarmıştık. Son on yılda 16.1 milyonluk artış var. Oysa aynı dönemde nüfus artışı 10.5 milyon oldu. 2019 sonuçlarına göre, hanelerin yüzde 58.7’si evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 33.6’sı iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 29.7’si beklenmedik harcamaları, yüzde 19.2’si evin ısınma ihtiyacını, yüzde 56.6’sı eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan ettti. 2009’da ise hanelerin yüzde 87.4’ü evden uzakta bir haftalık tatili, yüzde 62.5’i beklenmedik harcamaları yüzde 82.1’i de yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamayacağını belirtmiş. Son on yılda bu oranlardaki düşüşü ise krediye erişim kolaylığına bağlayabiliriz. Araştırmanın detaylarına girince benzer sonuçlar elde ediyoruz. Ancak görünen o ki “Ye kabağı çal göbeği” olarak özetleyebileceğimiz tüketim ekonomisinin maddi yoksunluğu azaltırken (2009’da yüzde 63, 2019 yüzde 26.3) , borçluğu artırdığı ve sahte bir refah sağladığı TÜİK’in araştırmasında belgeleniyor.